22 Haziran 1999 21:00

Kosova'da yeniden inşa savaşı

Kosova'da yeniden inşa savaşı
Ufuk Altun
Yugoslavya'nın bombalanmasının sona ermesi ile bölge halkının rahata kavuştuğunu söylemek, gerçekleri sermayenin çıkarları doğrultusunda çarpıtmak olur. 79 gün süren savaş sürecinde 35 bin 219 sorti yapan savaş uçakları ülkeyi bir harabeye dönüştürürken, bölge halkının önüne taşlarla ve dikenlerle dolu bir yol bıraktı. Kosova'nın askeri olarak paylaşılması henüz tamamlanmadı, ancak ekonomik yatırımların kavgası kapalı kapılar ardında başladı bile. Savaşın bölge halkına ve Yugoslavya'yı bombalayan ülkelerin işçi ve emekçilerine ne kadara mal olduğu açıklanmıyor. Balkanlar'daki yeniden yapılanmanınmaliyeti hakkında 'iyimser' bir tahmin açıklayan AB Komisyonu'nun verdiği rakam ise 30 milyardolar.
200 milyar dolarlık pasta
Yerle bir edilen ülkeyi yeniden ayağa kaldırmanın en az 200 milyar doları bulması öngörülüyor. Deutsche Bank çatısı altında çalışan bankerler, AB'nin tahminlerini onaylarken, hasarın bedelinin henüz tam olarak tespit edilmediğine dikkat çekiyorlar. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin bölgenin kalkınması için uluslararası yardım paketini hazırlayacak hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların listesini şimdiden hazırladığı iddia ediliyor. Köln'de yapılan G-8'ler zirvesine katılan ABD Başkanı Clinton, yeniden yapılanmanın bedelini Avrupa'nın üstlenmesi gerektiğini açık bir dille söylüyor. AB üyesi ülkelerin maliye bakanları ve merkez bankası şefleri ise bütçe sıkıntılarını öne sürerek, fazla yatırım yapmadan en büyük payı kapma hesaplarını yapıyorlar. Başta Almanya olmak üzere AB'nin patronları, yeniden yapılanma için gerekli paraların ödenmesini "kendi ülkelerinin işletmelerine öncelik verilmesi" koşuluna bağlıyorlar. Alman inşaat devi "Hochtief"in Essen'deki merkezinden yapılan açıklamada öncelikle yeniden yapılanmanın bir çerçevesinin çizilmesinin zorunlu olduğu uyarısında bulunuldu. İnşaat devleri leş kargaları gibi havada dönmeye devam ederken, bu kez kansız geçecek savaşa hızla hazırlanıyorlar. Altyapının oluşturulmasına başlama hazırlıkları arifesinde, NATO'nun kendi açıklamalarına göre bombalarla tahrip edilen 45 kara ve demiryolu köprüsünün inşası, inşaat devlerinin iştahını iyice kabartacak bir cazibeye sahip. Sırada bekleyen santraller, karayolları, demiryolları, havaalanları gibi.
Senaryolar harıl harıl hazırlanıyor
Uluslararası pazarlarda kendilerini kanıtlamış işletmelere öncelik tanımasını isteyen Alman İnşaatcılar Birliği Sözcüsü'nün, "Bombalardan hasar gören bir binanın inşası için batılı firmalara gerek yok" sözleriyle neyi amaçladığı ise Balkan ülkeleri ile batı ülkelerinin ticari ilişkileri gözlemlendiğinde ortaya çıkıyor. Pastadan pay alacakların sayısı ne kadar az olursa, pastadan düşen payın oranı da o kadar büyük olur. Bugünkü ortamı fırtına öncesi sessizlik olarak değerlendirmek yanlış olmaz. İngiliz işletmeler, savaşta en fazla harcamayı ABD'nin ardından İngiltere'nin yaptığını belirtiyorlar. İngiliz hükümetine baskılarını giderek artıran İngiliz işletmeler, kendi çıkarlarını savunmada dikkatli olunması gerektiğini gizlemekten kaçınma gereği duymuyorlar.
Tablo Almanya'da da aynı. Kısa bir süre önce sermaye kuruluşları ve çatı organizasyonları, Dışişleri Bakanlığı'nı uyardılar. Alman İnşaatçılar Birliği, bir ajansın kurulmasından yana. Uluslararası ajansta elbette Alman işletmelerin çıkarlarını savunacak 'uzmanlar' da yer almalı! Dayton Anlaşması'nın ardından Bosna'ya 5 milyarlık yardımı koordine etme görevinin İtalyan ve İngiliz iki işletmeye verilmesi sonucu 'pastanın kırıntılarıyla idare etmek' zorunda kalan Alman şirketler, bu kez işi sıkı tutuyorlar. Pastadan o zaman en fazla yüzde 8 pay aldıklarına dikkat çeken işletmeler, bölgeye yapılan yardımlarda ise Almanya'nın payının yüzde 27 dolayında seyrettiğine vurguda bulunuyorlar.
Alman İnşaatçılar Birliği, bölgeyi en iyi tanıyan işletmelere öncelik tanınması halinde yeniden yapılanmanın aksamayacağını da ekliyor. 1998 yılında Alman işletmelerinin Balkanlar'a ticaret hacmi 26 milyar mark olayında gerçekleşmiş. Savaş başlamadan önce bölgede bulunan Alman işletmelerinin sayısı 500 kadardı. Alman sanayicileri bölgenin yeniden yapılanmasında kullanılacak ağır makinelerin bölgede hazır beklediğine de işaret ediyorlar.
Yaralar kapanmadı
Yugoslavya'nın yeniden yapılanması için koşulların henüz olgunlaşmadığına işaret eden çevreler işletmeleri uyarıyorlar: "Daha düne kadar kafalarına bomba yağdırdığımız bölge halkları, NATO ülkelerine ait işletmelerin bölgeye giderek orada levhalarını asmalarını sevinçle karşılamazlar. Zira binlerce insanın ölmesine yol açan bombaların açtığı yara henüz kapanmadı"
NATO bombası NATO askerlerini öldürdü
İki haftadır Kosova'da bulunan NATO birlikleri ilk kayıplarını verdi. Kosova'daki bir okulda 'incelemeler yapan' iki İngiliz askeri, muhtemelen NATO uçakları tarafından atılan, ancak patlamayan bir bombanının patlaması sonucu öldü, çevrede bulunan bazı siviller de yaralandı.
69 Gurkha Bölgesi Filosu'na bağlı Kraliyet Mühendisleri, Kosova'nın başkenti Priştine yakınlarındaki Negrovce köyünde öldüler. İsimleri açıklanmayan askerlerin ailelerinin 'kazadan' haberdar edildikleri öğrenildi. Kosova Kurtuluş Ordusu tarafından yapılan açıklamada da askerlerin bölgede bulunan 100 salkım bombasını temizlemek için çağrıldıkları doğrulandı.
Yugoslavya'nın birçok bölgesinde ve Adriyatik Denizi'nde bulunan patlamamış bombalar, büyük bir tehlike oluşturuyor. ABD'nin bombardımanları sırasında Irak'a düşen patlamamış bombalar da, bugüne kadar çok sayıda çocuğun yaşamını yitirmesine yol açtı.

Evrensel'i Takip Et