8 Nisan 2004 22:00

Basına çifte sansür

Yeni basın ve ceza kanunu tasarılarındaki hükümler basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkına ciddi engellemeler getiriyor. Yeni Basın Kanunu Tasarısı, dava ve soruşturmalara yayın yasağı getirip ve bu yasağı ihlal edenlere para cezası verilmesini öngörürken Türk Ceza Kanunu Tasarısı, adliyeden görüntü alınmasını yasaklıyor. Tasarı, yayın yasağına uymayanlara ise hapis cezası öngörüyor. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkan Yardımcısı Deniz Zeyrek, sansür olarak değerlendirdiği hükümlerin değiştirilmesi için bütün gazetecileri yasanın değiştirilmesi için seferber olmaya çağırdı.

TCK hapis cezası öngörüyor Seçim nedeniyle ara verilen tasarılar, Meclis alt komisyonlarında ele alınmaya başlandı. TBMM Adalet Alt Komisyonu'nda ele alınan TCK Tasarısı'nda ''adliyeye karşı işlenen suçları' yeniden düzenlendi. Tasarı ile adliyede görüntü alınması yasaklanıyor ve süren bir dava hakkında görüş bildirme de hapis ile cezalandırılıyor. Yeni tasarıya göre soruşturmanın gizliliğini ihlal eden kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Kapalı yapılması gereken veya kapalı yapılmasına karar verilen duruşmadaki açıklama veya görüntülerin gizliliğini ihlal eden kişi hakkında da aynı ceza düzenleniyor. Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılıyor. Tasarı tüm bu suçların basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde cezaların yarı oranında artırılmasını içeriyor.

Yorum da yasak Türk Ceza Kanunu Tasarısı'ndaki bu yeni düzenlemeler Meclis'e sunulan Basın Kanunu Tasarısı'ndaki düzenlemelerle birlikte ele alındığında ise basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı diye bir şey kalmıyor. Çünkü Basın Kanunu Tasarısı'nın "Yargıyı Etkileme" başlıklı 19. maddesi dava ve soruşturmaların yayımlanmasına ciddi yasaklamalar getiriyor. Var olan Basın Kanunu'na göre kesinleşmemiş mahkeme kararları hakkında yorum yapmak yasak, ancak basın tasırısı hem yorumu hem de haberi yasaklıyor. Eskiden savcı mütalaaları eleştirilebilinirken artık o da yasak kapsamında olacak. Tasarı yayın yasağına uymayan bölgesel yayın kuruluşlarına 10 milyar, diğer basın kuruluşlarına ise 20 milyardan az olmamak şartı ile para cezası verilmesini de öngörüyor.

Suistimale açık Basın Kanunu ve TCK tasarısındaki düzenlemelerin basın özgürlüğüne ve haber alma hakkına ciddi kısıtlamalar getirdiğini dile getiren Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkan Yardımcısı Deniz Zeyrek, Basın Kanunu'na konulan "yargının otoritesi" kavramını eleştirdi. Bu kavramın sınırlarının tam olarak belli olmadığını ve muğlak bir yapıya sahip olduğunu belirten Zeyrek, bu durumun ciddi suistimaller yaratabileceğini kaydetti. Zeyrek, "Bazı gerçekleri haber yaparken 'durun bu yargının otoritesini zedeler' derseniz bu açık bir engellemedir, sansürdür. Ayrıca neyin fotoğrafının çekileceğine ve neyin haberinin yapılacağına yargıçlar karar vermeye başlarsa bunun önüne geçemezseniz" dedi. Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vuran ciddi ve kamuoyunda büyük yankı uyanduran davalara da vurgu yapan Zeyrek, basının bu davalar sırasındaki etkisine dikkat çekerek tasarının kabul edilmesi halinde Susurluk gibi önemli davalar hakkında da bilgi verilemeyeceğini kaydetti. Türk Ceza Kanunu Tasarısı'nda bulunan basına ilişkin hükümleri de eleştiren Zeyrek, "Basın Kanunu'nun en önemli özelliği hapis cezasının bulunmaması. Ama Türkiye'de gündelik hayatta büyük bir yer tutan TCK Tasarısı'nda hapis cezası bulunmakta. Bu çok basit bir çelişkidir. Hapis cezasına ilişkin düzenlemenin kaldırılması gerekir" diye konuştu. Zeyrek, söz konusu iki tasarının değiştirilmesi için gazetecileri harekete geçmeye çağırdı.

Evrensel'i Takip Et