10 Şubat 2006 22:00

Kuzey'e 'Hayal Park'
   Güney'e park hayal

Adana'nın Seyhan ilçesinde yapılan ve büyük tepkilere yol açan Hayal Park projesi, yolsuzluk ve eşitsizlik iddialarıyla Adana kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Hazırlanan projenin maketinde bulunmamasına rağmen, projeye sonradan eklenen ve Türkiye'de benzeri bulunmayan açık yüzme havuzunun maliyetinin 1 milyon Amerikan doları olması yolsuzluk iddialarını gündeme getirdi. Tartışmalar üzerine Seyhan Belediyesi Başkanı Azim Öztürk yaptığı açıklamada, değişik şehirlerinde çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından Hayal Dünyası bünyesindeki gibi yüzme havuzu inşaatlarının yapıldığını iddia ederek , "Örneğin Diyarbakır Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün ihalesinde aynı işin güncelleştirilen fiyatı 2.833.600 YTL, Erzincan'da yapılan aynı boyutlardaki Olimpik Yüzme Havuzu'na harcanan para 3.533.000 YTL ve İzmir'de yapılan emsal bir havuzun maliyeti 4.022.000 YTL'dir" dedi. Bugünden sonra bu konuyla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmayacağını söyleyen Öztürk, "Son sözü bağımsız Türk yargısı verecektir" diye konuştu. Kuzey Adana, bu tartışmalar yaşanırken işçi ve emekçilerin yoğun yaşadığı Güney Adana tarafında yapılan parklar ya eski ya da milyon dolarlık olmamasına rağmen havuzlar oluşturuluyor.

'Kuzey ve Güney ayrımı yapılıyor' İlçe'nin, Güney bölümlerinde belediye hizmetlerinin göstermelik olarak anayolları düzenlemekle kaldığı belediyenin bu tutumunu eleştiren Şakirpaşa Ova Mahalle'si Muhtarı Tufan Özcan, "Adana da, Kuzey Adana ve Güney Adana ayrımı çok açık bir şekilde görünüyor. Güneyden aldığı vergilerle kuzeye yatırım yapıyor. Güneydeki nüfus oranına bakılırsa gözle görünür bir hizmetleri yoktur" diye konuştu. Özcan, belediyenin hizmet bazında uyguladığı çifte standardı şöyle anlatıyor, "Ben geçmiş muhtarlık dönemimde yol sorunu üzerine belediyeye gittim oradaki görevli oturduğu yerde Kuzey Adana'daki bir apartmanın önündeki yolu yapmak için emir veriyordu birilerine, fakat Şakirpaşa'dan bir adres söyleyin dediğimde sustu ve bilmiyorum dedi".

'Onların halkı hep o tarafta' Dershane öğrencisi olan Mehmet Sarı ise belediyenin uygulamalarının tamamıyla zengin yoksul, Kürt Türk ayrımından kaynaklandığını söyledi. Sarı, "Oralar zengin kesimi olduğu için başkanın gönlünde olan halk hep o tarafta, burası genelde fakir ve Kürtlerden oluştuğu için dışlanıyoruz" dedi. Sarı, kuzeyde, gösterişli ve zengin insanlar yaşadığı için oralara daha çok hizmet götürüldüğünü söyledi. Bir başka mahalle sakini olan inşaat işçisi Sait Demir, kendilerinin de sosyal aktiviteler içerisinde yeralıp kültürel faaliyetler yürütmek istediklerini fakat belediyenin kendilerine bu imkanları sunmadığı belirtti. Gençler için bir arada olup boş vakitlerini değerlendirebilecekleri imkanların sunulmadığını söyleyen Demir, "Okullar hep paralı olmuş, zaten vatandaş çocuğunu okutamıyor. Sosyal aktivitede yok bizim çocuklarımız da, esrara ve uyuşturucuya yöneliyor" diye konuştu. Konu üzerine görüşünü aldığımız Seyhan belediye meclis üyesi Kenan Sensalıver ise güney bölümü Adana şehir merkezini oluşturduğu halde buralara yatırım yapılmaması ve Kuzeyin sürekli yenileme çalışmalarıyla düzenlenmesinin kimi çevrelere çıkar sağlamak için olduğunu ifade etti.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Şemdinli zanlılarına ödül
   Meclis'e taşındı CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan, tutuklu yargılanan 2 astsubaya başarı belgesi verilmesinin nedenleri arasında, Şemdinli'de yaşanan olayların olup olmadığını sordu. Canan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergede, Şemdinli'deki Umut Kitabevi'nin bombalanmasıyla başlayan olaylarla ilgili olarak yargılanan 2 astsubayın sicil dosyalarına, olaylardan 13 gün sonra başarı belgesinin eklendiğini belirtti. Başarı belgesinin olaylardan sonra verilmesinin gerekçelerini soran Canan, söz konusu astsubayların hangi tarihlerde yaptıkları kamu görevleri nedeniyle başarı belgesine layık bulunduklarının açıklanmasını istedi. Canan, önergesinde şu sorulara yer verdi: "Başarı belgeleri olayların gerçekleşmesinden 13 gün sonra verildiğine göre, başarı belgelerinin verilmesinin nedenleri arasında Şemdinli'de yaşanan olaylar var mıdır? Başarı belgeleri Şemdinli olaylarından önce yürüttükleri kamu görevlerine ilişkin verildi ise başarı belgelerinin geciktirilerek, olaydan sonra verilmesinin gerekçeleri nedir? Yargıya intikal eden olayda, zanlı 2 astsubayın soruşturma aşamasında ödüllendirilmelerini, hem yargılama süreci hem de kamuoyunun hassasiyetleri açısından doğru buluyor musunuz?"