21 Aralık 2014 03:36

Sabır taşı çatlamak üzere: Roboskî

Bizler adaleti verdiğimiz mücadele ile getireceğiz. Failleri birlikte verdiğimiz mücadelemizin kararlılığı ile yargı önünde mahkum edeceğiz. Belki Türk yargısının önünde yargılanmayacaklar fakat bu katilleri yargılayacak bir mekanizma mutlaka ortaya çıkacak, olacak.

Paylaş

Ferhat ENCÜ

Roboski katliamının üçüncü yıl dönümüne sayılı günler kala toplum vicdanında bu denli derin yaralar açan bu katliamının failleri nerede? Niye hala yargılanmıyor? Sorularını bu günlerde kendimize sormak Roboskî katliamın faillerinin yargılanması açısından bir ön açıcı olur diye düşünüyorum.
Hepimizin bildiği gibi 28 Aralık 2011’de kendi ekmeğinin peşinde olan Kürt emekçilerinin üzerine bombalar yağdırıldı. 19’u çocuk olmak üzere toplam 34 insanımız bombalarla acımasız bir şekilde parçalandı. Parçalanmış bedenler katır sırtında, traktör römorgunda üst üste taşındı  O gün bu gündür değişen hiçbir şey olmadı. Hala acımız ilk gün ki gibi taze, hala köyde derin bir yas havası var. Acımız derin öfkemiz büyük. Sabır taşlarımız çatlamak üzere. Katliamın üzerinden yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” denilen dosya çoktan kayboldu. Geriye sadece karanlık dehlizler kaldı... Devletin baskıları gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Bizler bu katliamın sorumları yakalanıp, yargı önüne çıkarılsın dedikçe kendimizi savcıların odalarında, hakimlerin karşısında buluyoruz. Bizler adalet dedikçe hakaretlere, adaletsizlikle karşı karşıya kalıyoruz. Ölen biz, acı çeken biz, yargılanan ve hakaretlere uğrayan yine biz.
Devlet geçmiş katliamlarda olduğu gibi bu katliamda da zihniyeti gereği kılıf bulma, failleri aklama, aileler üzerinde baskı uygulama politikası izleyerek bizlere, gerçek yüzünü en korkuncu ile göstermeye devam ediyordu. Suçlu pozisyondaki devlet, medya ve iktidar kendi suçlarını örtbas etmekten, ölen insanları ve akrabalarını suçlu göstermeye çalışmaktan hiç vazgeçmedi.

DEVLETİN KENDİ TİYATROSU...

Devlet, bu katliamı aklamak için önce “Meclis Uludere alt komisyonunu” adıyla bir tiyatro oynayarak, katliamı “kaçınılmaz hata” olarak kamuoyunun vicdanına bir hançer gibi sapladı. Hepimizin aklı ile dalga geçmeye başladılar. Daha sonra Diyarbakır özel yetkili savcısı, bir buçuk yıl sonra  görevsizlik kararı vererek dosyayı katliamda birincil derecede sorumluluğu olan askeri savcılara devretti. Askeri savcıda hepimizin bildiği, öngördüğü adımı atarak dosyaya takipsizlik kararı verdi. Hukuku, adaleti ve insani değerleri bu denli ayaklar altına alıp, çiğneyen başka bir devlet var mıdır bilmiyorum ama bu devletleşmiş iktidar bunu  yapmaktan hiç çekinmedi.

KATİLLER NEDEN YARGILANMIYOR?

Roboskili aileler olarak onurlu mücadelemizi sürdürerek bu ülkede bulunan tüm kurumların gerçek yüzlerini ifşa etmeye devam ettik. Özel yetkili savcılar, askeri savcılar aşamasından sonra dosyayı bireysel başvuru hakkımızı kullanarak AYM’ye (Anayasa Mahkemesi) başvurduk ve oradan çıkacak kararı bekliyoruz hala.
Peki bu kadar bilinçli, planlı ve apaçık her şey ortadayken bu katliamın failleri niye hala yargılanmıyor diye kendinize sorabilirsiniz. Benim bu soruya cevabım; 28 Aralık 2011 akşamında, Roboski katliamının gerçekleşmesine saatler kala toplanan MGK (Milli Güvenlik Kurulu) toplantındaki tüm devlet yetkililerinin, bu katliamı görüşerek, hayata geçirmesidir. Bundan dolayıdır kimse hakkında davalar, soruşturmalar açılmıyor. Kimse yargılanmıyor.

KİM KİMİ YARGILAYACAK Kİ?

Son günlerde Dersim katliamı ile ilgili yürütülen tartışmalara baktığımızda devlet aklının hiç değişmediğini görmekteyiz. Dersim katliamını gerçekleştirenler Maraş’ta, Sivas’ta, Ağrı’da, Gazi’de, Gezi’de tanıdığımız devlet aklı ve bu akla bürünen iktidarlardır.
Bunlar yetmemiş gibi acılarımızı hiçe sayıp sözde bu acıları yaşattıkları için bizden özür dilemeye çalışıyorlar. Bu kuru özürlerin pratikte karşılığı en son Dersim’de yürüttükleri politikalardır. Bu ülkenin başbakanı Dersim halkından sözde özür dilemek için Dersime gider. Birkaç tiyatro sahnesi oynayarak oradan ayrılır. Bizler adaleti verdiğimiz mücadele ile getireceğiz. Failleri birlikte verdiğimiz mücadelemizin kararlılığı ile yargı önünde mahkum edeceğiz. Belki Türk yargısının önünde yargılanmayacaklar fakat bu katilleri yargılayacak bir mekanizma mutlaka ortaya çıkacak, olacak.

ÖNCEKİ HABER

Konu kişisel değil ilkeseldir

SONRAKİ HABER

Bir eve kaç insan sığar?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...