26 Nisan 1999 21:00

Demirel'den Öcalan mesajları

NATO zirvesinin ardından, Türk gazeteciler için bir basın toplantısı düzenleyen Süleyman Demirel, dünya kamuoyunun Öcalan konusunda yaptığı baskıdan yakındı.

Paylaş
Demirel'den Öcalan mesajları
NATO zirvesinin tamamlanmasının ardından, kaldığı Washington Madison Oteli'nde, Türk gazeteciler için basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dünya kamuoyunun Öcalan konusunda yaptığı baskıdan yakındı. Demirel, NATO zirvesi için bulunduğu Washington'da zirve ve yaptığı temaslar hakkında da bilgi verdi.
Öcalan konusundaki baskıdan yakındı
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Öcalan'ın yargılanması, yeni hükümetin kuruluşu, MHP, HADEP ve ekonomik konular" dahil, çeşitli konularda mesajlar verdi. Demirel, düzenlediği basın toplantısında, Irak'tan Kosova'ya, Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (ESDI)'nden ikili görüşmelerinin ayrıntılarına kadar, Türkiye'nin dış ilişkileriyle ilgili de geniş açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Demirel, PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan'ın yargılanmasıyla ilgili olarak, görüşlerini şöyle dile getirdi: "Bu dava adil ve şeffaf olacaktır. Şahıs, 30 bin kişinin katli ithamıyla mahkemeye çıkarılıyor. Türkiye bu davayı oldubittiye getirmek gibi bir yola niye başvursun? Dış imajını niye bozsun? Haklıyken haksız duruma niye girsin? Eleştiri almayacak demiyorum, ama Türkiye bunu en az eleştiri alacak şekilde yapacaktır. Ayrıca, ortada 30 bin ölü var. Bunların 5 bini masum insanlar, 5 bini onları korumak için gönderilmiş askerler. Bunları hiç arayan soran yok. Bir de 20 bin terörist yapılmış genç var. Onlar da bu ülkenin çocuğu. Bunları kimse sormuyor. Dünya kamuoyundan şikâyetim var. Ölenin hakkı aranmıyor, öldürene merhamet duyuluyor."
"3 partili koalisyon"
''Yeni hükümet, mayısın ilk haftasında kurulabilecek gibi görünüyor'' diyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ''Sandıktan ne çıktıysa, o muteberdir. Halkın istediği odur. Bu koalisyondur, başka bir şey değildir. 3 partiden müteşekkil bir koalisyon olacaktır. 2 partili koalisyon isteniyorsa, Seçim Kanunu, Partiler Kanunu'nda yeni düzenlemeler gerekebilir'' diye konuştu. Seçimlerden ikinci parti olarak çıkan MHP'ye ilişkin olarak da Cumhurbaşkanı, ''MHP konusunda çok önyargılı olmaya gerek yok. Neticesini bekleyip görmek lazım. Ne koyacak ortaya, ona bakmak lazım. Ülkemde herkesin birbirini kabul etmesi lazım'' mesajını verdi.
"Türkiye henüz oturmadı"
"Türkiye 2 seçim geçmeden oturmaz dedim" diyen Demirel, şöyle devam etti: "Bu ilk seçimdi. 2. seçimden sonra Türkiye yerine oturur. Oturmaya doğru gidiyor. Biraz sabır..." Yerel seçimlerin 2 turlu yapılmasının yararlı olacağı görüşünü tekrarlayan Demirel, "Yerelde 2 turluya gitmek lazım. Türkiye önümüzdeki seçime, seçim sistemini ve partiler kanununu gözden geçirmiş olarak girecektir. Yüzde 25 oyla büyükşehir belediye başkanlığı yapılmamalı bence. Hiç olmazsa yüzde 50'yi bulmalı" ifadesini kullandı.
HADEP ile ilgili görüşlerini de açıklayan Cumhurbaşkanı Demirel, şunları söyledi: "HADEP'in ulusal düzeyde oy oranı yüzde 4'tür. Birkaç il ve ilçede belediye başkanlığını kazanmış olması yadırganmamalı. Önemli olan bölücülük yapmamasıdır. Yapıyorsa 'yapsın' diyemezsiniz. Demokrasi, kendisinin tahrip edilmesine müsaade etmez. En önemli mesele iç barışın korunmasıdır. Bu seçimden sonra iç barış korunmuştur diyebiliriz."
Özelleştirme devlet 'kanunu'
"Türkiye'nin özelleştirmeden vazgeçmesinin mümkün olmadığını" öne süren Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, şöyle devam etti: ''Devlet ekonominin içinden çıkacak. Çağın icabı budur. Bunda tereddüt yoktur. Çağın devleti, ekonominin içinde kalmaya devam edemez. KİT'ler kara deliktir. Buna kimse dayanamaz. Türkiye'de özelleştirme tartışmaları bitmiştir. Devlet faiz sarmalının içinden çıkmalı, bütçesini asli fonksiyonlarına yönlendirmelidir. Bunu yapmazsanız, yanlış yaparsınız. Siyaset de yanlışı kaldırmaz.'' Demirel, ''Dün Türkiye'de sanayi ve ticaret yapacak kimse yoktu. Bugün vardır. Dünyada 400 milyar dolar dolaşıyor. Portekiz ve Polonya bundan 5'er milyar dolar alıyorlar. Biz, daha 1 milyar dolar alamıyoruz'' açıklamasında da bulundu. Demirel, NATO zirvesi için bulunduğu Washington'da zirve ve yaptığı temaslar hakkında da bilgi verdi.
'K.Irak'ta Kürt devleti olmaz'
Cumhurbaşkanı, Kuzey Irak'taki gelişmelerin bölgede bir Kürt devleti kurulmasına yol açıp açmayacağı sorusu üzerine, ''Hayır. Kimse yapamaz onu'' yanıtını verdi. Demirel, Türkiye'nin ''Saddamlı veya Saddamsız'' nasıl bir Irak arzu ettiği sorusuna da ''Ben komşuyum. Saddamlı, Saddamsız diyemem. Birliğini korumuş, dünya ile ve kendi içinde barışmış, BM kararlarına uymuş Irak iyi bir Irak'tır'' sözleriyle yanıt verdi. Demirel, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile yaptığı görüşmede, PKK'nin Avrupa'dan destek gördüğünü dile getirdiğini söyledi. Demirel, Schröder ile görüşmesinde İngiltere'nin MED-TV yayınlarını yasaklamasını örnek göstererek, Özgür Politika gazetesinin benzer türde "destek verdiğine" ilişkin, Almanya Başbakanı'na belge verdiğini söyledi. Almanya'daki dini akımlar konusunun Schröder ile görüşmesinde gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Demirel, "Almanya'nın bu konuya el koyduğunu" söyledi.
Kosova saldırısında NATO mutabık
Cumhurbaşkanı Demirel, NATO'nun 50. kuruluş yıldönümü toplantılarının, kutlama toplantıları olmaktan çok Kosova ağırlığı altında değerlendirme toplantısı olduğunu söyledi. Demirel, ''Dünya birliği, beraberliği göstermiş oldu. Kosova'da yaşanan sınır kavgası değil, menfaat kavgası değil, insanlığa karşı suç'' dedi. Kosova meselesinin çözümünün NATO için yaşamsal önem taşıdığına dikkati çeken Demirel, şöyle konuştu: ''Başarı için her şey yapılacak. Aksi düşünülemez. Zirveye herkes kibrit çaksan yanacak kadar öfkeli geldi.
NATO'nun mutlaka bunun altından kalkacağı kanaati kesindi. Gereken yapılacak.'' Bu arada, Kosova'da çözümün kışa kadar sürmemesi uyarısında bulunan Demirel, ''Bunun bir zaman boyutu var. Eğer kışı çadırlarda geçirmek zorunda kalırlarsa büyük sıkıntı olur. Evlerine, yerlerine dönmeleri lazım'' dedi.
Demirel-Clinton görüşmesi
Demirel, ABD Başkanı Bill Clinton ile bir araya gelmesinde, görüşme talebinin Amerikan tarafından geldiğinin hatırlatılması üzerine, ''Ben Türkiye Cumhurbaşkanıyım. Clinton'ın görüşmek istemesi doğaldır. Dünyanın en önemli yerinde duruyorum'' dedi.
Demirel, Clinton'a şu mesajları verdiğini söyledi: "Türkiye istikrarlı olmasa çok daha fazla sıkıntı olur. Azeri-Ermeni, İsrail-Filistin, Kosova, Irak'ın yanı başındayız. Biz barışı muhafaza ederek bu işlerden barış içinde çıkmak istiyoruz." Clinton'ın Türk-Yunan sorunlarının çözülmesi gerektiği, bunun Avrupa'da istikrar için şart olduğu sözleri üzerine Demirel, ABD Başkanı'na şunları söylediğini belirtti: "Yunanistan ile meselelerimiz var. Hiçbiri bugün icat edilmedi. Osmanlı'nın likidasyonundan çıkan tarihi meseleler. Bunlar komplike meseleler. Çözülmesi imkânsız değil, ama çözülemedi. Ancak Türkiye ile Yunanistan bir şey yaptı. Hiddetli tartışmalar oldu, ama çatışma olmadı. Bazen meseleleri çözemiyorsanız onla yaşamayı öğrenmek lazım. Çözünceye kadar da sabırlı olmak lazım. Çözülse daha iyi olur."
Demirel, ABD'nin Washington zirvesi için 11 milyon dolar harcadığını belirterek, "Bizim de önümüzde kasım ayında İstanbul'da düzenleyeceğimiz Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) zirvesi var. Biz de 7 milyon dolar ayırdık" diye konuştu.
Demirel, Ankara'ya dönüşünden kısa süre sonra Fransa'ya gideceğini, bu ziyaretin Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunun 700. yılı kutlamaları ile ilgili olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, eylül ayı içinde kutlamalara yönelik olarak 40'a yakın devlet başkanını davet ettiğini kaydetti. Bu ülkeler, Osmanlı devletinin o dönemlerdeki toprakları üzerinde kurulan ülkelerin yanı sıra Polonya, Avusturya gibi o zamanki önemli komşuları da kapsıyor.
ÖNCEKİ HABER

Gecekondular sosyal konut ihtiyacını gösteriyor

SONRAKİ HABER

'21. yüzyıl barış yüzyılı olsun'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa