31 Aralık 2014 00:56

Çimento fabrikaları ormanları kemiriyor

İzmir’de kent içinde üretim faaliyetini sürdüren çimento fabrikaları Türkiye’nin üçüncü büyük ilinde milyonların sağlığıyla oynuyor. Fabrikalar hammadde gereksinimini karşılamak için hem kentin akciğerleri ormanları hem tarihi yok ediyorlar.

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

İzmir Bornova’nın dış mahallelerinden Işıkkent’in yaslandığı tepelerde geçtiğimiz haftalarda binlerce ağaç katledildi. Bir zamanlar Manastır bölgesi olarak tanımlanan 1. derece arkeolojik sit alanları, 5-10 kilometre ötedeki çimento fabrikalarına cevher olsun diye kiralandı. İlk iş olarak arazideki binlerce ağacı kesen çimento fabrikası, tel örgülerle çevirdiği alanı maden sahası ilan etti. İzmir’in ortasında kalan çimento fabrikaları ise, kentin akciğerlerini kemirmeye devam ediyor.
Buca ile Bornova arasındaki alanda bulunan levhalarda, bölgenin Çimentaş çimento Fabrikasına 24-25 yıllığına kiralandığı yazıyor. Maden ve yol amaçlı kiralandığı belirtilen alanların toplamı yaklaşık 190 dönüm ediyor. Toplu konutlara birkaç yüz metre uzaklıktaki alanın bulunduğu tepenin yarısı şimdiden yok olmuş bile.

YÜZBİNLERİN SAĞLIĞI İLE OYNANIYOR

Hisselerinin büyük kısmı İtalyan Cementir Holding’e ait olan Çimentaş Türkiye’deki çimento sektöründe önemli bir paya sahip. Kula yakınlarında tehlikeli atık bertaraf tesisinin de sahibi olan Cementir’in Işıkkent’teki fabrikası her gün binlerce kişinin İzmir’e gelip gittiği yeni otogarın tam karşısında. Çevresinde onlarca mahalle, yüz binlerce insan yaşıyor. Yakınlarında bulunan Işıkkent, Pınarbaşı, Yeşilova, Çamdibi, Altındağ gibi mahallelerde yaşayan halkı yıllardır canından bezdirmiş durumda. Bu bölgede yaşayanlar bazı günler özellikle gece yarısı, fabrikanın tehlikeli ve endüstriyel atık yakmasından kaynaklandığı düşünülen kimyasal madde kokusu nedeniyle pencerelerini dahi açamıyor. Akşam serdikleri çamaşırların üzerinde sabaha kadar toz oluşuyor.

Büyükşehir belediyesinin fabrikanın kent dışına taşınması ve arazisine imar izni verilmesine dair önerileri ise şirket tarafından kabul görmedi. Şirketin yakın çevrede yaratığı tahribatın bir nebze olsun giderilmesine dönük rehabilitasyon projeleri de kaplumbağa hızıyla ilerliyor.

İZMİR’DE ORMAN KATLİAMI YAPTILAR

Öte yandan İzmir’de kent içinde üretim faaliyetini sürdüren bir diğer çimento fabrikası olan Batıçim Buca Kaynaklar ve Bornova Işıkkent yakınlarında yeni kil ocakları açma çabalarını sürüyor. Buca Kaynaklar ile Gökdere Köyü arasında açmak istedikleri kil ocağından yöre halkının kararlı duruşu nedeniyle vazgeçmek zorunda kalan şirket, Işıkkent’te ise istediğini almış durumda. Işıkkent Egemenlik Mahallesi’nin Manastır bölgesi olarak adlandırılan tepelerinde geniş bir alanı kiralayan şirket, geçtiğimiz haftalarda binlerce ağacı kesti. Şirketin çalışmaları ile ilgili kendilerine hiçbir şekilde bilgi verilmediğini belirten Mahalle Muhtarı, Osman Kasap şunları söyledi: ’Gerekli izinleri aldık’ diyerek orman katliamı gerçekleştiriyorlar. 200 dönümlük bir yerde 10 bin ağaç rahat kesilmiştir. Onlar için vatandaşın sağlığı, erozyon tehlikesi önemli değil. Para kazanmak önemli.”

GEMİ KAYASI MANASTIRININ İZİ KALMADI

Bölgenin 1. derece arkeolojik SİT alanı olduğunu ileri süren coğrafyacı Servet Ali Çınar şunları söyledi; “Burası İyon efsanelerinde Olimpos Lembos dağı diye geçer. Üzerinde çok sayıda kültürel varlığın bulunduğu biliniyor. Burası 1. derece tarihi ve doğal sit alanı, ancak usulsüz bir şekilde Orman Bakanlığı’ndan alınan ruhsatla burada bulunan Gemi Kayası Manastırı talan edilmiş durumda. Şu anda manastırın izi dahi yok. BATIÇİM’in müdürü ‘Biz çevreciyiz ağaç kesmedik’ açıklaması yapıyor. O zaman bu ağaçları kim kesti?”

ÖNCEKİ HABER

‘Sen Duy Diye, bir merhaba albümü’

SONRAKİ HABER

Yunanistan'da erken seçimin kazananı kim olacak?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...