18 Mart 2015 16:59

İki Seçim Tek Taktik!

Newroz seçimlere giderken bu mücadelenin önemli uğrak yerlerinden biri olacaktır. Bütün gençleri barbarlığa, gericiliğe ve emperyalizme karşı, barış ve özgürlük için Newroz alanlarına çağırıyoruz!

İki Seçim Tek Taktik!

Saray demokrasisinin hakim olduğu seçim atmosferi, HDP’nin seçimlerde barajı geçecek bir alternatif olarak çıkmasıyla işçi ve emekçiler lehine bozuldu. Her durumda geniş emekçi çevreler içerisinde AKP ve CHP’nin itibar yitirdiği söylenebilir. Burjuvazinin halkı ve gençliği iki temel kampa bölüp seçeneksizlik içinde bıraktığı seçim dönemi, emek ve demokrasi güçlerinin HDP etrafındaki seçim ittifakıyla bir ölçüde dağılmış gözükmektedir. Parlamento ve seçimler burjuvazinin saraya özgü demokrasisinin açığa çıkması, işçi ve emekçilerin mücadelesinin seçimler yoluyla parlamentoya taşınması açısından önemli. Sermaye hükümeti, emekçilerin ve gençliğin talepleri karşısındaki en temel engellerden birinin kendileri ve halk karşıtı politikaları olduğunun mecliste de dile getirilmesini engellemek, bu açıdan emekçilerin daha geniş bir uyanışının önüne geçmek istemektedir. Seçimler bu nedenle egemenler tarafından her türlü hile hurdayla karıştırılmaya, barajlar ve provokasyonlarla emek ve demokrasi güçlerinin en temel hakkı elinden alınmaya çalışılıyor.

Bir taraftan tüm bu antidemokratik ortamda seçilmeyi AKP seçim başarısı olarak gösterirken, seçim sonuçlarını ve sandığı demokrasinin tek ve mutlak yolu olarak vaaz etmektedir. Denklemi baştan kuracak olursak her türlü antidemokratik uygulamayla AKP’nin seçilmesini sağlayan bütün seçimler ‘milli irade’nin tecelli etmesidir!

GİDİŞ YOLU DA İŞLEM DE YANLIŞ!

Öğretim üyelerinin iradesi İstanbul Üniversitesi’nde tecelli etmiş, öğretim üyeleri üniversitenin AKP’ye doğrudan bağlanmasına itiraz ederek Raşit Tükel’i seçmiştir. Ama seçilmek eğer doğrudan sermaye hükümetinin bir paydası değilseniz ‘milli irade’ için yeter derece sayılmamaktadır. Cumhurbaşkanı, seçileni seçip seçmeme yetkisini kendi elinde tutmaktadır. Demek ki demokrasi ikiye ayrılmaktadır. Sermaye hükümetlerinin, patronların lehine olan bütün yasaklar, uygulamalar, engellemeler; binlerce işçinin oyuyla alınan grev kararlarının, öğretim görevlilerinin oyuyla seçilen rektörlerin, dahası seçilmiş vekillerin engellenmesi, demokrasinin AKP’ce bir biçimidir. Demek ki daha iyi koşullarda çalışmak ve yaşamak için bir araya gelen, sendikalaşan, grev hakkını kullanan işçilerin ki bir başka demokrasidir ve demokrasinin bu türlüsü istikrarı bozmakta ve milli güvenliği tehdit etmektedir. Bu nedenle bu tür bir demokrasinin engellenmesi patronların hükümetince meşrudur.

Saray hiyerarşisi içinde neyin demokratik neyin antidemokratik olduğu belirlenirken, işçi sınıfının ve onun gençliğinin demokrasi mücadelesini okulunda, sokağında, atölyesinde,  örgütlü ve birleşik bir zemine çekmekten başka bir yolu kalmıyor. Çünkü kazanılan seçimlerin galibini tek başına açıklanan seçim sonuçları değil mücadele belirliyor. İÜ’de de, genel seçimlerde de seçimlerin daha demokratik atmosferde son bulması ve egemenlerin halkın iradesini tanımasının yolu; emek ve demokrasi güçlerinin mücadelesinin güçlenmesinden ve daha geniş kesimlerin desteğini kazanmasından geçmektedir.
Newroz seçimlere giderken bu mücadelenin önemli uğrak yerlerinden biri olacaktır. Bütün gençleri barbarlığa, gericiliğe ve emperyalizme karşı, barış ve özgürlük için Newroz alanlarına çağırıyoruz!

Evrensel'i Takip Et