18 Mayıs 2022 00:26

Kadınlardan çok korkuyorlar, kesin bilgi

Canan Kaftancıoğlu, Atatürk Havalimanı’nda açıklama yaptı

Fotoğraf: Yasin Aras/AA

Paylaş

Aysel Tuğluk, Sezen Aksu, Sedef Kabaş, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Canan Kaftancıoğlu, Aynur Doğan ve daha niceleri… Aylardır yaşatılanlar, kadınların bu iktidarın nasıl da kabusu haline geldiğini açıkça gösteriyor. Bu iktidar kadınlardan gerçekten çok korkuyor. Kararlı, ne yaptığını ve ne söylediğini bilen kadınlardan daha da çok korkuyor. Ne derece korktuğunun son göstergelerinden biri Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezası. Dört yıl on bir ay yirmi gün. Bu ceza, sandıkta yenemediklerini, Ali Cengiz oyunları ile yenme çabalarının geldiği son nokta.

Canan Kaftancıoğlu örgütçü, siyasi duruşundan ve mücadeleden ödün vermeyen bir kadın. Bu ceza da böyle bir kadını siyaseten etkisiz kılma katakullisi. Hesap açık ve ortada. Kaftancıoğlu’na verilen ceza her şeyden önce seçim güvensizliğini güvence altına alma çabası. Zira, Kaftancıoğlu’nun İstanbul seçimlerinde seçim sandıklarını koruma stratejisinin kurucusu ve örgütleyicisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla da, Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanmasında oldukça etkili bir isim Canan Kaftancıoğlu. Sandık güvenliğinin önümüzdeki seçimlerde de teminatı olacak asli aktörlerden biri. Ona yönelik bu hamle seçim sathı mahalline girdiğimizi de açıkça gösteriyor. Daha önce de yazmıştım, sıkı tutunun, bu seçim her yönüyle zor bir seçim olacak. İktidar diğer arabaları devirmek için yarış pistinde her şeyi yapabilir, yapıyor da zaten. 2015’ten beri rakiplerini sandıkta değil, binbir türlü oyunla ekarte etmeye çalışıyor, daha doğrusu ettiğini sanıyor.

Verilen ceza ile, diğer yandan da, önümüzdeki seçimlerde milletvekili adayı olması beklenen Kaftancıoğlu’nun parlamentoya girmesi engellenmek isteniyor. Kararlı, korkusuz, mücadeleyi ilmek ilmek ören kadınlardan nasıl da korkuyorlar! Parlamentoda, partide, dernekte, sokakta, ne kadar eksik olurlarsa o kadar iyi iktidar için!

Kendileri dışında her konuşana aşağılama ve hakaret cezası yağdırıyorlar, oysa hakaret ve aşağılama dillerinden hiç eksik olmuyor. Ne de olsa kişi kendinden bilir işi…

Ortalığı bulandırmayı ne çok da seviyorlar. En çok da tanımamakta ısrarlı oldukları hukukla. 4 yıl 11 ay 20 günün yatarı var mı yok mu? Yatarsa ne kadar yatar? Girdi çıktı mı yapar? Siyaset yasağı neyi kapsar neyi kapsamaz? İl başkanlığına engel mi, değil mi? vs. vs. Belirsizlik, hukuksuzluk kadar sevdikleri bir yönetim biçimi. Zira belirsizlik güvensizliği beraberinde getirir. Bazen de korkuyu. Herkes korksun, herkes sinsin, meydan onlara kalsın istiyorlar. Meydanı onlara bırakmayan kadınlara hiç mi hiç tahammülleri yok.

Biz kadınlar meydanı onlara bırakmamakta kararlıyız. Bu kararlılık 8 Mart’ta İstiklal Caddesi’nde, Sezen Aksu’nun şarkı sözlerinde, Sedef Kabaş’ın tweetinde, Çiğdem Mater’in duruşma salonunda giydiği ayakkabılarının topuklarında, Mücella Yapıcı’nın yumruğunda, Aysel Tuğluk’un sessiz çığlığında, Canan Kaftancıoğlu’nun kelimelerinde ve duruşunda, Aynur Doğan’ın müziğinde ve her yerde… Haklarımızın peşinde, adaletsizliğin ve kötülüğün karşısında, korkmadan, yılmadan, bıkmadan, eğilmeden, bükülmeden…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...