26 Ocak 2006 22:00

Oral Çelik: "Papa'yı İtalyanlar vurdurttu"

İpekçi suikastına Mehmet Ali Ağca ile birlikte katılan, Ağca'nın İstanbul'da askeri cezaevinden kaçırılmasına yardım eden ve Papa suikastına Ağca ile birlikte adı karışan Oral Çelik, Papa suikastını İtalyan İstahbarat Örgütü SISMI'nin planladığını öne sürdü. Çelik, Bugün gazetesine yaptığı açıklamada, "Papa'nın vurulmasına İtalya'daki iktidar mücadelesi yol açtı. Suikastı İtalyan İstihbarat Örgütü SISMI planladı. Tetiği çekme görevi, 'Santos', 'Kaplan' ve 'Sansar' kod adlı Türkler'e verildi. 'Santos' kod adlı kişinin Mehmet Ali Ağca olduğunu, 'Kaplan'ın trafik kazası sonucu yaşamını yitirdiğini belirten Çelik, "Sansar ise benim en yakın arkadaşım. O kayıp ama sırları bende" diye konuştu. Çelik, Papa 2. Jean Paul'u vurma emrini Kardinal Pecci ve İtalyan İstahbarat Örgütü SISMI'de görevli Broconetti'nin verdiğini anlattı. "Santos" kod adlı Ağca'nın silahlar patladıktan sonra Meydan'ı terk ettiğini belirten Çelik, suikast anına dair sözlerini, "Kaplan ve Sansar kaçarken Santos'u gördü. Santos, şaşkın ve bir rahibenin kucağında, telaşla ellerine sarılmıştı, Yani Santos Papa'yı vuran uluslararası terörist olmayı planladı" dedi. Bugün ticaretle uğraşan Oral Çelik'in sözlerinin gerçeği ne kadar yansıttığı bilinmiyor. Ancak bu açıklamalar, bugüne kadar "soğuk savaş" diplomasisini destekler bir biçimde öne sürülen iddiaların tam aksine işaret ediyor. Ve geriye bir de soru işareti bırakarak: Peki Sansar kim?




Vatikan'daki çatlak sesler susturulmuştu Suikast girişiminin ardından Papa, Ağca'yı ve Fatima'yı ziyaret etti. Ağca, anılarında, Papa'nın kendisine bir "Fatima madalyonu" verdiğini söylüyor. 13 Mayıs 1982'deki Fatima ziyaretinden itibaren ise, "son sır" ile ilgili rivayetler sistemli olarak yayılmaya başlandı (Ki bu ziyarette Papa, 'Fatima mesajının kiliseye sorumluluk yüklediğini' ilan ediyordu). Ağca, cezaevinden "Fatima'nın sırları açıklansın" diye bas bas bağırarak bu çabaya katkıda bulunuyordu. 13 Mayıs 2000'de Fatima'da Kardinal Sodano tarafından yapılan papalık açıklaması ile, "son sır" açıklandı. Buna göre, "beyazlar içindeki piskopos silahla vurulacak, ancak Meryem Ana'nın eli kurşunun yolunu değiştirecek ve piskopos, ölümün eşiğinden dönecek" idi. Bu açıklamayla birlikte döngü tamamlandı ve Vatikan'ın CIA liderliğinde yürüttüğü antikomünist kampanya, milyonlarca dindarın gözünde "ulvi" bir niteliğe büründü. Papa, bir aziz mertebesine yükseltilerek Vatikan içindeki çatlak sesler sonsuza dek susturuldu.

Evrensel'i Takip Et