15 Ocak 2022 04:55

‘Öğretmenlik meslek kanunu teklifi’; ‘dindar nesiller yetiştirme’ amacının bir adımı

Öğretmen ve öğrenciler

Fotoğraf: DHA

Paylaş

AKP tarafından hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda, 11 Ocak 2022 günü kabul edildi. Komisyondaki görüşmeler sırasında muhalefet partilerinin verdikleri “Anayasa’ya aykırılık” önergeleri ve değişiklik önerileri reddedildi.
Teklif, öğretmenleri “başöğretmen”, “uzman öğretmen” ve “öğretmen” olarak üçe bölüyor. “Uzman öğretmenlik” ve “başöğretmenlik” unvanlarının kazanılması için “kıdem”, “eğitim” ve “sınav” şartları getiriliyor. Bunun yanı sıra teklifle birinci dereceli kadrolarda görev yapan öğretmenlerin ek göstergesi 3600’e çıkarılıyor. Ama talep edilenin aksine “3600 ek gösterge”, tüm öğretmenler için değil sadece 1’inci derece öğretmenler için düzenleniyor. Ek göstergenin diğer kademelere ise kademeli olarak yansıtılması düzenleniyor. “Kanun teklifi”nin hazırlanmasında öğretmen kuruluşları, eğitim sendikaları ve eğitim alanındaki bilim insanı ve uzmanların görüşlerine başvurulmadığı belirtiliyor.

Komisyonda da AKP’li üyelerin, muhalefet vekillerinin eleştiri ve önerilerini umursamadan TBMM Genel Kuruluna sevk ettiği teklifin, önümüzdeki günlerde Genel Kurulda ele alınması bekleniyor.

EĞİTİMCİLER NE İSTİYORDU; İKTİDAR NASIL BİR KANUN ÇIKARMAK İSTİYOR?

  • Uzunca bir zamanda beri eğitimciler ve eğitimci örgütleri bir meslek kanununun çıkarılmasını istiyorlardı. Talepleri etrafında yaptıkları tartışmalara bakıldığında eğitimciler özetle;
  • Bu kanunun eğitimcilerin çeşitli örgütlerinin, sendikalarının, konunun uzmanı akademisyenlerin dolaysız katkısıyla oluşturulmasını, 
  • Bu kanunla, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, özel okul öğretmeni, kadrolu öğretmen gibi öğretmenler arasında ayrımcılığa yol açan statülerin kaldırılmasını,
  • Eğitimcilerin maaş ve özlük hakları gibi konularda mesleğin gerektirdiği düzeye çıkarılmasını ve eğitimcinin eğitim faaliyetine katkısını artıracak biçimde inisiyatif almalarının güvenceye alınmasını istiyorlardı.

Ancak AKP, 20 yıllık iktidarı boyunca, emekçiler cephesinden gelen her talebi ya duymazdan gelmiş ya da emekçilerin isteklerini istismar ederek onların isteklerinin tam tersini gerçekleştirmiştir.

Öğretmenler meslek kanunu konusunda da AKP aynı tutumu benimsemiş, eğitimcilerin uzun yıllardır istedikleri kanunu, “Alın size öğretmenler meslek kanunu!” diyerek; 

  • Bırakalım öğretmenler arasındaki statü farkını ortadan kaldırmayı; mevcut “ücretli”, “sözleşmeli, “özel okullu”, “kadrolu” gibi statü farklılıklarına “öğretmen”, “uzman öğretmen”, “başöğretmen” gibi yeni statüler ekleyerek, “nitelikli öğretmen” “niteliksiz öğretmen” tartışmasına yol açabilecek bölünmeyi daha da derinleştiren,
  • Uzman ve başöğretmenliğe geçişi “kıdem”, “eğitim” ve “sınav”a bağlayarak, öğretmenleri müdürlerin, tarikatların, cemaatlerin, iktidardaki siyasi gücün baskılarının hedefi yaparken aynı zamanda da eğitimciler arasındaki rekabeti teşvik eden bir kanun çıkarmak için harekete geçmiştir.

BİR MESLEK KANUNU OLMANIN ÖTESİNDE BİR KANUN

Kuşkusuz ki komisyondan geçirilen “Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi”ni eğitimciler pek çok yönüyle eleştirmektedir; daha da eleştirecekler, tepkilerini güçlerini de ortaya koyarak göstereceklerdir. Nitekim KESK’e bağlı Eğitim Sen kanun teklifinin komisyondan geçmesinden sonra çeşitli kentlerde yaptığı basın açıklamalarıyla bu kanun teklifinin geri çekilmesini ve eğitimcilerin, sendikalarının, eğitim uzmanlarının, akademisyenlerin katkısıyla yeniden hazırlanmasını istemektedir.

Ama şunu şimdiden söyleyebiliriz ki iktidarın hedefi sadece eğitimcileri bölme, onları bir güç olmaktan çıkarmakla sınırlı değildir. Tersine burada iktidarın asıl amacı, bir türlü sağlayamadığı “fikri iktidarı” oluşturmak ve muhafazakar toplum inşasının temeli olarak gördüğü “Dindar nesiller yetiştirme” stratejisini tamamlayacak son adımı atmak istemesidir.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda sıkça her alanda iktidar olduklarını ama fikri iktidarlarını sağlayamadıklarını, oysa fikri iktidar olmadan da diğer alanlardaki iktidarlarını da koruyamayacaklarını söylemektedir.

Tek adam yönetiminin ideologları “Fikri iktidar olamamaları”nı fikirlerinin çağ dışı, Orta Çağcı olmasına değil, geriye doğru attıkları adımların yetersizliğine bağlamaktadır.

Nitekim son yıllarda tek adam iktidarı bu amaçla; 

  1. Eğitim müfredatında dinileştirme dozunu artırıp laik eğitim okullarını imam hatipleştirme doğrultusunda adımlar atarak, 
  2. Okullarda 4-6 yaş çocuklara din öğretimini zorunlu hale getirip Diyanet İşleri Başkanlığını devreye sokmaya girişerek, 
  3. Okulları tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine açıp, tarikat evleri, tarikat yurtlarını teşvik ederek,
  4. İmam hatipleri ve özel okulları teşvik ederken devlet okullarındaki eğitimi çökerterek,
  5. Eğitim alında da yandaş sendikaları açıkça destekleyerek eğitimcileri sendikal olarak bölerek, “Dindar ve kindar nesiller yetiştirme” adımını, eğitimin asli iki unsurundan birisi olan öğretmeni de kişisel düzeyde bile birbiriyle rekabete sokup öğretmeni amirine, müdürüne, biat etmeye, hatta yandaşlaştırma yarışına sokarak laik ve demokratik eğitim mücadelesine son darbeyi vurmak istemektedir.

LAİK VE DEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNİN PARÇASI

Ki burada tartıştığımız “Öğretmenlik Meslek Kanunu” da “dindar nesiller yerleştirme stratejisi doğrultusunda “Eğitimin dinileştirilmesi” girişimleriyle başlayan adımların ve öğretmeni zapturapt altına alıp tek adam rejiminin propagandacısına indirgemeyi amaçlayan girişimlerin sonuncusudur.
Enes Kara’yı Elâzığ’da bir tarikat evinde hayatına son vermeye sürükleyen koşulların ve komisyondan geçirilen “Öğretmen Meslek Kanunu Teklifi”nin arkasında; “Dindar nesiller yetiştirme stratejisi”nin arkasındaki zihniyet vardır.
Bu yüzden de yukarıdan beri sözünü ettiğimiz kanunun, bu alandaki mücadelenin önemli bir halkası olarak öğretmenlerin taleplerine uygun olarak çıkarılması mücadelesi, laik ve demokratik eğitim, dolayısıyla da laik ve demokratik Türkiye mücadelesinin önemli bir dayanağı olacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...