13 Mart 2005 23:00
İsrail'in saldırı planı hazır
GÜNÜN YAZILARI
İngiltere'de yayımlanan Sunday Times gazetesi, İsrail'in İran'a yönelik gizli bir saldırı planı hazırladığını yazdı. Gazetede yer alan habere göre; ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin İran üzerindeki 'baskı ve ikna' politikarı sürerken; İsrail, diplomatik çabaların sonuç vermemesi ihtimali ile bu planı oluşturdu.
Gizli planda hava ve kara saldırıları ile İran'ın nükleer tesislerinin vurulmasının ayrıntılarının yer aldığı belirtildi. İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un kabinesinin, çok özel bir toplantıda yetkili kişilere bu konuda "gerekli izni verdiğini" de yazan Times, İsrail güçlerinin İran'ın Natanz Nükleer Tesisi'nin modelleri üzerinde "saldırı planları" yaptığını bildirdi.
Negev çölünde planın tatbikatının da yapıldığı ve tatbikata, İsrail ordusunun seçkin birliklerinden Shaldag asklerlerinin ve F 15 birliklerinin katıldığı belirtildi.
Times gazetesi, İsrail güçlerinin taktikleri arasında, seçkin komandoların yapacağı saldırılar, F-15 jetlerinin hava saldırısı ve bunlarda yeraltı tesislerini de tahrip edecek güçte bombaların kullanılmasının bulunduğunu yazdı.
'Engel olmayız' Planların ABD'nin komuta kademesiyle de paylaşıldığını belirten gazete, Amerikan komuta kademesinin İsrailli muhataplarına "İran'ı diplomatik olarak yola getirmek mümkün olmazsa biz sizin önünüze engel olarak çıkmayız" şeklinde garanti verdiğini de belirtti. İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom önceki gün sorunun diplomasi yoluyla çözülmesini arzu ettiklerini öne sürerek "İran tiranlığının elinde nükleer bombaların olması sadece bizim için değil tüm dünya için bir kâbustur" demişti. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ise, cuma günü görüşmelerin başarısız olması durumunda İran'a yönelik sert hareketlerde bulunmaktan çekinmeyeceklerini açıklayarak tehdit etti.
'Konseye gitmekten çekinmiyoruz' İran, nükleer dosyasının BM Güvenlik Konseyi'ne gönderilmesinden kaygı duymadığını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, "İran, nükleer dosyası Güvenlik Konseyi'ne gönderilse bile başının çaresine bakabilir" dedi. Avrupalılarla görüşmelerin İran'ın beklentilerini karşılamadığını söyleyen Asefi, "14 Nisan'daki görüşmeleri beklemeliyiz. Görüşmelerde tartışmaya sebep olan uranyum zenginleştirmenin durdurulması değil, İran'ın Avrupa'ya vermesi gereken garantilerin içeriğidir" dedi. ABD'nin görüşmelere dahil olmasının sürece zarar vereceğini belirten Asefi, "ABD, izlediği siyaseti değiştirmeli ve İran halkına saygı göstermelidir'' dedi. Asefi, İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom'un, İran'ın nükleer bombaya sahip olmaya yakın olduğu iddiasına ilişkin olarak da "Siyonist rejimin iddiaları yeni değil. Bu rejimin sorunu izlediği sömürgeci siyasette gizlidir" dedi. Diğer yandan İran geçici bir süre için uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurma kararı aldı. Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, "Uranyum zenginleştirme faaliyetlerimizi gönüllü olarak ve geçici süreyle, yükümlülüğümüz olmamasına rağmen durdurmayı kabul ettik" dedi.
ABD Körfez'e yığınak mı yapıyor ABD'nin uçak gemisi USS Theodore Roosevelt'in Atlantik Okyanusu'na doğru yola çıktığı belirtildi. Uçak gemisinin rotasının Akdeniz olduğu, bunun ise ABD'nin Suriye ve İran'a yönelik saldırı hazırlığını hızlandırdığını gösterdiği kaydedildi. ABD'nin daha sonra Akdeniz'in doğusuna ve Körfez'e iki yeni uçak gemisi göndereceği belirtiliyor. Bunlardan birinin Singapur'dan yola çıkan USS Carl Vinson adlı uçak gemisi olduğunu bu geminin Hint Okyausu'ndan Ortadoğu'ya doğru ilerlediği öne sürüldü. ABD'nin Şubat 2004 tarihinden beri ilk kez üç büyük uçak gemisini Ortadoğu yakınlarında tutacağı kaydediliyor. Söz konusu uçak gemilerinden her biri en az 85 uçak taşıyabiliyor. Gemilerde uçakların dışında da saldırı araçları bulunuyor.
'Engel olmayız' Planların ABD'nin komuta kademesiyle de paylaşıldığını belirten gazete, Amerikan komuta kademesinin İsrailli muhataplarına "İran'ı diplomatik olarak yola getirmek mümkün olmazsa biz sizin önünüze engel olarak çıkmayız" şeklinde garanti verdiğini de belirtti. İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom önceki gün sorunun diplomasi yoluyla çözülmesini arzu ettiklerini öne sürerek "İran tiranlığının elinde nükleer bombaların olması sadece bizim için değil tüm dünya için bir kâbustur" demişti. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ise, cuma günü görüşmelerin başarısız olması durumunda İran'a yönelik sert hareketlerde bulunmaktan çekinmeyeceklerini açıklayarak tehdit etti.
'Konseye gitmekten çekinmiyoruz' İran, nükleer dosyasının BM Güvenlik Konseyi'ne gönderilmesinden kaygı duymadığını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, "İran, nükleer dosyası Güvenlik Konseyi'ne gönderilse bile başının çaresine bakabilir" dedi. Avrupalılarla görüşmelerin İran'ın beklentilerini karşılamadığını söyleyen Asefi, "14 Nisan'daki görüşmeleri beklemeliyiz. Görüşmelerde tartışmaya sebep olan uranyum zenginleştirmenin durdurulması değil, İran'ın Avrupa'ya vermesi gereken garantilerin içeriğidir" dedi. ABD'nin görüşmelere dahil olmasının sürece zarar vereceğini belirten Asefi, "ABD, izlediği siyaseti değiştirmeli ve İran halkına saygı göstermelidir'' dedi. Asefi, İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom'un, İran'ın nükleer bombaya sahip olmaya yakın olduğu iddiasına ilişkin olarak da "Siyonist rejimin iddiaları yeni değil. Bu rejimin sorunu izlediği sömürgeci siyasette gizlidir" dedi. Diğer yandan İran geçici bir süre için uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurma kararı aldı. Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, "Uranyum zenginleştirme faaliyetlerimizi gönüllü olarak ve geçici süreyle, yükümlülüğümüz olmamasına rağmen durdurmayı kabul ettik" dedi.
ABD Körfez'e yığınak mı yapıyor ABD'nin uçak gemisi USS Theodore Roosevelt'in Atlantik Okyanusu'na doğru yola çıktığı belirtildi. Uçak gemisinin rotasının Akdeniz olduğu, bunun ise ABD'nin Suriye ve İran'a yönelik saldırı hazırlığını hızlandırdığını gösterdiği kaydedildi. ABD'nin daha sonra Akdeniz'in doğusuna ve Körfez'e iki yeni uçak gemisi göndereceği belirtiliyor. Bunlardan birinin Singapur'dan yola çıkan USS Carl Vinson adlı uçak gemisi olduğunu bu geminin Hint Okyausu'ndan Ortadoğu'ya doğru ilerlediği öne sürüldü. ABD'nin Şubat 2004 tarihinden beri ilk kez üç büyük uçak gemisini Ortadoğu yakınlarında tutacağı kaydediliyor. Söz konusu uçak gemilerinden her biri en az 85 uçak taşıyabiliyor. Gemilerde uçakların dışında da saldırı araçları bulunuyor.
Evrensel'i Takip Et