18 Mart 2015 17:29

Yeni Gönüllülerle Buluşmak İçin

Bu senenin daha kitlesel olmasının temel sebebi de sanırım şiddetin, tacizin ve tecavüzün her geçen gün artarak devam etmesi. Ve son olarak Özgecan'ın katledilmesi sonrası özellikle genç kadınların duyduğu öfke. Bizler yaptığımız eğitim çalışmasında da bunlar üzerinden bir çağrı yaptık ve gerçekten birçok gönüllü arkadaşımızı kattığımız bir yürüyüş oldu.

Yeni Gönüllülerle Buluşmak İçin

Ali Can GÜN
Çanakkale 18 Mart 
Üniversitesi

Üniversiteleyi ilk kazanan ve Üniversite dediğimizde akla ilk gelen olguların başında geliyor topluluklar. Üniversite öğrencilerin sosyalleştiği, çeşitli etkinliklerde birleştiği bir 'üniversite örgütü' gibi birçok topluluklardan bahsedebiliriz. Ancak özellikle son yıllarda Gezi' den Soma Katliamına, 1 Mayıslardan 8 Martlara kadar birçok eylemlerde öne çıkan gençler, şimdi toplulukları ile alanlarda...

Çanakkale 18 Mart Üniversite Toplum Gönüllüleri Topluluğu son yıllarda yukarıda bahsettiğimiz birçok alanda üyeleri ile birlikte çeşitli etkinlikler sürdürüyor ve alanlara çıkıyor. 

Öncelikle merak ettiğimiz bir soru ile başlayalım. İsminiz aynı zamanda bir vakıf ismi ve bu vakıf ile bir bağınız var mı? Ve ÇOMÜ bünyesinde kaç senedir faaliyet gösteriyorsunuz?

Öncelikle kısaca Toplum Gönüllülerinden bahsedeyim. 2002 senesinde kurulmuş olan vakıf yaklaşık olarak 81 ilde faaliyet gösteriyor. Tabi üniversite bünyesinde vakıf olarak değil topluluk üzerinden yapıyoruz faaliyetlerimizi. Toplum Gönüllüleri üniversiteli gençlerin çabasıyla sosyal çalışmalar yapıyor, hasta ya da dar gelirli aile çocuklarına ders veriyor, okulları tepeden tırnağa yeniliyor; kimi huzurevlerinde görev alıyor kimi ağaç dikiyor.Yaklaşık 10 senedir de ÇOMÜ bünyesinde faaliyet gösteriyoruz.

Çalışmalarınızda Üniversitenin imkanlarından yararlanabiliyor musunuz?

Stand senede 2 defa topluluk tanıtım günleri kapsamında açılıyor. Ayrıca stand açabilmemiz için bir etkinlik belirtip 15 gün öncesinden dilekçe yazarak açabiliyoruz. Otobüs gibi taşıma araçlarını kullanma imkanına şu ana kadar erişemedik. Öte yandan üniversite bünyesinde bulunan kongre, konferans salonlarını da rektörlük tarafından alınan kararla topluluk etkinliklerine verilmediğini öğrendik. Bu bağlamda çok fazla imkandan yararlandığımız söylenemez.

Peki, etkinliklerinize gelelim. Üniversite öğrencileri dışında Kent halkı sizi Reyhanlı Katliamı sonrası yaptığınız "Barış" temalı etkinliklerle tanıdı. Bu çalışmalardan bahseder misiniz?

Reyhanlı Katliamı sonrası yapılanlar bizden önceki dönemde arkadaşların yaptıkları etkinlikler.Ancak o dönemden hala gönüllü olarak çalışan arkadaşlarımız var ve hepsi o süreçten bu zamana yapılan etkinliklerden çok heyecan duyduklarını söylüyorlar. 

KADIN VE ERKEK EMEKÇİLERİN BİRLİKTE MÜCADELELERİNDEN YANAYIZ

Özellikle 8 Martlarda alanlara çıkıyorsunuz. Bu çalışmalara nasıl hazırlanıyorsunuz?

8 Mart'a gelince; Yaklaşık 4 seneden beri 8 Mart etkinliklerine katılıyoruz. 8 Mart öncesi Toplum Gönüllüleri bünyesinde bulunan diğer arkadaşlarımızla kısaca 8 Mart'ın tarihsel sürecinden bahsettik. Yaklaşık 3 saat süren de bir eğitim çalışmamız oldu. Sonrasında üyelerimizle birlikte kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüze dikkat çekmek için bir tartışma ortamı yaratık ve kısa bir beyin fırtınası yaptık. Ve son olarak da bir film gösterimimiz oldu. "Bir Yaralı Yüzü Kurtarmak (Saving Face)"... Pakistan'da erkeklerin eşlerinden ayrılmak için yüzlerine kezzap vb. maddeler döküp onları istemediklerini anlatan belgesel tarzında bir filmdi. Ertesinde 8 Mart yürüyüşüne çağrımız oldu. Vakıf bu tür eylem, yürüyüş tarzı etkinliklere karşı bir tutumda aslında. Fakat 8 Mart'a ayrıcalık tanınıyor. Biz de bu ayrıcalığı elimizden geldiğince değerlendirmeye çalıştık.

Çanakkale'de bu sene tartışmalı bir 8 Mart süreci yaşanmasına rağmen önceki senelere göre daha kitleseldiniz. Bunun nedenleri nelerdir?

Biz katıldığımız, düzenlediğimiz bütün etkinliklerde olduğu gibi 8 Martlarda da kadın-erkek, lgbti bütün üyelerimizle birlikte katılıyoruz. Ve öğrendiğimiz kadarıyla da Çanakkale'de 20 yılı aşkın bir süredir bir 8 Mart kültürü oluşmuş durumda. Ancak bu senede yürüyüşe katılmak istediğimizi belirttiğimizde "erkekler gelmesin" tarzında bir yaklaşım olduğunu gördük. Bizler bunun doğru olduğunu düşünmüyoruz. Kadın ve erkek emekçilerin birlikte mücadelelerinden yanayız. Bu senenin daha kitlesel olmasının temel sebebi de sanırım şiddetin, tacizin ve tecavüzün her geçen gün artarak devam etmesi. Ve son olarak Özgecan'ın katledilmesi sonrası özellikle genç kadınların duyduğu öfke. Bizler yaptığımız eğitim çalışmasında da bunlar üzerinden bir çağrı yaptık ve gerçekten birçok gönüllü arkadaşımızı kattığımız bir yürüyüş oldu. 

Son olarak bundan sonra planladığınız çalışmalar var mı?

Elbette, senenin sonuna kadar planladığımız etkinlikler var. Ama birçok kararı gönüllülerle birlikte aldığımızdan önümüzde şu var diyemeyiz.

Bu keyifli sohbet için teşekkür ediyoruz. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bize bu olanağı sağladığınız için asıl biz teşekkür ederiz.

Evrensel'i Takip Et