4 Temmuz 2004 21:00

Deniz Baykal güven eksiltti

CHP'nin Olağanüstü Kurultayı Baykal'ın "güvenoyu" alması, muhaliflerin de salonu terk etmesiyle sonuçlandı. Olağanüstü kurultayda güven eksilten Baykal oylamaya katılan 1058 delegenin 781'inin oyunu aldı. Baykal, genel başkanlığa 973 oy alarak seçilmişti. Baykal'ın, genel başkan seçilirken aldığı oyu, güven oylamasında koruyamaması "güven eksilmesi" olarak yorumlanıyor. CHP'nin gazetecilere ve delege olmayan CHP'lilere kapalı, jandarma ablukasında yapılan olağanüstü kurultayı Baykal'ın "güvenoyu" almasıyla sonuçlandı. 1393 delegeden 1251'i kurultaya katılmaya hak kazanırken, 1058 delege kurultayda hazır bulundu. Oylama sonucu Baykal 14 red oyuna karşı 781 oyla "güven" tazelerken, 29'u milletvekili 262 delege oylamaya katılmadı. CHP Tüzüğü'ne göre, güvenoyu alabilmek için kurultaya katılanların değil, delege tam sayısının salt çoğunluğu olan en az 647 oy gerekiyordu. Güven oylaması genel merkez yönetiminden başlayarak tek tek ad okunarak "evet", "hayır" şeklinde yapıldı. İlk oyu kullanan Baykal, kendisine güvenoyu verdi. Oylamanın gizli olması için verilen önerge ise kabul edilmedi.

Muhalefet terk etti Kurultaya geç gelen Kemal Derviş oylama başlamadan salondan ayrılırken, Derviş'le birlikte Zülfü Livaneli, Fikret Ünlü, Memduh Hacıoğlu, Zeynep Damla Gürel de salonu terk ettiler. "Gizli oylama" önerilerinin kabul edilmemesi üzerine muhalif delegeler hep birlikte dışarı çıktılar. Salon önünde, "Baykal istifa", "red, red, red", "baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atan muhalifler adına Ali Cihat Işık, Ahmet Güryüz Ketenci ile Ertuğrul Günay düzenledikleri basın toplantısında, "Burada ortaoyunu oynanıyor. Bu orta oyununa alet olmayacağız. Kurultayda hukuk ve adalet çiğnendi" dediler. Muhalif milletvekillerinden Hasan Fehmi Güneş, Abdülkadir Ateş ve Mevlüt Aslanoğlu salondan çıkmayarak "ret" oyu verirken, muhalif milletvekillerinin deklerasyonuna imza atan Hasan Güyüldar ile Muharrem Kılıç, Baykal'a "evet" dediler.


GÜNBOYU GERGİNLİK CHP'nin oldukça gergin, zaman zaman küfürleşme, tartışma ve yumruklaşmanın da yaşandığı kurultayda, muhalif delegelerden, eski Genel Başkan Altan Öymen'in konuşturulmadı, diğerlerinin de konuşma sırası sona yazıldığı için "yeterlilik önergesi" ile söz hakları verilmedi. Daha çok Baykal'ı destekleyen delegelerin konuştuğu kurultayda, muhaliflerden eski Genel Sekreter Adnan Keskin Baykal'ın "beni istemeyen gitsin" sözlerini eleştirerek, "Biz doğarken CHP'li doğduk, ölürken de CHP'li öleceğiz. Partiyi hiç terk etmeyeceğiz. Gitmesi gereken biri varsa o da sensin" dedi. Kurultayda önergeler aleyhine söz alan Ertuğrul Günay, Baykal'ın, Enis Tütüncü'nün İş Bankası yönetiminde olduğu dönemde, Tütüncü'nün eşi aracılığıyla borsa da oynadığını iddia etti. Tütüncü'nün eşinin İş Bankası Farabi Şubesi'nde çalıştığını belirten Günay, Divan Başkanı İsmet Atalay'a bu üçlü ilişkiye ait belgeleri verdi. Ancak Atalay belgeleri Günay'ın önüne geri atarak almadı. Kurultayda, muhaliflere karşı "disiplin kurullarını göreve çağıran" önerge sert tartışmalara, yer yer küfürleşmelere varan gerginliğe yol açtı. Usül hakkında söz alan Ertuğrul Günay, "önergenin tüzük ihlali olduğunu, Demokrat Parti'nin 1955'de bu tür kurultay kararı aldığını, bu kararı alanların karşısına Yassıada'da suç unsuru olarak çıktığını" söyledi. Önergenin tüzüğe aykırı olduğunun anlaşılması üzerine Baykal önergenin geri çekilmesini istedi.


CIA PARMAĞI MI VAR Eleştirileri yanıtlamak için kürsüye gelen Baykal iki saat konuştu. Kurultaydaki ilk konuşmasında 1 Mart tezkeresinin ardından muhaliflerin iç ve dış bağlantılı olarak harekete geçirildiğini öne süren Baykal, bu kez de muhalifleri CIA bağlantısı olmakla suçladı. Baykal muhaliflerin CIA bağlantılı lobi şirketleri ile işbirliği yaptığını, kurultay öncesi kendisi hakkında bilgi, belge arayışına girdiklerini savundu. 30 Haziran 2004'de özel kalemine bir faksın ulaştığını, bu faksta, "Bir milletvekilinin danışmanından ABD'deki CIA bağlantılı lobi şirketi tarafından kendisi ile ilgili bilgi ve belge istendiğinin" yazıldığını iddia eden Baykal, faks metninde bir isim ve telefon bulunduğunu ve genel merkezin istemesi halinde bu bilgi ve belgelerin danışmanın eline ulaşmadan kendilerine ulaşacağının belirtildiğini söyledi. Faksı çeken kişiye Musul'da ulaşıldığını anlatan Baykal, söz konusu belgenin Musul damgalı zarfla kendilerine ulaştığını ve içinden dört satırlık bilgi notu çıktığını belirterek, "Başbakan Yardımcılığım döneminde çıkara dayalı ilişkiye girdiğim yazılıydı" dedi. Salondan belgenin ne olduğunun açıklanması istendi. Soruların artması üzerine salondan, "1995'de ÇEAŞ'ın imtiyaz hakkının Uzanlara verilmesine ilişkin belgeler" sesleri yükseldi. Ancak konuya açıklık getirilmedi.

Evrensel'i Takip Et