18 Mayıs 2021 00:45

İtalyan işçiler, işçi sınıfına Filistin’e desteğin gerçekçi yolunu gösterdi

DİSK'in Filistin eylemi

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

Paylaş

İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’de Filistinlilere karşı giriştiği saldırılar, 10 Mayıs’tan beri hız kesmeden devam ediyor. Saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı iki yüze yaklaşırken, yaralı sayısı ise binlerle ifade ediliyor. Ama Paris, Londra, Berlin başta olmak üzere dünyanın başlıca kentlerinde Filistin’e destek eylemleri yapılıyor; hükümetlerin ve BM’nin İsrail’in saldırılarını durduracak etkin önlemler almaması protesto ediliyor.

Bütün bu protestolar içinde en dikkat çekenlerden birisi İtalya’dan geldi.

İtalya’da Unione Sindacale di Base sendikasında örgütlü liman işçileri, İsrail’e silah sevkiyatı için Livorno Limanına gelen gemiyi yüklemeyi reddetti.

Geminin İsrail’e silah ve patlayıcı mühimmat taşıyacağını öğrendiklerini belirten sendikanın temsilcileri, “Livorno Limanı, Filistin halkına yönelik katliamın suç ortağı değil” diyerek gemiyi yüklemeyi reddettiklerini açıkladı.

“Gazze’nin bombalanmasının derhal durdurulması” ve “İşgal altında yaşayan Filistinlilerin evlerine el konulmasına son verilmesi” taleplerini dile getiren sendika temsilcileri, işçiler arasında bir “Bilinçlendirme kampanyası başlattıklarını” da duyurdu.

İTALYAN İŞÇİLER DÜNYA İŞÇİLERİNE ÇAĞRI YAPMIŞ OLDU

İtalyan işçilerinin attıkları adım bir ilk değil elbette. Tersine işçi sınıfı böyle durumlarda, savaşlara karşı çıkmak, hükümetleri savaştan caydırmak ya da savaşan hükümetlere karşı çıkmak için protestolar, daha da önemlisi silah ve mühimmat üretim ve sevkiyatını engellemek için grevler yapmış, genel grevlere başvurmuşlardır.

İtalyan işçileri, İspanya iç savaşı sırasında, Mussolini’nin Faşist Franco güçlerine silah ve mühimmat desteğini başarısızlığa uğratmak için gönderilen silahları ve mühimmatları bozmuşlar, böylece Franco güçlerine patlamayan bombalar, ateşlenemeyen top ve tüfekler göndermişlerdir! Böylece kendi tarzlarında faşist saldırganlar karşısında İspanya halkıyla dayanışmaya girmişlerdir.

Çünkü bütün öteki sınıflardan farklı olarak işçi sınıfı, silahtan en temel ihtiyaçlara kadar üretme gücünü elinde tutan bir sınıf olarak, gösteriler ve protestolar ötesinde, üretmeyerek, silah ve mühimmat ve sevkiyatına hayır diyebilecek önemli bir güce sahiptir.

Bu yüzden İtalyan liman işçilerinin tavrı, yapılan eylemin boyutundan bağımsız olarak önemlidir. Çünkü böylece İtalyan işçiler ve sendikaları bütün dünyanın işçilerine, işçi sınıfının Filistin halkına desteğinin sadece protesto, bir gönül desteğinin ötesine geçerek, Filistinlilere somut olarak destek verebileceğini, dahası eğer gücünü yeterince kullanırsa hükümetleri, BM’yi İsrail’e karşı harekete geçirebileceğini söylemektedir.

SENDİKALAR NE YAPIYOR, BEKLENEN NE?

Dünyanın çeşitli ülkelerinde sendikalar İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarına karşı tepki açıklamaları yapıyor.

Ülkemizde de Hak-İş ve Memur Sen’in kimi yöneticileri, tarikatların, cemaatlerin, iktidarın da teşvikiyle yapılan, “Ordu Kudüs’e” gibi sloganların atıldığı, “ümmet” eylemlerinde boy gösterdiler. En büyük işçi konfederasyonu Türk-İş’ten hiç haber yok!

15 Mayıs’ta DİSK’e bağlı Gıda-İş, İletişim-İş, Cam Keramik-İş, Tekstil sendikaları, İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaparken, İİSŞP de bir basın açıklaması yaptı. Dün de İstanbul’da DİSK, Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB, ATO ve ASMMMO, Gebze’de ise sendikaların da bulunduğu Emek ve Demokrasi Güçleri basın açıklamaları yaptılar.

Bu açıklamalarda sendikalar; İsrail’e, Filistin’e yönelik saldırılarına son verme, Erdoğan yönetimine İsrail’in saldırıları durdurması için etkin girişimlerde bulunma çağrısı yaptılar.

Hiç kuşkusuz işçiler ve sendikaları, basın açıklamaları yapabilir, protestolar örgütleyebilirler.

Ancak burada kalındığında, işçiler üretimin başında olma gücünü kullanamamış olur. Ki, bu sınıfın en önemli ve başka bir sınıf ya da toplumsal tabakada olmayan bir gücüdür.

İtalyan işçileri burada Türkiye’nin işçilerine, sendikalarına, sadece protesto etmeyin, ayın zamanda işçi olmaktan gelen gücünüzü de kullanın çağrısı yapmaktadır.

İSRAİL’İ DURDURACAK ASIL GÜÇ DE İŞÇİ SINIFININ KOLLARINDA

İsrail, Türkiye’nin ihracatında 9. sırada olan bir ülkedir. Bu yıl ise çelik ihracatında birinci sıraya yükselmiştir.

Dolayısıyla Türkiye’nin İsrail’e 4 milyar dolar dolayında ihracatı dikkate alındığında, işçi sınıfının bu malların üretim ve sevkiyatına yönelik eylemleri (Üretimi durdurma, sevkiyatı engelleme amaçlı grev ve çeşitli türden etkinlikler) elbette ki Filistin halkıyla dayanışmanın çok somut bir adımı olacaktır. Dahası bu adım hem İsrail’in durdurulması hem de Türkiye’nin İsrail’e baskı yapması için önemli bir dayanak olacaktır.

Filistin halkı ile dayanışmanın tek gerçekçi yolu da budur!

Sendikalar, ileri işçiler ve mücadeleci sendikacılar, böyle bir mücadele çizgisine geçtiklerinde, sadece protesto etmeyi ve “Hükümet şunu yapsın bunu yapmasın” demenin ötesine geçerek, milliyetçi ve radikal İslamist odakların, iki yüzlü burjuva politika erbabının açtığı platformun dışına çıkarak, Filistin halkıyla gerçek bir dayanışma hattına girmiş olabileceklerdir.

Bugün birçok sanayi havzasında oluşmuş ya da oluşmakta olan çeşitli adlar altındaki sendikal platformlar bu perspektiften baktıklarında, kendi koşullarında, Filistin halkıyla dayanışmanın yollarını çok daha fazla çeşitlendirebileceklerdir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...