25 Şubat 2005 23:00

Okur müşteri değildir!

"Bir pasta var bölüşülemiyor. Bu rekabet nedeniyle yazarlar bir araya gelemiyor" diyen öykücü Necati Tosuner, bir yazar için okurunun müşteri olmaması gerektiğini dile getiriyor. İzmir Öykü Günleri'ne katılan Öykücü Necati Tosuner ile yazarlığın ve yazarların sorunları üzerine görüştük. Edebiyatın "hayırsız bir evlat" olduğunu, "para etmeyeceğini" bilerek bu işe girdiğini anlatan Tosuner, "Kırk yıldır bu işi yapıyorum, artık 60 yaşına gelmişim bu saatten sonra tiyatro oynayacak halim yok" diyor. Geçtiğimiz günlerde iki romanı çıkan Tosuner'in bu ay da iki öykü kitabı çıkacak.

Okunmamış kitapların övgüsü Verimli bir dönem geçiren yazar, mesleğinin içine düştüğü durumdan ise şikâyetçi. Eleştirinin kalmadığını, okunmamış kitapların övgüleri ile karşılaşıldığını söyleyen Tosuner, "Bir soruşturma yapıyorlar, beğendiğin on tane öyküyü söyle diyorlar adama; Birinci öykü kendi öyküsü, ikinci öykü kendi öyküsü, üçüncü öykü kendi öyküsü… Bir yazar bu duruma düşebiliyor" diyor. Tosuner, bir yazar için okurunun müşteri olmaması gerektiğini düşünüyor: "Ben 20'li yaşlarda bir bekar odasında kalıyordum. Bir odun sobası vardı. Kış kıyamet İstanbul'da bir yerlerde. Yazar olacağım ya, bir kitap okuyordum: Jack London'ın Bir Ateş Yakmak. O öyküye gelince soba yanıyor mu diye acele dönüp baktım. Jack London'ın ölümünden 50 yıl sonra İstanbul'da Necati diye bir çocuk o öyküyü okuyacak ve sobaya dönüp yanıyor mu diye kaygıyla bakacak. London, bunun için mi yazdı bu öyküyü yoksa 15 dolarlık bir çek için mi? Okur, yazarı tanımaz. Başka memlekettedir, dilini bilmez, huyunu bilmez ama okur".

Yazarın müşterisi yayınevidir Tosuner'e göre, yazarın müşterisi yayınevi, yayınevinin müşterisi kitapçı, kitapçının müşterisi de kitap alıcısı. "Bu zincirde bir kopmalar var, bir de zoraki kaynaklar var" diyen Tosuner, durumu şu sözlerle açıklıyor: "Beyoğlu'na bir çıkıyorsunuz, sarhoştan çok editöre rastlıyorsunuz. Ne kadar kolay editör olmak. Necati Tosuner'i tanımıyor ama onun kitabının editörü olabiliyor. Bu piyasadır." Bir yayınevinin yüz sayfalık bir kitabı 12 milyona satmasının, her şeyden önce yazara haksızlık olacağını ifade eden Tosuner, yayıncılığın bir ticari iş olduğunu kabul ediyor, ancak şunları eklemeden geçemiyor: "Eski yayıncılar evini satmıştır, yayıncı olmuştur, şimdiki yayıncılar başkasının parasıyla yayıncılık yapıyorlar."

Yazacaksanız öykü yazın Genç yazarlara öykü yazmalarını öneren Necati Tosuner, "Gençken insanın yaşadığı çok fazla şey olmadığı halde sanki anlatacak çok şeyi vardır. Yaşlanınca anlatacak birçok şeyi biriktiği halde yazma düşer. Yani insan 30 yaşında daha çok şey yazar. Tabii bir de araya roman giriyor, başka şey giriyor yani onun için öykü de şiir gibi en güzel gençken yazılır" diyor.

Evrensel'i Takip Et