6 Mart 2005 23:00
Bir kayıp öyküsü daha...
Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde 1995 yılında Kayseri Dağ Komando Taburu'na bağlı askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Nezir Tekçi'nin ailesi, ilgili tüm makamlara yaptıkları başvurularda sonuç alamayınca haklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) arayacak.
Tekçi Ailesi'nin Avukatı Yekbun Arslan Geylani, Nezir Tekçi'nin 27 Nisan 1995 tarihinde Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde Kayseri Dağ Komando Taburu'na bağlı askerler tarafından gözaltına alındığını iddia etti. Tekçi'ni gözaltında Kayseri Dağ Komando Taburu Komutanı A.O.A. tarafından öldürüldüğünün bilgi-görgü tanıklarının ifadeleriyle kesinlik kazandığını ileri süren Geylani, ancak aradan geçen 10 yıl boyunca tüm müracaatların sonuçsuz kaldığını ifade etti. Van Jandarma Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın olayın baş sorumlusu olduğu öne sürülen A.O.A. hakkında 15 Aralık 1997'de "kovuşturmaya yer olmadığı"na karar verdiğine dikkat çeken Geylani, tanıklıklar olmasına rağmen sorumlular hakkında yasal işlem yapılmadığını vurguladı.
'Ölüm listeleri çıkarılmıştı' Başvurulardan sonuç alınamadığı için AİHM'e başvuru yapacaklarını kaydeden Geylani, yörede buna benzer onlarca faili meçhul cinayet işlendiğine dikkat çekti. Güvenlik güçlerin bu komployu bilinçli bir şekilde düzenlediğini ifade eden Geylani, gözaltına alınanlar arasında Tekçi'nin 'yöresel kıyafet' giymesi nedeniyle öldürüldüğünü söyledi. Yüksekova'da buna benzer öldürme olaylarının sistematik olarak gerçekleştiğini ifade eden Geylani, güvenlik güçlerinin öldürülecek insanların listelerini çıkardığı ve infaz ettiğinin devlet yetkilileri, mahkeme kararları, emniyet ve askeri görevliler tarafından açık bir şekilde kanıtlandığını kaydetti.
'Zamanaşımına terk ettiler' Baba Hamit Tekçi'nin Haziran 2004'te Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir kez daha başvurduğuna vurgu yapan Geylani, "Ancak olaya ilişkin başlatılan soruşturmanın, tanıklar Cemil Kırmızıtaş ve Nazım Dara'nın Tekçi'nin askerler tarafından öldürüldüğünü belirtmesine rağmen, zaman sürecine bırakılarak, zamanaşımı süresinin dolmasına terk edildi. Ve dosya Van DGM'ye gönderildi" dedi. Başvurunun ardından aradan 10 yıl geçmesine rağmen failler hakkında kamu davasının açılmamış olmasının, başvuranların ulusal bir mahkeme, merci önünde hak arama özgürlüklerini ortadan kaldırdığını belirten Geylani, başvurucuların iç hukuka inancı kalmamasından dolayı haklarını AİHM'de aramak zorunduk kaldıklarını ifade etti.
'Ölüm listeleri çıkarılmıştı' Başvurulardan sonuç alınamadığı için AİHM'e başvuru yapacaklarını kaydeden Geylani, yörede buna benzer onlarca faili meçhul cinayet işlendiğine dikkat çekti. Güvenlik güçlerin bu komployu bilinçli bir şekilde düzenlediğini ifade eden Geylani, gözaltına alınanlar arasında Tekçi'nin 'yöresel kıyafet' giymesi nedeniyle öldürüldüğünü söyledi. Yüksekova'da buna benzer öldürme olaylarının sistematik olarak gerçekleştiğini ifade eden Geylani, güvenlik güçlerinin öldürülecek insanların listelerini çıkardığı ve infaz ettiğinin devlet yetkilileri, mahkeme kararları, emniyet ve askeri görevliler tarafından açık bir şekilde kanıtlandığını kaydetti.
'Zamanaşımına terk ettiler' Baba Hamit Tekçi'nin Haziran 2004'te Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir kez daha başvurduğuna vurgu yapan Geylani, "Ancak olaya ilişkin başlatılan soruşturmanın, tanıklar Cemil Kırmızıtaş ve Nazım Dara'nın Tekçi'nin askerler tarafından öldürüldüğünü belirtmesine rağmen, zaman sürecine bırakılarak, zamanaşımı süresinin dolmasına terk edildi. Ve dosya Van DGM'ye gönderildi" dedi. Başvurunun ardından aradan 10 yıl geçmesine rağmen failler hakkında kamu davasının açılmamış olmasının, başvuranların ulusal bir mahkeme, merci önünde hak arama özgürlüklerini ortadan kaldırdığını belirten Geylani, başvurucuların iç hukuka inancı kalmamasından dolayı haklarını AİHM'de aramak zorunduk kaldıklarını ifade etti.
Evrensel'i Takip Et