07 Haziran 2015 19:40

Öşürcüler bizim köyden kovuldu…

Paylaş

Yusuf KARATAŞ

Çatal çama kurşun attım türküsünü bilir misiniz?
Bu türküde köylünün varını yoğunu zaptiyeler eşliğinde zorla elinden alan öşürcülerin  (tahsildarların) köyden kovulması anlatılır. HDP’nin ülke genelinde aldığı yüzde 13 ve Kürt illerinde yüzde 80-90’ları bulan oy oranı bize bu türküyü hatırlattı.
Neden mi?
Çünkü AKP, yıllardır ‘“çözüm süreci’ üzerinde tepinip Kürt halkının barış beklentisini istismar edip durdu. Sonra da “En büyük Kürt partisi benim” diyerek Kürt özgürlük hareketine kendi çözümünü dayatmaya ve Kürdistan’da sömürü ve yağmaya dayalı bir politika sürdürdü. Ancak AKP’nin Rojava’daki demokratik kantonlara karşı IŞİD ile işbirliği yapması, Erdoğan’ın müzakere masasını devirip “Kürt sorunu yoktur” söylemine dönmesi ve seçim süreci boyunca HDP’ye yönelik saldırılara davetiye çıkarması Kürt halkı için bardağı taşıran son damlalar oldu. Dolayısıyla Kürdistan illeri için seçim sonuçlarıyla ilgili söylenebilecek ilk şey; AKP’nin hemen hemen bütün kentlerde hezimete uğraması, başka bir deyişle Kürdistan’dan kovulmasıdır. Tam hak eşitliğine dayalı çözüm, barış, demokrasi ve insanca yaşam isteyen Kürtler, AKP’ye büyük bir ders verdi. Amed, Wan, Mardin gibi büyük kentler başta olmak üzere Kürdistan’ın birçok kentinde HDP yüzde 80 civarında oy alırken AKP yüzde 20’nin altına düştü. Ve bu sonuçla “Kobanê düştü düşecek” diyen Erdoğan’ın başkanlık hayali de suya düştü.

DİKTATÖRLÜK HEVESİNE BÜYÜK DARBE
Evet, Türkiye ve Kürdistan’da çıkan seçim sonucu her şeyden önce hem Bölge’de (Ortadoğu’da), hem de ülke içinde uyguladığı politikalar nedeniyle güçten düşen Erdoğan’ın bu düşüşü engelleyip mutlak bir egemenlik, bir dikta rejimi kurmak istemesine ağır bir darbe vurdu. Ötesinde yıllardır Kürtlerin, ülkedeki emek ve demokrasi güçlerinin siyaset yapmasının önüne bir engel olarak çıkarılan, onların sesinin duyulmasını engellemeye yönelik bir bariyer olarak korunan yüzde on seçim barajı tuzla buz oldu. Halklar, barış ve demokrasiye dayalı ortak bir gelecek inşa etme mücadelesinde yeni bir sayfa açtı.

MEZHEPÇİ POLİTİKAYA CEVAP
Daha önce defalarca belirtildiği gibi bu seçim sonuçlarının Suriye başta olmak üzere, AKP’nin Bölge politikası üzerinde de önemli bir etkisi olacağı açıktır. IŞİD ve Fetih ordusu (Nusra) gibi el Kaideci güçler üzerinden Suriye’ye müdahale ve bu politikanın bir devamı olarak izlenen mezhepçi politika artık sürdürülemez noktaya geldi. Dolayısıyla seçim sonuçları; aslında MİT TIR’ları ile taşınan silahlara, Reyhanlı bombasına, Rojava’ya yönelik saldırganlığa karşı AKP’nin müdahaleci ve mezhepçi politikasından rahatsız olan bütün Bölge halklarının bir kazanımı oldu.
Peki, Kürt illerinde ortaya çıkan bu sonucun sürpriz olduğu söylenebilir mi?
Aslında Kürdistan’ın dört bir tarafındaki hava AKP-Erdoğan’a büyük bir ders verilmesi yönündeydi. Ve öyle de oldu.
Nedenine gelince, bunun için öyle büyük-derin analizler yapmaya da gerek yok. Başta Amed olmak üzere hangi kente giderseniz gidin ve kime mikrofon uzatırsanız uzatın aşağı yukarı aynı şeyleri söyleyecektir ortaya çıkan sonuç için. Erdoğan’ın “Kobanê düştü düşecek” söyleminde ifadesini bulan Rojava’da Kürtlerin demokratik kantonlarına karşı IŞİD ile yapılan işbirliği, Erdoğan’ın “Kardeşim neyiniz eksik” ve “Kürt sorunu yoktur” açıklamaları, müzakereden sorumlu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın “HDP baraj altında kalırsa süper olur” açıklaması, Ağrı-Diyadin’deki AKP-devlet provokasyonu ve en son Amed’deki mitingde patlatılan bomba ile Kürdistan’da kaos yaratma arayışı…
Halk,  bütün provokasyon girişimlerini büyük bir siyasi olgunlukla boşa çıkararak AKP-Erdoğan’a gereken cevabı sandıkta verdi.
Durum bu kadar basit aslında!

ÇÖZÜM SÜRECİ GÜÇLENDİ
Elbette bu dersten çıkarılabilecek başka önemli sonuçlar da var.
Öncelikle bu sonuç, Kürtler için demokratik siyaseti öncelikli hale getirmesi bakımından, dolayısıyla çatışmasızlığın devamının sağlanması bakımından oldukça önemlidir. Elbette bununla bağlantılı olarak bu sonuç, “çözüm süreci”ne de güç veren bir sonuç olmuştur. Nasıl Kobanê’nin düşmemesi AKP-devleti yeni adımlar atmak zorunda bıraktıysa, bu sonuç da AKP ya da kim/hangi parti-partiler hükümet kurarsa kursun çözüm sürecinden geri adım atılmasını zorlaştırmış, bizi çözüme bir adım daha yakınlaştırmıştır.

SEÇMEN; ‘EŞİT GÖNÜLLÜ BİRLİK MÜMKÜN’ DEDİ
HDP’nin EMEP ve diğer emek ve demokrasi güçleri ile oluşturduğu güç birliğinin Kürtler içindeki tartışmalara dair sonuçları olduğunu da belirtmek gerekiyor.
Nedir bu sonuçlar?
Öncelikle HDP’nin ülke genelinde yüzde 13 oy alması Kürt hareketinin sosyalistlerle, ülkedeki laik-demokratik güçlerle ittifakından bir sonuç çıkmayacağı, Kürt hareketinin daha muhafazakar-dindar bir çizgide siyaset yapması gerektiğini söyleyenlere bir cevap niteliği de taşıyor. Öte yandan sayıları daha az olmakla birlikte HDP’nin barajı geçemeyeceği ve Kürtlerin Türkiye halkları ile ortak bir gelecek kurma projesinin yanlış olduğu görüşünü savunan ayrılıkçı-milliyetçi Kürt çevrelerine karşı eşit haklara dayalı bir özerklik ‘statü’sünün; yani halkların demokratik bir temelde eşit gönüllü birliğine dayanan bir çözümün mümkün olduğunu göstermesi bakımından da önemlidir.

DEMOKRASİ VE BARIŞ MÜCADELESİ GÜÇ KAZANDI
Sonuç olarak bu seçimler, AKP-Erdoğan’ın durdurulması ve ülke siyasetinin demokrasi-halk güçlerinin artık göz ardı edilemeyeceği biçimde yeniden dizayn edilmesi bakımından hayati bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Elbette seçim her şey değildir. Ama bu zaferi de sağlayan halkın örgütlü mücadelesinden başka bir şey değildir ve artık halklarımızın demokrasi, barış ve insanca yaşama dayalı bir ülke/gelecek kurma mücadelesi daha güçlü olarak yoluna devam edecektir.

İl il, ilçe ilçe, genel seçim sonuçları evrensel'de

ÖNCEKİ HABER

Kadıköy'de 'Bizler HDP bizler Meclis'e' sloganı yükseliyor

SONRAKİ HABER

HDP’lilerin kutlamasına polis saldırdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...