21 Mart 2015 18:44

Vecdi ERBAY
Diyarbakır

Baharın, yeniden dirilişin, yaşama sevincinin habercisi Newroz, Kürt halkının zulme karşı direnişinin sembol günüdür aynı zamanda. Newroz kutlamalarının siyasi bir içerik taşımaya başlaması, elbette Demirci Kawa’nın başkaldırı efsanesiyle başlıyor. Ama ‘80’li yıllardan başlayarak güncel bir siyasi direnişe evrildi. Çağdaş Kawa gibi yeni efsaneler bu yıllara aittir.

Bu yıllar, Newroz’un katliamlarla anıldığı yıllardır aynı zamanda. Halepçe, Cizre, Nusaybin katliamları Kürt halkının özgürlük yürüyüşüne egemen güçlerin faşizan tutumunu göstermesi açısından önemlidir.

Diyarbakır zindanında Mazlum Doğan’ın, Diyarbakır surlarında Zekiye Alkan’ın, İzmir Kadifekale’de Rahşan Demirel’in ve diğerlerinin yaktığı ateş ise, tarihi olarak nitelendirilen bugünlerin habercisiydi.

Hiçbir şey kolay değildir. Bu tarihi günlere binlerce insanın emeği ile gelindi. Bu girizgahtan sonra 2015 Newrozu’na geçebiliriz.

DİYARBAKIR’DA NEWROZ

Bütün Newroz kutlamaları tarihi bir anlam ifade ediyor. Polisle çatışmayı, gözaltına alınıp işkence görmeyi, vurulmayı göze alarak sokaklarda araba lastiği yakan gençlerin her Newroz eylemi tarihidir. 2012 Newrozu’nda barikatları aşarak Newroz alanına akın eden halkın kendiliğinden direnişi de öyle. 2013 Newrozu, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajıyla, yeni bir siyasal paradigmayı işaret etmesi açısından tarihidir. 2014 Newrozu,özgürlük ve barış umuduna bir adım daha yaklaşmış olmanın coşkusuyla kutlandı.
Son üç yıldır, Öcalan’ın İmralı’dan ilettiği mesaj nedeniyle, Diyarbakır büyük bir kalabalığa, bir Newroz turizmine sahne oluyor. Şehirdeki oteller tamamen doluyor, kimi mekanlar dışarıdan gelenlerin adeta istilasına uğruyor, televizyondan yüzlerine aşina olduğumuz insanlara özellikle tarihi bölgelerde rastlamak mümkün oluyor.

Siyasetle yoğrulmuş Diyarbakır, başka bir dünyanın kapısını açarak, gelen herkesi ağırlıyor. Tarihini, dilini, kültürünü, düşünü büyük bir vakarla gösteriyor.

QADA NEWROZE

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamaları, Batman ve Van’da polisin Newroz alanına attığı gaz bombaları hiç ciddiye alınmadı Diyarbakır’da. Yağmurun yağma ihtimali vardı ve bu bile, binlerce insanın erken saatte Newroz alanında yerini almasının önüne geçemedi. Çamurlu yolları rengarenk giysileriyle aşan kadınlar, yöresel kıyafetler içindeki gençler, yaşlılar, çocuklar... Hepsi, özgürlüğe yürümenin telaşı, sevinci, umudu içinde... Öcalan’ın mesajını evlerinde oturup televizyondan izleme şansları var elbette. Ama Newroz alanına gelmenin, o büyük Kalabalığın içinde yer almanın, sloganlara omuz vermenin anlamının farkındalar. Newroz alanında yer almak, çözüm süreci olarak adlandırılan mücadeleye destek sunmak, bu mücadelede rol almak, tarihe yön vermek arzusudur.

Mazlum’un, Zekiye’nin ve Rahşan’ın düşünü diri tutmaktır. Rojava’da boy veren devrime sahip çıkmaktır.

Qada Newroze (Newroz Alanı), özgürlük düşü kuran, bu düş için mücadele eden herkese tarihi bir gün daha yaşattı. Ve bu nedenle yağmurda ıslanmak, hiç bu kadar güzel olmamıştı.

Newroz pîroz be!

Evrensel'i Takip Et