16 Mayıs 2023 05:00

Seçimin birinci tur tartışmalarını iki hafta erteleyerek seçim çalışmasına devam zamanı!

Yurt dışında oy kullanan seçmen

Fotoğraf: Cihan Demirci/AA

Paylaş

Cumartesi günü bu köşedeki yazı; “Seçime bir gün kala benim tahminim; Kılıçdaroğlu’nun ilk turda Cumhurbaşkanı seçileceği, Millet İttifakı ile Emek ve Özgürlük İttifakının Mecliste rahat bir çoğunluk sağlayacağı yönünde” diye bitiyordu!

Ama seçimin ertesi günü, burada belirtmeliyim ki tahminim doğru çıkmadı!

Bir mazeret değil ama benim gibi pek çok kişi ve adı bilinen pek çok araştırma kuruluşu da bu seçimin sonuçlarına dair yanıldılar.

Bu yüzden de seçim sonuçları üstünden yapılacak değerlendirmelerde yanılgının nedenlerinin tartışılması da önemli bir unsur olacak gibi görünmektedir.

Elbetteki bu seçimin sonuçları, nerede yanıldık, daha da önemlisi sınıflar, sınıflar mücadelesi, halkın değişim isteği, bu isteğin anlamı, gerçek bir değişimin nasıl olacağı, “Bana oyunuzu verin sizi kurtaralım” politikasının toplumsal bir değişime yetip yetmeyeceği… ve buna verilen yanıtın ne olması gerektiği gibi sorulara verilecek yanıtların soğukkanlılıkla tartışılması gerekecektir.

Dahası, seçim henüz bitmiş değil. Tersine iki hafta sonra cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu yapılacak!

Ortaya çıkan veriler cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kaldığını gösteriyor! YSK’nin açıklamasına göre, yurt içi sandıklarında oyların yüzde 49.54’ünü Erdoğan, 44.88’ini Kılıçdaroğlu, 5.15'ini de Sinan Oğan aldı!

TÜRKİYE TARİHİNİN EN ADALETSİZ SEÇİMLERİNDEN BİRİSİ!

Kısacası 14 Mayıs seçiminde Erdoğan ve AKP’si;

  • 14 bakanı ve yardımcısı Fuat Oktay’ı da çeşitli illerden liste başı yaparak, kendisi gibi bakanlarının da devletin bütün imkanlarını seçim kampanyasında sonuna kadar kullanmalarını sağlayarak, bunu partisinin ve kendisinin avantajı olarak kullanmaktan imtina etmeyerek, 14 Mayıs seçimini Türkiye tarihinin en adaletsiz seçimlerinden birisine dönüştürerek,
  • İçişleri Bakanlığının “paralel YSK” kurma etrafındaki girişimlerle seçim ortamını provoke ederek,
  • Cumhur İttifakı AA’yı, YSK’yi, sandık sonuçlarını kullanmak için kendilerinin yaptığı manipülasyon girişimlerinin yanı sıra öncekilerden farklı olarak, ”Hiçbir şey olmasa bile mutlaka bir şeyler oldu” tutumunu bu sefer de muhalefetin açık ara önde olduğu yüzlerce sandığı bloke ederek en adaletsiz seçimlerinden biri yapmak için ellerinden geleni yaptı.

YSK’nin verilerine göre, 320 dolayında milletvekili kazanarak Mecliste çoğunluğu alan Cumhur İttifakı, önceki dönemlerde olduğu gibi muhalefetten gelecek her öneriyi doğru mu yanlış mı demeden reddedecek bir çoğunluğu elde etmiş bulunuyor. Dolayısıyla, arkasına “Meclis çoğunluğunu biz aldık” rüzgarına karşın ikinci tur Erdoğan için cepte sayılmaz.

Seçimden bir gün önce, seçimin ikinci tura kalması halinde adaylarla görüşerek verecekleri tavize göre desteğini belirleyeceğini söyleyen Oğan’ın, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu ile sıkı bir pazarlık yapacağı kesin!         

Herhalde Erdoğan ve da Kılıçdaroğlu’nun da Oğan’la uzlaşmak için her tavizi vermeye hazır olduklarını söylemek yanlış olmaz. Ancak şu da bir gerçek ki Sinan Oğan’a oy verenlerin Oğan nereye işaret ederse oraya oy verecekleri de çok şüphelidir. Çünkü Oğan’a giden oyların önemli bir çoğunluğunun (yarısının) İyi Partiden gittiği ve İnce taraftarlarından bir hayli oy aldığı, dolayısıyla bu kişilerin Sinan Oğan istedi diye Erdoğan’a oy vermelerinin garanti olduğu söylenemez.

TEK ADAM REJİMİNİN ÜLKEYİ NASIL FELAKETE SÜRÜKLEDİĞİNİN TEŞHİRİNE DEVAM!

Bu yüzden de gençler başta olmak üzere, birinci turda sandığa gitmeyen ve Erdoğan’a oy vermeye elleri gitmediği için Sinan Oğan’a oy veren vatandaşlara yönelik tek adam rejiminin Türkiye’yi nereye götürdüğüne dair açıklamaları sürdürmek önemli olacaktır.

Çünkü en gerici güçleri biraya getirerek oluşturulan Cumhur İttifakının;

  1. Yoksuldan alıp zengine veren ekonomik politikalara devam edeceği,
  2. İç ve dış politikada militarizm, şoven milliyetçilik, “teröre karşı mücadele” iddiaları üstünden baskı ve zulmü artırma, her tür itirazı sindirme, tüm muhalif güçlere karşı saldırganlıkları artırma ve muhalefete destek veren sivil kurumları sindirmek için baskıları artırma,
  3. Dış politikanın iç politika amaçları doğrultusunda kullanılması, militarizm ve silahlanmayla ilgili girişimlerin iç politika malzemesi yapılması… gibi hayatın her alanında tek adam rejiminin amaçlarını ortaya koyarak, Erdoğan’a radikal dincilik ve milliyetçilik üstünden değil kendince nedenlerle oy veren kesimlere hitap eden bir propagandada ısrar etmek gerekecektir.

Elbette bu kapsamda iktidarın yıllardır izlediği ekonomi politikalarının artık sürdürülemez hale gelmesinin yükünü halka yükleyeceğini ve bunun için enflasyon-döviz-faiz eksenindeki politikaların maliyetinin sırtlarına yıkılacağına dair uyarıların yapılması sadece 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur seçim için değil seçim sonrasındaki ekonomik tufan konusunda şimdiden bir uyarı olması bakımından da önemli olacaktır.

Şimdi, birinci turun sonuçları üstünden yapılması gerekli olan tartışmaları iki hafta erteleyerek seçim çalışmasına kararlılıkla devam etmenin zamanıdır!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...