6 Eylül 1999 21:00

OECD 'yerel' rüşvete karşı

OECD 'yerel' rüşvete karşı
Sanayileşmiş ülkelerin ekonomik ortak çalışma ve gelişim için oluşturdukları OECD, rüşvete karşı savaş açtığını ilan etti. Türkiye'de deprem sonrası ortaya çıkan korkunç durumun, uzak Asya ülkelerindeki mali krizin ve İtalya'da sürekli yaşanan hükümet değişikliklerinin ortak yanının rüşvet olduğunu ileri süren OECD yetkilileri, yaklaşık 6 ay önce imzalanan Anti Rüşvet Sözleşmesi'nin kararlı bir şekilde hayata geçirileceğini duyurdular.
'Güvensizlik yaratıyor'
Anti Rüşvet Bölümü'nden Reiner Geiger, rüşvetin sadece ekonomik bir kayıp olmadığını, siyasi yapıları da tahrip ettiğini ve güvensizlik yaydığını kaydetti. Türkiye'de binlerce ölü, yıkılmış şehirler ve trilyonlarca liralık zararın inşaat firmaları tarafından devlet ve şehir yöneticilerine verilen rüşvetle alakalı olduğunu, Asya'da rüşvet ağını aşamayan yeni mali yapının krizi engelleyemediğini, İtalya'da Hıristiyan Demokratlar'ın rüşvet skandalları nedeniyle hükümetten çekilmek zorunda kaldıklarını savunan Giegir, rüşvete karşı uluslararası mücadelenin şart olduğunu söyledi.
Cezalar tartışılıyor
1990'lı yılların ortalarında sık sık rüşvet skandallarının ortaya çıktığında, uluslararası tekellerin rüşvetin rekabet şansını azalttığını saptamasının üzerine, OECD rüşvete karşı bir çalışma grubu oluşturmuştu. 1999 Şubat'ında da Anti Rüşvet Sözleşmesi imzalandı. Bugün, sözleşmenin hayata geçirilmesi için, hapis ve para cezalarının caydırıcı etkisi olup olmadığı araştırılıyor. OECD komisyonu, önümüzdeki yıl içinde de işveren örgütleri, savcılıklar ve kâğıt üzerinde bağımsız örgütlerin temsilcileriyle dünya ülkelerini tarayarak, küçük çaptaki rüşvetlere karşı tedbir almanın yollarını arayacak. OECD'nin rüşvete karşı 'savaş açtığını ilan etmesi, tekellerin çıkarları için 'yerel' rüşvetçilerin yok edilmesi ve uluslararası firmalara daha elverişle bir ortam hazırlanması anlamına geliyor.

Evrensel'i Takip Et