23 Mart 2004 04:00
Bu hayat değişmeli
GÜNÜN YAZILARI
İnönü, Gebze'nin en yoksul mahalleleri arasında yer alıyor. Yoksulluğun başlıca nedeni işsizlik. Kahveler öğle saatlerinde bile tıklım tıklım gençlerle dolu.
Ama bu kuru bir kalabalık. Kahvelerden birinin sahibi olan Burçay Karakaya, veresiye defterini gösteriyor. 2.5-3 milyar lira civarında alacağı olduğunu söyleyen Karakaya, "İşi yok adamın nereden ödeyecek. Alacakların yüzde 90'ından umudu kestim" diye konuşuyor. Saat ilerleyip de mahalleye karanlık çökünce daha bir kalabalıklaşıyor kahve. Şakalar, oyun seslerine karışıyor.
Bu gürültü içinde konuşmaya başlıyor Levent Yıldız ve mahalledeki gençlerin yüzde 70'inin ilkokul mezunu olduğunu anlatıyor. Düzgün bir parkı olmayan, yolları çamurlu mahallenin en büyük derdinin işsizlik olduğunu söyleyen Yıldız "Bu mahallenin gençlerine iş vermiyorlar" diyor.
İşsizlik büyük sorun Metin Karakaya bir yıl işsiz dolaştıktan sonra asgari ücretle işe başlamış. İşi olanların hayatlarından memnun olduğu söylenemez. Çünkü çoğu taşeron firmalarda günde 12 saat, asgari ücretle, iş güvencesinden ve iş güvenliğinden yoksun olarak çalışıyor. Özkan Yalçın buna isyan ediyor: "Neden doktor, öğretmen çıkmasın mahallemizden. Seçimden sonra kimsenin umurunda olmuyor burası." Önemsenmemeyi, yoğun kar yağışı nedeniyle yolların kapandığını ve mahalleye bir dozer dahi gönderilmediğini hatırlatarak anlatıyor gençler. Mahallede sadece bir park var, onun da lambaları çalışmıyor. Yol yok. Kahve dışında bir sosyal hayat da... Mahalle muhtarını ikametgâh kâğıdı lazım olduğunda gördüklerini söyleyen gençler arasında, bir kaçı hariç sorunlarını çözmek için bir araya gelme anlayışı hakim değil. Bu nedenle yerel seçimlerde "Belediye iş sağlar mı?", "Benim çıkarım ne olur" yaklaşımları dile getiriliyor.
Yaşlılar örnek! İleride nasıl bir hayat yaşayacaklarını bilemiyorlar. Umutlu olmadıkları kesin. Büyüklerinin başlarına gelenler onlara "örnek" teşkil ediyor. 45 yaşındaki Hüseyin Yıldız 20 yıldır çalıştığı işyerinde emekliliğine 8 ay kala gerekçe gösterilmeden işten atılmış. 8 ayı bir şekilde atlatabileceğini söyleyen Yıldız "Ya emekliliğime daha fazla zaman olsaydı. Bu gençler işsiz dolaşırken ben nasıl iş bulurdum?" diye konuşuyor. Şahin Diktaş 27 yaşında ve yeni iş bulanlardan. Bir çocuğu var, 12 saat çalışma karşılığı aldığı asgari ücretin hiçbir şeye yetmediğini dile getiriyor. İnsanca gibi çalışmak ve geleceği olan iş isteyen gençler, Türkiye'nin en fazla vergi veren ve en fazla geliri olan kentlerinden biri olan Gebze'de kendilerine neden böyle bir hayat yaşatıldığını soruyorlar. Ve bu hayatın değişmesi gerektiğini söylüyorlar.
Gençler konuşuyor Suat Diktaş (24): OYAK'a bağlı bir yerde sözleşmeli çalışıyorum. 4 ay çalıştırıp çıkartıyorlar. Günde 12 saat çalışıyorum. 326 milyon lira aylık ücretim var. Murat Çetin (25): Hasköy Sanayi Sitesi'nde metal fabrikasında çalışıyorum. Asgari ücret alıyorum. Nihat Koçak (19): Oto sanayide motorcu olarak çalışıyorum. Sabah gidiyoruz, çıkış saatimiz belirsiz. İş ne zaman biterse. Fazla mesai ücreti de almıyoruz. Engin Diktaş (32): 2 çocuğum var. Gima'da çalışıyordum atıldım. 225 milyon lira alıyordum zam yapacağız dediler yapmadılar. Kadir Çelik (16): Hiç okula gitmedim. Hurdacıda, kahvede hemen her yerde çalıştım. Şimdi işsizim.
İşsizlik büyük sorun Metin Karakaya bir yıl işsiz dolaştıktan sonra asgari ücretle işe başlamış. İşi olanların hayatlarından memnun olduğu söylenemez. Çünkü çoğu taşeron firmalarda günde 12 saat, asgari ücretle, iş güvencesinden ve iş güvenliğinden yoksun olarak çalışıyor. Özkan Yalçın buna isyan ediyor: "Neden doktor, öğretmen çıkmasın mahallemizden. Seçimden sonra kimsenin umurunda olmuyor burası." Önemsenmemeyi, yoğun kar yağışı nedeniyle yolların kapandığını ve mahalleye bir dozer dahi gönderilmediğini hatırlatarak anlatıyor gençler. Mahallede sadece bir park var, onun da lambaları çalışmıyor. Yol yok. Kahve dışında bir sosyal hayat da... Mahalle muhtarını ikametgâh kâğıdı lazım olduğunda gördüklerini söyleyen gençler arasında, bir kaçı hariç sorunlarını çözmek için bir araya gelme anlayışı hakim değil. Bu nedenle yerel seçimlerde "Belediye iş sağlar mı?", "Benim çıkarım ne olur" yaklaşımları dile getiriliyor.
Yaşlılar örnek! İleride nasıl bir hayat yaşayacaklarını bilemiyorlar. Umutlu olmadıkları kesin. Büyüklerinin başlarına gelenler onlara "örnek" teşkil ediyor. 45 yaşındaki Hüseyin Yıldız 20 yıldır çalıştığı işyerinde emekliliğine 8 ay kala gerekçe gösterilmeden işten atılmış. 8 ayı bir şekilde atlatabileceğini söyleyen Yıldız "Ya emekliliğime daha fazla zaman olsaydı. Bu gençler işsiz dolaşırken ben nasıl iş bulurdum?" diye konuşuyor. Şahin Diktaş 27 yaşında ve yeni iş bulanlardan. Bir çocuğu var, 12 saat çalışma karşılığı aldığı asgari ücretin hiçbir şeye yetmediğini dile getiriyor. İnsanca gibi çalışmak ve geleceği olan iş isteyen gençler, Türkiye'nin en fazla vergi veren ve en fazla geliri olan kentlerinden biri olan Gebze'de kendilerine neden böyle bir hayat yaşatıldığını soruyorlar. Ve bu hayatın değişmesi gerektiğini söylüyorlar.
Gençler konuşuyor Suat Diktaş (24): OYAK'a bağlı bir yerde sözleşmeli çalışıyorum. 4 ay çalıştırıp çıkartıyorlar. Günde 12 saat çalışıyorum. 326 milyon lira aylık ücretim var. Murat Çetin (25): Hasköy Sanayi Sitesi'nde metal fabrikasında çalışıyorum. Asgari ücret alıyorum. Nihat Koçak (19): Oto sanayide motorcu olarak çalışıyorum. Sabah gidiyoruz, çıkış saatimiz belirsiz. İş ne zaman biterse. Fazla mesai ücreti de almıyoruz. Engin Diktaş (32): 2 çocuğum var. Gima'da çalışıyordum atıldım. 225 milyon lira alıyordum zam yapacağız dediler yapmadılar. Kadir Çelik (16): Hiç okula gitmedim. Hurdacıda, kahvede hemen her yerde çalıştım. Şimdi işsizim.
Evrensel'i Takip Et