18 Mart 2015 17:40

Hayaller 160 Dakikaya Sığar mı?

Şimdi dersaneler de kapatılacak. Hükümet bunun fırsat eşitliği olduğunu söylese de bu durum eğitimdeki adaletsizliğin daha da artmasına neden olacak. Hükümet bu adımıyla istediği dindar nesli oluşturmayı ve gençliği kendine bağımlı hale getirmeyi istiyor

Hayaller  160 Dakikaya Sığar mı?

Ekin Yoldaş KALI 
Nazlı KARAKOÇ 
Güneş KINIK 
MALATYA

15 Mart'ta 2 milyon 160 bin kişi geleceğini belirlemek için YGS'ye girdi. Hepimiz hayallerimizi, umutlarımızı ve gelecekten beklentilerimizi karşılamak için ter döktük. Sistemin istediği ve dayattığı da bu değil miydi zaten? Bizden hayatlarımızı 160 dakikalık bir sınava sığdırmamızı isteyerek bizleri gelecek kaygısı içinde bırakmak; bu sayede tek tipleştirilmiş çevresindeki sorunlarla ilgilenmeyen, lafın kısası iktidara biat eden bir nesil yetiştirmek. Dayattığı zorunlu din dersleriyle, ayrımcı politikalarla, bilimsel eğitimle alakası olmayan kültür dersleriyle devletin bu politikayı sadece sınav sisteminde değil aksine anaokulları ve kreşler dahil eğitimin her alanında izlediğini açıkça görmek mümkün. Aslolan devletin bu gerici faaliyetlerine devam ederken gençliğin ne düşündüğü?

BİREYSEL DEĞİL HEPİMİZİN SORUNLARI

"YGS kaldırılmalı, eğitim sistemi herkesin mesleki eğilimlerine göre şekillendirilmeli." diyor Seher. Aynı sorunlara sahip fakat birbirinden habersiz olarak sanki bu sözlerin gerekçesi olarak; "Çünkü bir gencin hayatının bir kaç sayfaya sığdırılmasını istemiyorum." diyen Gizem aslında hepimizin ortak taleplerinin olduğunu gözler önüne seriyor.

İlk senesinde istediği bölüm olmayıp birkaç sefer sınava girenler de var. Bunlardan biri de Fırat arkadaşımız. "Bu girdiğim üçüncü sınav. Bu eğitim sistemi bırakın sahip olacağım geleceği, bir de benden üç senemi çaldı. Okullarda verilen eğitim kesinlikle yetersiz. İktidar ortağı olan Cemaatle ters düşen AKP, öğrencilerin elinde tek seçenek olan dersaneleri kapatacağını söylüyor şimdi de. Bunun neresi akla mantığa sığıyor? Madem dersaneleri kapatacaksınız tersini yapmayı bırakıp herkesin ana dilinde, bilimsel ve parasız bir eğitim almasını sağlayacaksınız. Bu sorunlar bireysel değil, hepimizin sorunları fakat bunun farkında değiliz. Önemli olan bunun farkında olmak." sözleriyle eğitim sisteminin girdiği çıkmazların giderek arttığını ve gerekli olanın eğitimde eşitlik olduğunu vurguluyor.

Egemen siyasi üstyapının gençliği kendi çizgisine çekmek uğruna oyuncak ettiği bu eğitim sistemindeki bütün sorunların bireysel değil, tüm gençliğin sorunları olduğunun farkındayız. Bu sistemi değiştirebilecek tek dinamik gücün biz gençler olduğunun ve kendi geleceğimizi tayin etme gücünün ellerimizde olduğunun bilincinde olarak ortak taleplerimiz etrafında birleşmeli; sistemin ve iktidarın dayatmalarına boyun eğmek yerine hayallerimiz ve geleceğimiz için direnmeliyiz. Parasız, bilimsel ve demokratik eğitim taleplerimiz uğruna aynı safta mücadele etmeliyiz!


OLUMSUZ DEĞİŞİMLERİN HEPSİ BU DÖNEM OLDU

Malatya Fen Lisesi öğrencisi Kübra; "YGS psikolojik olarak insanı kötü etkiliyor. Beni günlük eğlence hayatımdan dahi mahrum bırakıyor. Sınav döneminde hayatımda olumlu bir şey olmadı ama bütün olumsuz değişimler olmuştur. Hayatım okul, ev, dersane ve kütüphane oldu. Dolayısıyla güncel olaylarla da ilgilenemiyorum." diyerek sistemin bizi sadece geleceksiz bırakmadığını aynı zamanda sahip olduğumuz bugünü, yaşadığımız anı da elimizden aldığını dile getirdi. "Şimdi dersaneler de kapatılacak. Hükümet bunun fırsat eşitliği olduğunu söylese de bu durum eğitimdeki adaletsizliğin daha da artmasına neden olacak. Hükümet bu adımıyla istediği dindar nesli oluşturmayı ve gençliği kendine bağımlı hale getirmeyi istiyor." sözleriyle gençlerin, onların düşündüğünün aksine hükümetin gerici politikalarının perde arkasında yatanların bilincinde olduğunu gösteriyor

Evrensel'i Takip Et