22 Aralık 2014 01:10

Türkiye, İhvan’a kucak açtı

İsminin altında “1977’de Londra’da kurulan ilk Arap gazetesi” logosu ile çıkan Al Arab gazetesi Türkiye’nin, ülkelerinden kaçan İhvan üyeleri için güvenli bölge haline geldiğini yazdı. Gazete, Türkiye’nin son haftalarda, askeri ve güvenlik gibi hassas konulardan sorumlu Yemenli İhvan önde gelenlerine kapısını açtığını ve İhvan’ın mali servetinin bir bölümünü Türkiye’ye kaçırma kararı aldığını aktardı. Gazete, Yemen İhvan’ının bu kararı, “Türkiye’nin tıpkı Mısır İhvan’ı için olduğu gibi Yemen’den kaçan kadrolar açısından güvenli bir yer konumuna gelmesinin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkesini İhvan ve diğer radikal örgütlerin toplantıları için açık bir merkez haline getirmesinin bir sonucudur” yorumunu yaptı.

Paylaş

ARAP COĞRAFYASINDA GEÇEN HAFTA

Ali KARATAŞ
Yusuf ERTAŞ

İsminin altında “1977’de Londra’da kurulan ilk Arap gazetesi” logosu ile çıkan Al Arab gazetesi Türkiye’nin, ülkelerinden kaçan İhvan üyeleri için güvenli bölge haline geldiğini yazdı. Gazete, Türkiye’nin son haftalarda, askeri ve güvenlik gibi hassas konulardan sorumlu Yemenli İhvan önde gelenlerine kapısını açtığını ve İhvan’ın mali servetinin bir bölümünü Türkiye’ye kaçırma kararı aldığını aktardı. Gazete, Yemen İhvan’ının bu kararı, “Türkiye’nin tıpkı Mısır İhvan’ı için olduğu gibi Yemen’den kaçan kadrolar açısından güvenli bir yer konumuna gelmesinin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkesini İhvan ve diğer radikal örgütlerin toplantıları için açık bir merkez haline getirmesinin bir sonucudur” yorumunu yaptı.

YEMEN’DE HÜKÜMETE KOŞULLU GÜVENOYU

Öte yandan, Husiler adım adım devlet kurumlarını ele geçirirken ve kontrol ettikleri alanları genişletirken Yemen hükümeti, “Bütün Yemen vatandaşlarını anayasaya ve bütün Yemen yasalarına göre koruması”  koşullu ile parlamentodan güvenoyu aldı.

Yemen Times haber sitesi, Islah Partisi Milletvekili Ali Ansi’nin, Yemen’deki artan istikrarsızlık nedeniyle yeni kurulan hükümete güvenoyu verilmesinin gerekli olduğunu söylediğini aktardı. Ali Ansi, “ülkeyi istikrara kavuşturmak için güvenoyu vermek dışında bir çözüm yolu yoktur” dedi. Perşembe günü Yemen parlamentosunda gerçekleşen oturumda, mevcut 281 Milletvekilinin hepsi, 9 Kasım’da Halid Bahah tarafından kurulan hükümete güvenoyu verdi.

HUSİLER DEVLET KURUMLARINI ELE GEÇİRİYOR

Middle East, Husi milislerin, Eylül ayında istila ettikleri kent üzerindeki hâkimiyetlerini arttırarak, Yemen’in başkentindeki devlet tesislerine yönelik baskın düzenlediklerini yazdı. Haber sitesinin aktardığına göre, Husiler, devlet tarafından işletilen ülkenin en büyük doğal gaz üreticisi ve ikinci en büyük petrol üreticisi Safir şirketinin merkezini, Kızıl Denizdeki Hadid limanını, Devlet Televizyonu ve radyosunu, günlük devlet gazetesi Savra’yı ele geçirdiler, Savunma Bakanlığını da kuşattılar. Londra Merkezli Aşşark Al Avsat gazetesi de, Husi Hareketin Yemen’in kara, hava ve deniz kuvvetlerinin üçte ikisinden daha fazlasını kontrol ettiklerini aktardı.


TÜRKİYE, İHVAN ÜYELERİ İÇİN GÜVENLİ BÖLGE HALİNE GELDİ
Al Arab

Yemenli kaynakların verdiği bilgilere göre, İhvan’ın yemen kolu olan Reformcu Yemen Topluluk partisi, malvarlığını yurtdışına özellikle Türkiye’ye kaçırmayı kararlaştırdı.

Aynı kaynakların Al Arab gazetesine verdiği bilgiye göre, Türkiye son haftalarda, askeri ve güvenlik gibi hassas konulardan sorumlu Yemenli İhvan önde gelenlerine kapısını açtı. Türkiye’ye gelen sığınan söz konusu kişilerin çoğunun silah temini ve el Kaide ile ilişkilerde kilit rol oynayan kadrolardan oluştuğu da ifade ediliyor. Bunların arasında en çok dikkat çeken isim ise ünlü milyarder Al Nafiz Hamid el ahmar.

Geçtiğimiz günlerde ekonomik ve mali işlerden sorumlu savcılık el Ahmar ailesi adına yurtdışına herhangi bir para transferini yasaklamıştı. Yine aynı savcılık Hamid el Ahmar’ın şirketlerine tedbir koymuştu.

Şimdi ise mali denetçiler, Husilerin Piyasa Rekabet Kurumu dâhil olmak üzere Husiler’in bazı devlet kurumlarında kontrolü sağlamasından sonra İhvan’ın malvarlığı ile ilgili dosyayı açmaya hazırlanıyor. Aynı zamanda, Yemen sokaklarının bu derece fakir bir ülkede İhvan kadrolarının bu denli büyük bir servete sahip olmalarını sorgulamaya başladığı ifade ediliyor.

Mali denetçilerin işaret ettiği bir diğer husus ise, İhvan’ın sahip olduğu servetin kaynağının tek başına İhvan’ın uluslararası örgütünün olmadığı,  İhvan’ın Katar ve Türkiye’den destek aldığı, bunun yanı sıra Körfez ülkelerindeki bazı iş adamlarının İhvan’a maddi yardımda bulunduğudur.
Kaynaklara göre, İhvan’ın mali servetinin bir bölümünü Türkiye’ye kaçırma kararı, Türkiye’nin tıpkı Mısır İhvan’ı için olduğu gibi Yemen’den kaçan kadrolar açısından güvenli bir yer konumuna gelmesinden ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkesini İhvan ve diğer radikal örgütlerin toplantıları için açık bir merkez haline getirmesinin bir sonucudur.

Türkiye, Yemen İhvam’ına çok cömert davrandı ve sadece mali yardımda bulunmadı.  2011 Mart ayında Yemen’e doğru yol alan silah yüklü bir geminin yakalanması bunu daha net ortaya koymaktadır.

Türkiye’den Yemen’e giden silahların önemli siyasi şahsiyetlere yönelik düzenlenen suikastlarda kullanıldığına yönelik haberlerin çıkması ve bu konuda Türkiye’ye karşı öfkenin büyümesinden sonra Türkiye hükümeti, daha önce inkâr ettiğinin aksine bu durumu doğrulamış ve ‘’Yemen’e silah satanın özel bir şirket olduğu’’ yönünde açıklama yapmıştır.


YEMEN’DE EN KÂRLI ÜLKE İRAN
Middle East

İranlı ve Yemenli yetkililer, bölgede Suudi Arabistan’la nüfuz savaşına giren İran’ın geçtiğimiz Eylül ayında başkentin kontrolünü ele geçiren Husiler’e silah, para ve lojistik destekte bulunduğunu söylüyor.

İran’ın Husiler’e yaptığı yardımların hacmi ise net değil.  Sünni Körfez ülkeleri ise İran’ı bölgedeki Şiiler üzerinden kendi içişlerine karışmakla suçluyor.

Suudi Arabistan, Husiler’in ilerleyişine tepki olarak Yemen’e yardımları askıya alırken İran, bundan duyduğu memnuniyeti açıkça dile getirmiştir.

Üst düzey Yemenli bir emniyet yetkilisi ise, İran’ın Husiler’e verdiği desteğin 2004 yılına kadar uzandığını kaydetti.  Adının açıklanmasını istemeyen söz konusu yetkili, İran’ın Husiler’e Sana’ya girmeden önce silah gönderdiğini,  bazı Husi savaşçılarının Lübnan’da Hizbullah tarafından eğitildiğini ifade etti.  Başka bir yetkili de İran’ın yardımlarının devam ettiğini ve silahların deniz yoluyla Husiler’e ulaştırıldığını belirtti.

İranlı bir yetkili ise, Yemen’de on tane İranlı askeri müsteşar’ın bulunduğunu, para ve silah desteğinin ise Husiler’in Sana’da kontrolü ele geçirmesinden sonra arttığını kaydetti.
Yemen yönetimi de İran’ın Husiler’e verdiği desteğin kanıtı olarak, 2013 yılında İran’dan Yemen’e silah taşıyan bir geminin(Cihan 1) yakalanmasını gösteriyor.  


HUSİLER DEVLET KURUMLARINI ELE GEÇİRİYOR
Middle East

Husi milisler, Eylül ayında istila ettikleri kent üzerindeki hâkimiyetlerini arttırarak, Yemen’in başkentindeki devlet tesislerine yönelik baskın düzenlediler.

Safir petrol ve gaz şirket kaynakları, Ensarallah hareketinden silahlı kişilerin devlete ait Safir şirketinin merkezini işgal ettiklerini ve çalışanların binalara girmesini engellediklerini söylediler.
Ensarallah Hareketi, ülkenin en büyük doğal gaz üreticisi ve ikinci en büyük petrol üreticisi Safir’e yeni bir şef atadı.

Diğer bir güç gösterisi, milislerin devlet televizyonu ve radyosuna baskın düzenlemeleri oldu.
Ensarallah hareketi, bu adımın, iddia edilen yolsuzluklara karşı mücadelenin bir parçası olduğunu söylediler.

Görgü tanıkları, Husi silahlı milislerin aynı zamanda Kızıl Denizdeki Hadida limanının girişini de kapattıklarını ve Liman şefinin ofisine gitmesini önlediklerini söylediler.

Silahlı milisler liderleri Abdulmalik Al Husi’nin, “bütün devlet kurumlarında yolsuzluğu sona erdirmek için” verdiği emirleri yerine getirdiklerini söylediler.

Silahlı Husiler Sana’da Savunma Bakanlığını da kuşattılar.


MISIR’DA SAĞCI KESİM, 'İHVAN’A KARŞI' SOLCULARLA GİZLİCE GÖRÜŞÜYOR
Alarab

Mısırlı Selefi Nur Partisi’ne yakın kaynaklar, partinin önümüzdeki parlamento seçimleri için solcu ve laik çizgideki bazı partilerle temas kurduğunu belirtiyor.

Gazete kaynaklarına göre, Radikal sağcı, ılımlı ve solcu partiler arasında gerçekleşen gizli görüşmeler, Mursi’nin devrildiği Temmuz 20013’te ilan edilen yol haritasının son halkasını oluşturan ve ilerleyen dönemde gerçekleşecek olan parlamento seçimlerinde İhvan’ı yarışın dışında bırakmayı hedefliyor.

Mısır’ın en eski liberal partisi olan el Vefd Partisi, Selefi Nur Partisi ile doğrudan görüşmelere giren partilerin başında gelirken,  ünlü işadamı Necip Saviras’ın kuruluşunda yer aldığı Özgürlükçü Mısırlılar Partisi hiçbir koalisyonda yer almayacağını açıkladı. Solcu Topluluk Partisi ise, İslamcı partilerin hiçbiriyle herhangi bir ittifaka gitmeyi reddediyor.

Uzmanlara göre, siyasi partiler arasındaki bu hareketliliğin temel nedeni,  yeni anayasaya göre Cumhurbaşkanı ve hükümetten güvenoyunun çekilmesi ve bütün kararlarının reddedilmesi gibi yetkilere sahip olacak yeni mecliste, İhvan’ın çok sayıda koltuk kazanması korkusudur.
Ülkedeki analistler, Selefi Nur Partisi’nin yeni kurulacak hükümette yer almak istediğini ve bunu,  radikal ideolojisini yani İslami Şeriat’ın tefsiri konusundaki bakış açılarını uygulamaya koyma fırsatı olarak gördüğünü belirtiyor.


HUSİLER SEVRA GAZETESİNİ DEVRALDI

Aynı zamanda Ensarallah olarak da bilinen Husiler devlet tarafından işletilen Yemen günlük Savra(devrim)  gazetesine Salı akşamı baskın düzenlediler.

Enformasyon Bakanı Nadiya Sakkaf Çarşamba günü Ensarallah temsilcileri ile Salı sabahı buluştuğunu söyledi. Görüşme yaklaşık 50 Savra gazetesi çalışanının 14-16 Aralık tarihleri arasında gazete binasının dışında üç günlük protesto eyleminin ardından gerçekleşti. Protestocular ücretlerinin arttırılmasını, ulaşım masraflarının ve işle ilgili diğer giderlerinin karşılanmasını talep ediyorlar. Şakkaf, “görüşmede, yolsuzlukla mücadele etmek ve protestocuların maaşlarının yükseltilmesi ve diğer giderlerinin karşılanması dahil taleplerini karşılamak için birlikte çalışma konusunda anlaştık” dedi. Husilerin temsilcileri ile bakan arasında Salı sabahı yapılan toplantıya Ensarallah’ın sözcüsü almasirah.net genel yayın müdürü Osama Sari da katıldı. Şakkaf, Husileri varılan anlaşmaya uymamakla suçladı.


AFRİKA LİDERLERİNDEN LİBYA’YA MÜDAHALE ÇAĞRISI
BBC  Arabic

Afrika liderleri Batı ülkelerine, Afrika’nın Sahel bölgesindeki silahlı gruplara silah akışının durdurulması için Libya’ya müdahale etmeleri çağrısında bulundu.

Senegal’in başkentinde bir güvenlik formunda toplanan Afrika liderleri, Sahel bölgesini ve kırılgan devletlerini ve hükümetlerini istikrarsızlaştırma tehdidine başlayan Libya krizinin çözülmesi ihtiyacını vurguladılar.

Ülkede hüküm süren kaos sonucu, Libya’dan Afrika’nın Sahel bölgesindeki aktif silahlı gruplara silah akışı büyük boyutlara ulaştı.

ÖNCEKİ HABER

‘Yazarı otosansüre zorlamak iktidarın yöntemi’

SONRAKİ HABER

Almanya'da camiye ırkçı saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...