Hiç gece olmasa...

Erzurum'da meydana gelen iki depremin ardından çadırlara yerleşen yaklaşık 20 bin kişi, havaların ani soğumasıyla birlikte zor günler yaşıyor. Geceleri zehirlenme tehlikesine karşı çadırlarda soba yakmadıkları için soğuğa karşı dayanacak güçleri kalmadığını belirten depremzedeler, ancak çocuklarının çığlık atarak uyanmasının, gribal enfeksiyon başta olmak üzere çeşitli hastalıklara yakalanmasının yaşadıkları ısınma sorununu arka plana ittiğini ifade ettiler. Havanın kararmaya başlamasıyla birlikte, çocuklarının "deprem olacak" korkusuyla kendilerine sarıldıklarını ifade eden depremdezeler, çadırkentlerde çocuklarına depremi unutturacak etkinliklerin yapılmasını istediler. Depremzedeler, çocuklarının şu anda uyuyamama, altını ıslatma gibi sorunları bulunduğunu dile getirdiler. Aşkale ilçesine bağlı Karabıyık köyünde evlerinin yıkılması nedeniyle çadırda yaşamaya başlayan 9 yaşındaki Sümeyye Polat, gündüz arkadaşlarıyla oyun oynayarak vakit geçirdiğini, ancak karanlığın çökmesiyle birlikte korku dolu anlar yaşadığını söyledi. Uyuduğu zaman sürekli rüyasında deprem gördüğünü belirten Polat, bu nedenle uyuyamadığını kaydetti. Depremden en fazla etkilenen Çay köyünde ise bazı çadırlara elektrik getirmeyi başaran depremzede vatandaşların ilk işleri televizyonlarını çocuklarının hizmetine sokmak oldu. Çadırların içerisine televizyonlarını yerleştiren vatandaşlar, deprem korkusu yaşayan çocuklarına çizgi film izleterek, yaşadıkları korkuyu atlatmak için çaba gösteriyorlar.