02 Ocak 2022 04:20

2021'in belli başlı çevre olayları ve gösterdikleri

Bekleşen köylüler

Fotoğraf: Füsun Kayra

PAZAR
Paylaş

Biten yılın çevre olayları açısından kısa bir değerlendirmesini yapmak her yıl bir gelenek haline geldi. Bu yıl 2022'nin ilk günlerini yaşadığımız bu pazar günü yer alacak değerlendirme. Yaşanan gelişmeleri takvimsel sırasına göre madde madde yazmak yerine en çok gündeme gelen birkaç tanesini yazalım dedik bu sefer.

Geçtiğimiz 2021 yılında çevre-ekoloji alanında yaşanan gelişmelerden en akılda kalanlarına kısaca bir bakacak olursak;

DENİZ KUSTU!

Müsilaj (Deniz salyası):

Özellikle Marmara Denizi’ne arıtılmadan boşaltılan kanalizasyon ve sanayi atıkları nedeniyle deniz tam anlamıyla kustu! Günlerce kıyılarda biriken müsilajın Marmara'daki canlı yaşamını bitirmek noktasına geldiği, tabakanın dip kısımlarda daha yoğun olduğu ve çok acil önlem alınmazsa Marmara'nın bir ölü deniz olacağı uyarıları bilim insanlarından peş peşe geldi. Mevsimsel olarak bir süre sonra kaybolan bu kirliliğin önlenmesi-yok edilmesi için hiçbir önlem alınmadığı göz önünde bulundurulursa müsilaj sorunu önümüzdeki yıllarda etkisini daha da arttırarak sürecek bir çevre olayı olacak gibi duruyor.

PUSUDA BEKLEYEN TEHLİKE; MADEN ATIKLARI

Maden atık sahaları ve havuzlarında yaşanan çökmeler:

18 Kasım’da Şebinkarahisar'da, 11 Aralık tarihinde Ayvalık'ta meydana gelen maden atık sahalarındaki çökmeler ülkemizin çok da bilinmeyen çevresel bir tehlikesine dikkat çekti. Binlerce ton tehlikeli atık sınıfındaki ağır metal ve kimyasalların her iki olayda da yakınlarındaki içme-kullanma suyu barajlarına karışması iklim krizi ve kuraklık olgusu ile gittikçe daha çok yüzleşen ülkemizdeki temiz içilebilir, yeterli suya ulaşım anlamında da çok ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu ortaya koydu. Ülkemizde yaklaşık sayısı on bin civarında olduğu tahmin edilen bu maden atık sahaları ve barajları her an patlamaya hazır bir bomba gibi pusuda bekliyor.

 İKLİM KRİZİ VE AZİZ NESİN'LİK BİR TÜRKİYE ÖYKÜSÜ!

Paris İklim Anlaşması’nın onaylanması ve COP 26 İklim Zirvesi:

Türkiye'nin altına imza attıktan 5 yıl sonra Paris İklim Anlaşması’nı Meclis’ten geçirerek onaylaması Aziz Nesin'lik bir olay olarak anımsanacaktır. Her fırsatta dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden biriyiz" diyen hatta son aylardaki ekonomik krize rağmen "Dünyanın ilk 10 büyük ekonomi arasına girmeye yakınız" söylemlerini ileri süren AKP yöneticileri, Paris İklim Anlaşmasını "Bizi gelişmiş ülke değil gelişmekte olan ülke listesine alın ki biz de yaptırımlardan muaf olalım ve iklim fonundan para alalım" diye yıllarca imzalamamıştı. Bu yıl imzalayarak bu talebinden vazgeçti ancak anlaşmadaki şartlara uyacağına dair bir program güncellemesi şu ana kadar yapmış değil.

Glasgow'da toplanan COP 26 İklim Zirvesi bundan önceki 25 COP toplantısında olduğu gibi çözümü hâlâ kapitalist sistem içinde olacağı hayalini kuranlar açısından "hayal kırıklığı" ile sonuçlandı. BM raporlarına da utangaçça geçen sorunun kaynağı kapitalist sistemin sorunu çözmek bir yana daha da derinleştireceği Glasgow'da bir kez daha teyit edildi.

 NAMLUNUN UCUNDA YAŞAMI SAVUNMAK

Maden karşıtlarına silahlı saldırı:

Çine'ye bağlı Topçam köyünde oturan Cennet ve Ali Coşkun çiftinin, evlerine 60 metre uzaklıkta patlatmalı madencilik yapılmasına karşı çıktıkları için maden çalışanlarının silahlı saldırısına uğraması 2021 yılının önemli çevre olaylarından birisi olarak anımsanacaktır. Yılın son ayında meydana gelen bu saldırıdan Coşkun ailesi yara almadan kurtulurken, ülkenin dört bir yanındaki ekoloji örgütleri ve yaşam savunucuları Topçam köyüne giderek saldırıya tepki gösterdiler. Finike sedir ormanlarını koruma mücadelesi verirken mermer şirketi patronlarının tuttuğu kiralık bir katil tarafından katledilen Ali-Aysin Büyüknohutçu cinayetleri gibi yeni bir olayın yaşanmaması için saldırganların cezalandırılması ve arkalarındaki doğayı katleden bu maden işletmelerinin kapatılması çağrıları yapıldı.

DİRENİŞ İKİZLERİ

İkizköy ve İkizdere direnişleri:

2021 yılının en önemli çevre direnişleri olarak kuşkusuz hâlâ devam eden iki direniş anımsanacaktır. Akbelen ormanının termik santrale kömür temini için kesilerek maden ocağı haline gelmemesi için aylardır direnen Muğla Milas İkizköylüler ve Cengiz Holdingin’in limanı için, dereleri katledilerek çalıştırılan taş ocağı işletmesine karşı direnen İkizdereliler. Her iki direniş,  yaşam alanlarını koruma mücadelesinde fiili mücadele ve yok edilmek istenen alan yakınlarında tutulan yaşam nöbetlerinin önemini bir kez daha gösterdi. Bu iki olay aynı zamanda AKP iktidarının yandaş sermayenin çıkarları için her şeyi yapabileceğinin en son örnekleri olarak da kayıtlara geçti.

ATEŞ VE SU

Orman yangınları - seller:

Yaz ayları ile birlikte günlerce devam eden orman yangınları, yangınlara müdahalede yetersiz olduğu açığa çıkan hükümet kurumları ve az bir bakımla uçurulabilecekken çürümeye terk edilen yangın söndürme uçakları ile milyonlarca dolar kira verilerek Rusya- İspanya gibi ülkelerden kiralanan uçaklar 2021'in günlerce tartışılan çevresel olayları arasında idi. İklim krizi ile de bağlantılı bir şekilde sayısı ve yanan alan miktarında ciddi bir artışın olduğu gözlemlenen yangınlar gerekli önlemlerin alınmaması ve zamanında-yeterli müdahalenin yapılmaması nedeniyle 2021 yılında can ve maddi kayba yol açtı.

Yangınların kısmen söndürüldüğü bir süreçte yaşanan yağışlar ise özellikle Karadeniz'de Kastamonu, Bartın ve Sinop'u alt üst eden sellere neden oldu. Sel yatağına şehirleşmeye izin verilmesi, HES'lerle dere yatağının tahrip edilmesi, ormanların kesilmesi ve tomrukların dere kenarlarına depolanması gibi bir dizi yanlış politikanın sonucu gelişen facia sonunda Kastamonu'nun Bozkurt ilçesi adeta ikiye bölündü ve 40'a yakın insan, sayısı bilinemeyen yüzlerce-binlerce canlı yaşamını yitirdi.

2022'nin tüm okurlarımız için umutların çoğaldığı, dileklerimizin gerçek olduğu, mutluluk ve sağlıklı bir yıl olmasını diliyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...