11 Ocak 2015 03:28

Sevgili izleyiciler!

Tekrarlamakta yarar var. Sadece kadınlar için değil erkekler için de hakaret sayılacak bu açıklamada, “kadın” denince aklına seks gelen zihniyetin yansıması sokakta “tecavüz- şiddet” bilançolarıyla karşılık buluyor.

Paylaş

Serpil SAVUMLU*

Ben bu satırları yazarken arada ekrana çıkıp “iyi akşamlar sevgili izleyiciler” dedim. Sonra bununla da yetinmeyip bir sonraki gün yine aynı saatte aynı ekranda olacağımı söyleyip randevu kestim. Arada Facebook’taki adresimde de fotoğraf paylaşıyorum. Eğlenceli fotoğraflar, arada şarkılar, bazen küçük notlar.
Bunu bir açıklama ya da savunma yazısı olarak görmenizi istemem asla ama... Adamcağızın biri bir yerlerden “kadın böyle olur şöyle de yapar”la başlayan cümlelerini yine duyunca “aaaaaa bu benim sevgili izleyiciler lafım da ne ola” dedim! Esasen söylenecek çok şey var da şurdan başlayalım... Her gün kadın haberlerini sunan ben ya da herhangi bir haberi sunan biz, erkekler üzerinde nasıl bir etki yaratıyor olabiliriz?

MEDYADA KADIN MÜCADELE ALANI

Misal “Bugün bir kadın daha öldü!” ya da “Trafik kazası yine can aldı” ya da “Başbakan Davutoğlu’ndan süreç açıklaması.” Tüm bu başlıkların etkisi elbette farklıdır. Peki bu haberleri kadınlar sununca etkisi nasıl oluyor bilemedim. “şimdi bilemedim” dedik ya... Elbet bu zihniyetin buna da diyecek lafı olur. Biz de kadınlar olarak o vakit aynen iade edelim.
Kısaca “medya sektörü” denilen yerde kadınlara “yer olmadığını” olsa da nasıl çalıştırıldığını, hadi çalıştırılsa da ne zorluklarla hangi zihniyetle çalıştırıldığını biliyoruz. Zaten konuştuğumuz, nasıl üstesinden geliriz diye düşündüğümüz, yüzleştiğimiz ve mücadele ettiğimiz bir alan medya... Bu konuyla ilgili araştırıldığında İnternet ortamında birçok çalışma, rapor bulabilirsiniz. Haber programlarında kadın spikerlerin konumundan, haberle bağına kadar bir çok eleştiri, bizzat kadınların kaleminden zaten yapılıyor. Kadın spikerlerin ekranlarda nasıl yer aldığı belli. Bu konu zaten mücadele alanı olarak önümüzde duruyor.  
Ancak, “Çalışan kadın fuhuşa ortam yaratır” lafından “erkeklerin kadın spiker izlemesi caiz değildir”e gelinen süreçte, cümlelerin içindeki “kadının” az önce sayılanlarla ilgisi yok. Zaten bu cümlelerde “kadın” da yok! Kendini her şeyin üzerinde tutan erkeklik, bir gömlek ve ceketle ekrana çıkıp günün gelişmelerini özetleyen kadın spikerlerden etkilenen bir cinsellikten söz ediyor. Bu sözlere “Ben cinsel obje değilim” diyerek tepki gösterenler oldu. Lakin bir kez daha tekrarlamakta yarar var. Sadece kadınlar için değil erkekler için de hakaret sayılacak bu açıklamada, “kadın” denince aklına seks gelen zihniyetin yansıması sokakta “tecavüz- şiddet” bilançolarıyla karşılık buluyor.
Kadını yaşam alanlarından, sosyal yaşamdan, iş hayatından dışlayan bu zihniyet, muhafazakarlık adı altında hükümet politikalarıyla da karşımıza çıkıyor. Annelik kariyerlerinin allanıp pullanarak anlatılması, birinci çocuktan üçüncü çocuğa yardım adı altında “doğurun biz zaten bakarız” alt yazılarıyla açıklanan istihdam paketleri kadınlara hep aynı şeyi fısıldıyor. “Eve kapanın, çocuk doğrun, evinizde çalışın ama sokakta gözümüzün önünde olmayın... İşimizi yapın arkamızı toplayın.”

AKLINA BİR ŞEY TAKILMASIN

Bu arada neyse ki erkekleri haber sunarken izlememizde bir sakınca yok! Çünkü kadınlar ancak içine üç harfliler kaçınca sevişebilir. Onun dışında kendini bilen ve mukayyet olan bir kadından asla böyle bir eylem bekleyemezsiniz. Kadın cinselliğini yaşarken annelik gibi kutsal bir göreve nail olmayı hedeflediği için esas olan kutsal görevin tohumlarının atılması.
Şimdi demem o ki... “İyi akşamlar sevgili izleyiciler” diye seslenirken saygımızdandır... Kimsenin aklına bir şey takılmasın. Yarın yine aynı saatte buluşmak isteğimiz de haberlerden Türkiye’nin gündeminden haberiniz olsun. Kim ne derse desin nasıl isterse istesin kadınlar bu ülkede haberin en önünde olmaya devam edecek. Sergide, basın toplantısında, sokakta, eylemde kadınlar haberin peşinden koşmaya devam edecek. Ekranlarda kadınlar saat başlarında yine “sevgili izleyicilerle” başlayan bültenlerinde çoğalmaya devam edecek.
Tüm bunları yaparken anne olmak da bizim tercihimiz. Ayrıca yine tüm bunları yaparken anne olanlar da aldığımız ücretler dahil, çocuğu nereye bırakacağız, kreş yok, bakacak kimse yok, ihtiyaçlar çok sıkıntılarına rağmen çocuklarımızı istediğimiz gibi yetiştirmeye devam edeceğiz!

*IMC TV Mor Bülten Spikeri

ÖNCEKİ HABER

Hem ithalat hem de ihracat olarak Avrupa’da cihadçılar

SONRAKİ HABER

Sonrası çamur insan oluncaya dek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa