Gurbet'in dramı...

Gurbet Demir, dört çocuğu ve işsiz eşiyle beraber 17 Ağustos depremini yaşayan depremzedelerden. 17 Ağustos depremine kadar Adapazarı'nda oturuyorlarmış. Depremde hayatlarını kurtarabilmişler ama bütün eşyalarını, neleri var neleri yoksa kaybetmişler. Depremden on gün sonra ise ellerine Sakarya Valiliği Afet Kriz Masası tarafından "17.08.1999 günü yaşanan depremden dolayı mağdur durumdadırlar ve işlerini kaybetmişlerdir. İlinize yerleşmek isteyen bu aileye gerekli imkânın ve kolaylığın sağlanmasını rica ederiz" yazılı bir belge verilmiş ve Demir ailesi Antalya'ya yerleşmiş. Antalya'ya ilk geldiklerinde depremzedeler için limanda kurulan depremzede yerleşimlerine yerleştirilmişler. Bir yıl burada kalmışlar, yiyecek içeceklerini buradan karşılamışlar ama Sakarya'dan kendilerine verilen "bunu Antalya'da kime gösterirseniz iş verirler" dedikleri kağıt hiçbir işe yaramamış. Daha sonra ise Demir ailesi 'hadi bakın başınızın çaresine' denilerek depremzede yerleşkesinden çıkarılmış. Gerisini şöyle anlatıyor Gurbet Demir: "Depremi yaşadığımız yetmiyormuş gibi limandan da çıkarıldıktan sonra daha çok sefalet çekmeye başladık. 'Eşyanız var mı yok mu, neyiniz var neyiniz yok' demeden koydular bizi kapı önüne. Eşim depremden önce inşaat işçiliği yapıyordu, şimdi iş yok. Limandaki yerden çıkarıldıktan sonra akrabalarımızın yaşadığı Fevzi Çakmak Mahallesi'nde bir ev kiraladık ama parasızlık, işsizlik sarmış dört bir tarafımızı." Seçim geldimi 'oyunuzu bize verin' diye kapı kapı dolaşan partilere de öfkeli Gurbet Demir. Televizyonlarda, AKP'nin ihtiyacı olanlara yardım dağıttığını görmüş. Bayramda ise yardım alabileceği umuduyla AKPye gitmiş. 'Yardım mardım yok' denilerek geri çevrilmiş. Demir ailesinin dört tane çocuğu var. Biri küçük, diğer üçü ise okula gidiyor. 2'inci sınıfa giden İvidar'a soruyoruz: -Dersler nasıl? -İyi ama okul eşyalarım eksik. İvidar, başarılı çalışkan bir öğrenci olmasına karşın defter kitap alamıyor. Feyime ise ailenin büyük kızı. O da 6'ıncı sınıfa gidiyor. Okuldan 30 milyon lira katkı payı istemişler ancak Demir ailesi bu parayı ödeyememiş. Bu durum Feyime'yi çok üzmüş. Marmara depreminin üzerinden 4 buçuk yıl geçmesine karşın, depremzedelere ne iş imkânı sağlanmış ne kalıcı bir yardımda bulunulmuş. Gurbet Demir'in dramı aslında birçok depremzedenin dramı.