09 Haziran 2021 00:22

Çökme

Sedat Peker, Mehmet Ağar, Süleyman Soylu kolajı

Sedat Peker fotoğrafı: Youtube videosundan ekran alıntısı, Mehmet Ağar ve Süleyman Soylu fotoğrafları: DHA

Paylaş

Son günlerde en çok duyulan kelimelerden biri “çökme”.

Biz çökme kelimesi ile daha önce, çöken ev ve maden haberlerinde karşılaşırdık. Meğer başka bir manası daha varmış. Birileri birilerinin mal ve parasını gasbettiğinde buna çökme deniyormuş. Çökme işi yasa dışı yollarla yapılıyor. Ama, yargı tarafından da kollanıyor. Yasa dışı işler yapan patronlar, tefeciler, ülkücü mafya bu alanın figürleri.  Tabii, bu piyasanın varlığını devam ettirebilmesi için polis, yargı ve iktidar politikacılarının da desteği gerekiyor.

Böyle durumlar ilk defa olmuyor. İttihat ve Terakki iktidarında yaşanmış. Daha önce de… Ünlü Şair Tevfik Fikret’ in bu döneme ait şiirlerini hatırlarsınız.

Demokrasi ve özgürlük şiarları ile iktidara gelmiş İttihatçılar bir süre sonra kendinden önceki iktidarlara benzemiş. İktidarın emrindeki çeteler muhalifleri öldürmüş, mallara el koymuş vs. Daha sonra Ermenilerin mallarına el koymuşlar, canlarını almışlar. Benzer durum İttihatçılar iktidarı kaybettikten sonra da cumhuriyet hükümetleri zamanında da yaşanmış. Rumlara, Kürtlere, Yahudilere çökmüşler.  Azınlıkların malları iktidar yanlılarına aktarılmış. Azınlıkların göçertmeler ve katliamlarla nüfusu azaltılmış. Yurtlarından kovulmuşlar. Varlık vergisi döneminde, 6-7 Eylül olaylarında azınlıkların mallarına el koyma ve göçertme devam etmiş.

Bu dönem de “çökme” olaylarının en çok yaşandığı dönemlerden biri olarak anılacak ileride.

Cana, mala çökme dönemleri tabii ki, demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılamadığı, baskıcı dönemler. Ya bir darbe sonrası ya faşist diktatörlük dönemleri.

Çalma çırpma, çökme dönemleri aynı zamanda milliyetçi ya da dinci propagandanın en çok yapıldığı ve kitlelerin bu propaganda ile halkın soygun ve baskı rejimine razı edildiği dönemler.

Şimdi pisliklerin ortaya saçılmasının nedeni pastanın küçülmesi ve paylaşım kavgasının büyümesi… Ekonomi mafya hesaplaşmalarını bile belirliyor.

Sedat Peker’i diğerlerinin tasfiye ettiği gibi, tasfiye edenler de bir süre sonra tasfiye edilebilir. Çalma çırpma bitmez. Aktörler değişir mafya düzeni değişmez. Güçlü bir halk müdahalesi olmazsa, Susurluk skandalından sonra olduğu gibi; 3-5 kişiye sembolik cezalar verilerek konu unutturulur. Devlet ve burjuvazi; duvardan tuğla çıkarttırmazlar. Çünkü, bir süre sonra yine aynı şeyler yaşanacak, sistem aynı şekilde devam edecektir. Burjuva devleti mafya ve yeraltı çetelerine her zaman ihtiyaç duyar. En modern, en demokratik denilen burjuva devletlerinde dahi iktidarların, mafya ya da mafya benzerlerine ve katillerden oluşmuş çetelere ihtiyacı vardır. Burjuvaların geçmişlerini irdelediğinizde tamamına yakınının başkalarına “çökerek” sermayesini büyüttüğünü görürsünüz.

Mafyalaşan burjuva devletleri ancak halkın demokrasi mücadelesi ile geriletilebilir. Mafyasız, “çökme”siz bir iktidar, ancak halkın kendi iktidarını kurduğunda mümkündür.

Kurtlar sofrasındaki kavgaları seyretmekle yetinmeyelim. Demokrasi, özgürlük mücadelesini yükseltelim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...