02 Nisan 2015 17:22

Budistim Budistsin Budist...

ODTÜ mezunu birinin IŞİD'e nasıl katıldığı çarpıcı bir örnek. ODTÜ Mescit Topluluğu’nda imamlık yapıyor bu zat. Sonra da IŞİD'e katılıyor. Aslında tam da bahsettiğimiz şey bu! Hükümetin kendi neslini yetiştirmek için inançlar ve dinler üzerinden üniversitelere müdahale etmek istediği çok açık.

Paylaş

İTÜ'den bir öğrenci

Bugünlerde rektörümüzün verdiği bir röportajla, okula camii yapılsın mı yapılmasın mı tartışmaları herkesin gündemine oturdu. Özellikle de sosyal medyada. Kısaca röportajdan bahsedersek rektör Karaca, okulun stratejik planlarından bahsederken 'camii bu stratejik planlar içerisinde mi ?'diye bir soru geliyor. Karaca da "tabii ki içerisinde hatta talep olsun sinagog da yaparız" diyor. Hem bir sembol olmasından hem de ihtiyaç için kullanılacağından bahsediyor. Neyse bu röportaj okul gündemine oturdu tabii. Öğrenciler de İTÜ'ye Budist tapınağı yapılması için bir kampanya başlattı. Üstelik kampanya kısa sürede oldukça fazla destek aldı. Bizim okulda Budist Tapınağı ile gündeme gelen bu konu aslında ülkede ciddi bir tartışma konusunu oluşturuyor.

DEMOKRATİKMİŞİM GİBİ ÇEK

Karaca röportajında "Sinagog'a talep gelirse yaparız" derken kendini bir demokrat bir rektör olarak tanımlamaya çalışmış. Sanki öğrenciler okulda özgürlükler ortamına sahipmiş  gibi. Üniversitede sembol olarak bir camii gerekliliğinden bahsetmişti röportajında. Aslında buna çok şaşırmadık. Ne de olsa IŞİD gibi bir örgüte açıktan destek veren, kadınların kahkalarından bile rahatsız olan bir hükümet tarafından atandı kendisi de. Bu durum bizim okulda mizahi bir tepkiyle karşılandı. Ama durum bundan daha da ciddi aslında. Yani üniversitemizin bilimsel bir eğitim ihtiyacı hakkında konuşulması gerekiyorken oturmuş camii yapımından bahsediyoruz. Bu tartışma elbette Karaca'ya vahiy inmesiyle ortaya çıkmadı. Bu durum hükümetin eğitim üzerine yaptığı her projede, her sistem değişikliğinde karşımıza çıkıyordu. 'Biz laik bir ülkeyiz, demokratik bir ülkeyiz' derken din dersleri hala zorunlu; diyanet işleri başkanlığı hala devlet yardımıyla ayakta, kadın cinayetleri her geçen gün artıyor... (üstelik katilleri kadınların kıyafetlerine göre bile  indirim cezası alabiliyor) Laiklikte çığır açmış bu ülke, liseler için Osmanlıca eğitimin gerekliliğini mezar taşları üzerinden tartışıyor!

KLAVUZU TDK OLANIN...

Bu tartışmalar cumhurbaşkanının üniversitelere külliye kelimesini daha uygun bulması ile devam ediyor. Evet arkadaşlar külliye, çarpıcı tanımlarıyla bilinen TDK'ya göre: 'Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese' anlamlına geliyor. Size bir yerden tanıdık gelmiştir herhalde? Doğru tahmin: bizim rektör!! Yani Karaca atandığı hükümete ters düşmüyor; okula camii yapalım diyor. Öğrencilerin tepkilerinden çekinerek de diyor ki talep olsun sinagog da yaparız! Nitekim dendi de; o zaman bize Budist tapınağı yapın diye.
Tabii ki bu kampanyayı camii'ye ya da bağlı bulunduğu dine bir tepki olarak algılayanlar var. Ama çoğu arkadaş samimi bir şekilde böyle bir karşıtlık üzerinden kampanyaya destek vermediklerini söylediler.

İTÜ'DE BİLİMSEL EĞİTİME BUDİST TAPINAĞI DENİR

Bence bu kampanya (Budist Tapınağı) aslında öğrencilerin 'üniversite, laik ve bilimsel eğitimin verildiği bir yerdir' deme şekliydi. Elbette bütçe de konuşuldu. Okulda tonla eksiklik varken neden camii? Sorusu akıllarda.
Hükümet ve rektör nasıl cami ile üniversitelere doğrudan bir müdahalede bulunmak istiyor ve öğrencilerin değerlerini, inançlarını kullanıyorsa öğrenciler de bu müdahaleden rahatsızlıklarını dile getirdi aslında bu kampanyayla. Üstelik bunların üzerine ODTÜ mezunu birinin IŞİD'e nasıl katıldığı çarpıcı bir örnek. ODTÜ Mescit Topluluğu’nda imamlık yapıyor bu zat. Sonra da IŞİD'e katılıyor. Aslında tam da bahsettiğimiz şey bu! Hükümetin kendi neslini yetiştirmek için inançlar ve dinler üzerinden üniversitelere müdahale etmek istediği çok açık. Ancak bizlerin de burada hükümete de onun rektörlerine de birkaç çift lafımız var elbette.
Sevgili Karaca ve hükümet! Siz ısrarla camii ile, küliye ile laiklik ve bilimsel bir üniversite fikri ve mücadelesine saldırmaya devam edin! Biz sizin bu zihniyetinize de gericilik propagandalarınıza da kanmayacağız! Karşısına Budist tapınağı da değil, laik, bilimsel, özgür bir üniversite koyuyoruz ve bunun için de mücadele ediyoruz. Bizler emperyalizme ve gericiliğe karşı birleşiyoruz ve biz birleştikçe sizin saraylarınız da tarihin çöplüğündeki yerine hızla yaklaşıyor.

 

ÖNCEKİ HABER

Bir Taraftar Grubu Düşünün; İşçi Mahallesinde Kurulmuş Olsun

SONRAKİ HABER

Sümeyye Erdoğan’a suikast iddiası Twitter’a sorulacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...