Böyle buyurdu sermaye
Fotoğraf: Pixabay
2020 yılının eylül ayında, Türk futbolu için ‘tarihi günlerden biri’ olarak nitelendirilen ve bu şekilde pazarlanan bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşmanın tarafları Yıldırım Demirören ve Nihat Özdemir’di. Elbette, bu gizli saklı bir anlaşma değil: misli.com isimli, Yıldırım Demirören’in himayesindeki bir kuruluşla Nihat Özdemir’in başkanlık koltuğunda oturduğu TFF arasında imzalanmış bir anlaşma.
İşin özeti, 2. ve 3. Lig maçlarının Demirören’in kuruluşunun mobil uygulamasında naklen yayımlanması temeline ve karşılığında bu liglerin isim sponsorluğunun mevzubahis kuruluşa zimmetlenmesine dayanan bir anlaşmaydı. İyi hoş, hatta gerçekten de önemli zira o tarihte de pandemi güçlüydü, hâlâ güçlü. Bazı imtiyazlı gruplar hariç maçlara taraftar alınmıyordu, hâlâ alınmıyor. Hele bir de 3. Lig’de kulüp sayısı artmışken, harika bir anlaşma değil mi?
Değil.
Zira mevzubahis kuruluş, kamuoyuna lanse edildiği kadar sıklıkta maç yayımlamadı. Pek çok 2. ve 3. Lig kulübü başkanı da canlı yayın takviminin uygulanmamasından şikayet etti. Ancak işin ‘pik noktası’ ise playoff maçlarında çıktı. Düşünün ki, bütün bir sezonun son noktası; taraflı tarafsız pek çok futbolseverin yakından takip etmek istediği, hadi işe ‘sermaye’ gözüyle de bakalım: Futbolcuların transfer borsasındaki hareketliliğinin nişanesi olan playoff maçlarında bu güzide kuruluş tek kamerayla, düşük çözünürlükle maç yayımlamaktan hicap duymadı.
Eh, koskoca sermayeden iyi bilecek değiliz. Bakın, 9 Eylül 2020’de bahsi geçen anlaşma imzalanırken kimler olay yerindeymiş:
Onur Alkın Kalkavan, Turkon Line CEO’su ve PTT Yönetim Kurulu Başkan Vekili (TFF Sponsorluklar ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi)
Sinan Oktay, Yıldırım Demirören’in yeğeni
Erdoğan Demirören, Yıldırım Demirören’in oğlu
Şenol Güneş, Milli Takım teknik direktörü
Volkan Can, 2. ve 3. Lig Kulüpler Birliği Derneği Başkanı
Sözün özü şu ki, TFF’nin eski başkanı ile yeni başkanı; el birliğiyle şimdiye kadarki en büyük başarısızlıklarına imza atarken isimlerini saydığım pek çoğu “aile üyesi” olan kişiler de şahitliklerini beyan ettiler.
Ancak kaçış yok.
Bu işe bir aile şirketi girişimi olarak bakamazsınız.
Er ya da geç, bu görkemli rezaletin detaylarını sunmanız gerekecek:
Kaç maçın yayımlanması vadedilmişti, kaç maç yayımlandı?
Neden kulüpler mağdur edildi?
Karşılığında kim, ne kazandı?
Açıklama yapılmadığı her gün, şu soru işareti daha da güçlenecektir:
TFF, bahis şirketlerinin vergi bareminde bir detay yapılacak kadar değersizleştirilmeye mahkum bir kurum mudur?
- Yerel seçimzedeler – 2 26 Mart 2024 04:36
- Yerel seçimzedeler 19 Mart 2024 03:35
- Sporun ruhu mu? Çoktan yok oldu... 12 Mart 2024 04:36
- Seçim sana takım feda! 05 Mart 2024 04:36
- Türk futbolunun kara gecesi (Yeniden yükleniyor) 27 Şubat 2024 04:36
- “Başkan sana takım feda!” 20 Şubat 2024 03:45
- Kasten dışarı atılan penaltının erdemi 13 Şubat 2024 04:11
- İsim değiştiren kulüpler için yeni bir dönem 06 Şubat 2024 04:28
- Yalnız bir CEO 30 Ocak 2024 04:00
- Bahiste nereden nereye 23 Ocak 2024 04:21
- Alt yaş gruplarındaki şiddet sarmalı 16 Ocak 2024 04:29
- İsteyince oluyormuş 09 Ocak 2024 04:25