18 Mart 2015 17:48

Bir(leşik) Haziran Hareket(i)sizliği

Bir yandan komünist olduklarını belirtenler işçi sınıfı söyleminde ezberci olurken, işçi sınıfını AKP-CHP kıskacında siyasetsiz ve yalnız bırakıyor. Öte yandan dayanışmanın altını çizenler ise; “ya bize bişe sormayın, siz aranızda dayanışın” açıklamasına paralel tavır takınıyor

Bir(leşik) Haziran Hareket(i)sizliği

Hilmi MIYNAT
Pamukkale Üniversitesi

2015 genel seçimine hızla yaklaşıyoruz. Hızla yaklaşıyoruz çünkü artık zaman eskiden olduğu kadar geniş ve cömert değil. Sosyal medyada, televizyon kanallarında, saniyede milyonlarca bilgi ve düşünce akışının gerçekleştiğini düşünürsek zaman çok hızlı akıyor. Biz de bu hızlı akışın içinde insanların en politik olduğu dönemde onları sandığa yönlendirmenin, doğru seçimleri doğru argümanlarla açıklamanın yollarını arıyoruz. AKP CHP ikilemine sıkışan insanlara üçüncü bir seçenekten bahsederken, bu seçeneğin eskiye göre çok daha net ve gerekli olduğunu vurguluyorduk, ta ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar. Kazandığımız yeni mevziye göre siyaset üretmek gerekirse AKP’nin karşısındaki tek seçeneğin HDP olduğunu aktarmamız gerekecektir.

Halk iktidarının seçim sandıklarıyla kurulmayacağı konusunda az çok hemfikiriz fakat kitlelerin politikaya en ilgili olduğu seçim dönemlerinde kendi siyasetimizi anlatma, halk içinde politika yapma fırsatımızı sonuna kadar kullanma gibi de bir görevimiz olduğu açıktır. İnsanları yıllarca politikaya, siyasete davet ederken seçim dönemlerinde politikasız kalmak, iki arada bir derede kararsız yaşamak bu görevin ne derece yerine getirilebildiği konusunda tartışmalara yol açacaktır. Öyleyse BHH’nin genel seçimlerdeki, bileşenlerinin de daha öncesinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki politik tavrını tartışalım.

SİZ ARANIZDA DAYANIŞIN

Seçim anketleri gösteriyor ki HDP’ye oy vermemiş, vermeyecek olan insanlar dahi Türkiye’deki demokrasi mücadelesi açısından HDP’nin barajı geçme zorunluluğu olduğuna inanıyor ve barajı geçmesini ümit ediyor. Peki Gezi’nin birleştiriciliğinden dem vuran ve bunu her sloganında dile getiren, politik kurum ve bireylerin de içinde yer aldığı (siyasi mücadele içinde söz söyleyen, apolitik olmayan) BHH kimleri nerede birleştiriyor?

Bir yandan komünist olduklarını belirtenler işçi sınıfı söyleminde ezberci olurken, işçi sınıfını AKP-CHP kıskacında siyasetsiz ve yalnız bırakıyor. Öte yandan dayanışmanın altını çizenler ise; “ya bize bişe sormayın, siz aranızda dayanışın” açık lamasına paralel tavır takınıyor. 
Gezi’de yıllar yılı eleştirilen apolitik insanlar AKP’yi yıkma temelinde birleştiler ve ortaklaştıkları tek nokta bu politik tavırdı. Şimdi ise o milyonlar AKP’yi yıkma fikrinde günden güne politikleşirken, Birleşik Haziran apolitik tutumuyla o milyonların Gezi öncesi ruh haline göre hareket ediyor. BHH Gezi öncesi ruh haline uyum sağlamış görünüyor bu haliyle! Kim bilir belki ortada birleşmeyi umut ediyorlardır.
BHH içinden bazı gençlik kesimleri CHP tabanından gençleri kazanma düşüncesinde olduklarını belirtiyor. Eleştirmeye çekindiğin bir hareketin tabanına hangi söylemlerle gidilebileceğini merak ediyorum. “CHP de iyi ama biz daha iyiyiz” mi acaba? Ne şiş yansın ne kebap düşüncesinde günü kurtarmaya çalışırken, ateşin sönmek üzere olduğunu ve pişirmeye dahi yetemeyeceğini fark edemiyorlar sanırım.

BÖLÜCÜ TEORİSYENLERE KULAK ASMAYALIM!

BHH’nin içinde yer alan ulusalcı kesimlerin de açıklamalarına dayanarak BHH’nin HDP’ye mesafeli olduğu sonucunu çıkarmak yanlış sayılmaz. Öyleyse çoğunluğu Kürt siyasetinden olan HDP’yi konuşuyorsak, biraz Kürt meselesini de irdelemekte yarar var. Bazı Kürt arkadaşları da olan solcular ülkenin bölünmesini istemiyormuş. Türk arkadaşları olan Kürtler de ülkenin bölünmesini istemiyor. Ben de. Annem de. Abdullah Öcalan da. E öyleyse kimse ülkenin bölünmesini istemiyor, herkes birleşmeden yana. Bölmek derken de burjuva teorisyenlerinin pastane aşçısının yaş pastayı ikiye bölme dilinden jargona yerleştirdikleri bölmekten bahsediyoruz tabi ki. Başka türlüsü pek mümkün görünmüyor. Bu bölünme dedikodusunu kim attıysa çıksın ortaya! Bazı sermayedarlar gözlerini kaçırıyor sanki, sizi gidi sizi! Bana kalırsa sermayenin bölücü teorisyenlerine pek kulak asmayalım, Türkleri dinleyelim, Kürtleri dinleyelim, Fındıklı’da ‘dereler özgür akacak’ diyen Lazcasını da bilen mücadeleci teyzeyi dinleyelim.
Ülke gündemine dair ‘İç güvenlik paketi’, ‘Başkanlık sistemi’ başlıklarını ele adlığımızda hem sokakta hem mecliste birleşebilmenin günümüz siyaseti açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulamakta yarar var. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklara karşı birleşmenin gerekliliğinde hem fikirsek eğer bunu her mecrada dile getirmek ve somut durumlarını yaratmak öncelikli görevlerimiz arasında olmalıdır. Sokakta bunun karşılığı dayanışma, platform, meclisler ise seçimlerdeki karşılığı da bugün için HDP’dir.

Evrensel'i Takip Et