Apartheid, De Klerk ve Ronnie van der Walt

Fotoğraf: World Economic Forum / Wikimedia Commons (CC BY-SA 2.0)
Güney Afrika Apartheid Rejiminin Son Lideri Frederik Willem de Klerk, 11 Kasım Perşembe günü Cape Town’da öldü. De Klerk’in ölümü sonrası dünya genelinde burjuva medya onun bir devri kapatan büyük bir lider olduğu konusunda hemfikirdi. Nelson Mandela ile paylaştığı Nobel Barış Ödülü kadar tartışmaya açık bu paye, onun politik mirasının özeti sayılabilir. Mandela onun için “İlericiymiş gibi görünen bazı eylemlerine rağmen hiçbir zaman gerçek bir özgürlükçü değildi” demişti. Ancak De Klerk’in badem gözlülüğünde “Adının her zaman Mandela ile birlikte anılacağını söyleyen” ANC’nin payı var kuşkusuz. De Klerk’in apartheid rejimini lağvetme ve Mandela’yı hapisten çıkarma kararlarını neden almak zorunda kaldığı uzun bir tartışma ve pek de bu köşenin konusu değil. Fakat onun güçlü ve apartheid rejimi içerisinde her daim nüfuzlu üyeleri olan ailesinin spor tarihine de bir şekilde geçtiğini hatırlatmak bu köşenin sorumluluk alanına giriyor.
***
Sporun ayrımcılık tarihinde Güney Afrika’nın, o tarihin içinde de Ronnie van der Walt’ın özel bir yeri var. 1967’de çıkacağı önemli bir maç öncesi “beyaz olmadığı” kararına varılan boksörün kariyeri bir anda sona erdi. Hayatı boyunca “beyaz” olarak yaşayan, beyazların okullarına giden, Afrikaner (Güney Afrika’daki Hollanda asıllılar) adı taşıyan, meşhur güreşçi Johannes van der Walt’ın torunu olan ve 12 yıldır apartheid kuralları uyarınca beyazlar arasında boks yapan Ronnie, eşinin melezliği gerekçesiyle bokstan men edildi. Irk Sınıflandırma Kurulunun “titiz” araştırması sonucu alınan karar sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlarken gözyaşlarına engel olamayan Van Der Walt, “Kalbim kırıldı ve hayatım mahvoldu” dedi. “Beyaz olmayan” bir kadınla evlenmek “Ahlak Yasası”na aykırı olduğundan bir de bu maddeden ceza almamak için itirazının sonucunu beklemeden İngiltere’ye göçtü. Orada bir süre boks yaptıktan sonra otobüs şoförü oldu. 2012’de Jamaika’da öldü.
***
’60’lar, apartheid rejiminin sporda etkisini güçlü şekilde hissettirdiği yıllardı ve bunda Jan de Klerk’in, yani Frederik Willem de Klerk’in babasının önemli bir rolü vardı. Dönemin İçişleri Bakanı Jan de Klerk, bir yandan ırk ayrımı yasalarının tavizsiz şekilde hayata geçmesinden bir yandan ülke içindeki ve dışındaki muhalefeti bastırmaktan sorumluydu. 1963’te Güney Afrika’nın Hindistan göçmeni nüfusundan Sewsunker ‘Papwa’ Sewgolum, Natal Açık golf şampiyonu olduğunda SABC’nin ona dair haber yapması yasaktı! 1964’te IOC, Jan de Klerk’in sadece beyaz sporculara yer vereceklerine dair net tutumu sonrası uluslararası baskılara dayanamadı ve Güney Afrika’yı olimpiyatlardan men etti. De Klerk, ironik bir şekilde IOC’nin tutumunu “politik” buluyor ve “Spora politika karıştırılmasının yanlış olduğunu” söylüyordu. Güney Afrika’ya yönelik sportif boykot her ne kadar büyük ses getirse de geri adım atmadı. 1965’te Yeni Zelanda ragbi takımının Maori kökenli oyuncularıyla Güney Afrika’ya girmesi “Ülkenin geleneklerine saygısızlık olacağı” gerekçesiyle engellenmişti.
1960’ların başında Güney Afrikalı Yazar, Eğitimci, Aktivist Dennis Brutus’un çabalarıyla başlayan apartheid rejimine karşı spor boykotu, IOC başta olmak üzere uluslararası spor kurumlarının tarihin doğru tarafında durabildiği nadir süreçlerden biriydi. 1990’da oğul F.W. De Klerk’in başında olduğu hükümetin apartheidı sonlandırmasıyla Güney Afrika’nın tecriti sona erdi. Ama Ronnie van der Walt gibi kariyeri/hayatı söndürülenlerle gerçek bir “helalleşme” hiçbir zaman yaşanmadı.
Kapanışı, ölüm yıl dönümü geçen haftaya (9 Kasım) denk gelen Güney Afrika özgürlük hareketinin önemli seslerinden Miriam Makeba ile yapalım: “Kork, Verwoerd (Apartheidın Mimarı, Eski Başbakan), siyahlar geliyor!”
NOT: Ronnie van der Walt’ın az bilinen hikayesinin ayrıntıları için John Pilger’ın “Heroes”, Güney Afrika’da Apartheid dönemi spor politikalarına daha detaylı bakış için Douglas Booth’un “The Race Game” kitaplarını öneririm.
Evrensel'i Takip Et