15 Ocak 2004 22:00
64 yaşındaki Mehmet Dere ve 77 yaşındaki Hüseyin Şenel, evsizler için bir süreliğine kiralanan Akşemsettin Spor Salonu'nda kalıyorlar. Hayatları boyunca çalışmış, emek harcamış bu iki 'insan', sokaklarda hiç de insanca olmayan koşullarda bir kaç gün daha nefes almaya uğraşıyorlar. Bunca yıllık emekleri ise onlara, sigortaları bile yapılmadığı için, bir barınak bile sağlayamadı.

30 yılın karşılığı 15 gün önce getirilmiş Mehmet Dere spor salonuna. Annesi ve babası ölünce 10 yaşında bir çocukken memleketi Bursa'dan İstanbul'a gelmiş. Su tesisatları yapan bir firmada işçilik yapmış, havalandırma üzerinde uyumuş zamanında. Son 3 senedir de sokaklarda yaşıyor yine. Çünkü 30 yıl kapıcılığını yapmaya başladığı apartman satılmış ve Dere evsiz kalmış. Sigortası yok. 30 yıl, Arnavutköy'deki o apartmanın merdivenlerine akıttığı alın terinin tam karşılığını hiç alamadığı için, emeği için biçilen değerden geriye bir şey kalmamış. Şimdi Arnavutköy'de kıyıya demir atmış kayıkların içinde geceliyor. Gündüzleri ise balıkçılara, balık satmalarında yardım ediyor. Karşılığı mı? Karşılığı, 'yemek, çay ve sigara parası falan işte'. - 3 kıştır geliyor musun buraya?

- Daha önce kamaralı kayıklar var onlarda kalıyordum - Ya bu sene? - Bu sene bulamadım. Olmadı. Benim mahsunluğumu gördüler buruyu getirdiler. - Hiç evlenmedin mi? - Nasip kısmet olmadı. Ben kendime güvenemedim. Elin kızının da günahına girmek istemedim. geçimini sağlayamam diye. - Ne kadar kalacaksın burada? - Bilmiyorum çıkartacaklar herhalde. Herkes kendi semtine gidecek. Ben de aynı nakarat olacak galiba. Yine balıkçıların yanına. Ama barınacak yerim yok. Nasıl olacak bakalım.

'Çok çalıştım boşa gitti' Eminönü'nde altgeçitte bir kağıt yığının arasında geceleyen Hüseyin Şenel ise 77 yaşında. Senelerce su tesisatçılığı yapmış ama bugün dilenerek 'üç beş kuruş' kazanıyor. Onu hala ayakta tutan Eminönü esnafının yardımları sadece. Sormuşlar 'böyle bir yer var garibanlar için, gitmek ister misin?'. Ayakta duracak hali olmadığı halde, 'Koşa koşa giderim' demiş. Çünkü burayı sürekli kalabileceği bir yer sanmış. - Ne zamandan beri dışardasın? - Epeyden beri dışarıdayım. Ben burayı zümrüt buldum ama şimdi çıkarıyorlar. - Memleket neresi? - Ankara. İstanbul'a çok oldu geleli, sürünüyorum böyle yılan gibi. - Niye geldin? - Artist olmaya mı geldim, geldim işte. - Mesleğin var mıydı?

- Vardı su tesisatı. Çok sene uğraştım. - Emekli olamadın mı, sigortan var mıydı? - Hiç bir şeyim yok. - Kaç yaşına kadar çalıştın? - Çok çalıştım boşa gitti. - Buradan çıkınca ne yapacaksın? - Yavaş yavaş giderim karakola. Onlar götürür beni Eminönü'ne. Biz konuşurken evsizlerden biri 'Amcanın gözleri çok güzel' diyor. Ama onun artık gözlerini düşünecek hali yok: - Herkes söylüyor gözlerimin güzel olduğunu. Ama ben daha hiç bakmadım. Ne bakaca'm?

Evrensel'i Takip Et