06 Nisan 2021 00:12

Eşref

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Bu ara kafayı ajanlara taktım.  Bir yandan elimde Benjamin Fortna’nın “The Circasian” (2016) adlı kitabı var. Birkaç yıl öce La Haye’de Özgür Kitap Fuarında almıştım.

Elbette, Philby (baba) olmadan olmaz, Ketebe’den çıkan “Bir İngiliz Casususun Vehhabi Devletinin Kuruluşundaki Rolü” (Leyli Sedef Kalaycı, 2020). Adam hızını alamamış, Müslüman da olmuş. Ama Lawrence’den daha başarılı olduğu kesin! Hiç olmazsa bir devlet kurdurmuş.

Baba öyle olur da oğul durur mu! Philby (Jr.)’de MI6’de çalışırken, KGB’yi de ihmal etmemiş. Baba Beyrut’ta oğul Moskova’da defnedilmiş.

Ajanlığın bir başka özelliği de galiba bipolar olmaları!

Bir yandan da, Polat Safi’nin alternatif “Eşref” biyografisi ile (Kronik Y. 2020) paralel okuma yapıyorum.  Polat Safi hayli iddialı, Kuşçubaşı efsanesini deşme konusunda.

İyi de bence Eşref’in Çerkes ulusal hareketi ile bağı es geçilmiş. Yunanistan Eşref’in ikinci adresi gibi olmuş. Herkesi iyi idare etmiş anlaşılan.

İkinci es geçilen, ya da geçiştirilen ise İttihatçılar ile Kemalistler arasındaki erk kavgası. 

İstiklal Savaşı, aynı zamanda bir iç erk savaşıydı. Bu savaşta Eşref, İttihat Terakki’ye sadık kalanlardandı. Elbette, zaten Teşkilat-ı Mahsusa’yı onlar kurmadı mı?

Eşref’in İttihat Terakki çekirdeği ile Kemalistlerin erk kavgasında postu deldirmemesi başarı.

Eşref, ’50’li yıllarda patlama yapan, popüler tarihçilik diye de tanımlanan, oldukça şişirme palavralara da açık tarihçiliğin pirlerinden  Cemal Kutay’ın efsaneleştirdiği bir isim.

Cemal Kutay, Sebahattin Ali’yi ihbar edip, ilk hapse girmesini gerçekleştiren bir tarih öğretmeniydi, Mim Kemal’i eleştiren bir şiirinden dolayı.

Aynı Kutay, ’50’li yıllarda İstiklal Savaşı’nın “alternatif” tarihini yazmaya girişecekti. Hakkı yenenlerin sözcüsü bir bakıma. 

Cumhuriyetin Kurucusu Mustafa Kemal, toplam 18 yıl kaldı iktidarda. Ondan sonra İkinci Adam İnönü,  ondan sonra yine onun Üçüncü Adamı Bayar geldi iktidara. Dolayısıyla kurucu kadro 40 yıl siyaseti kontrol etti diyebiliriz. Buna İnönü’nün ’60’lı yılların ilk yarısında başbakan olarak görev yaptığı 3 küsür yılı da ekleyebiliriz.

İnönü, Meclise hakim olduğu halde, Kemal Paşa tarafından, belki de yeteri kadar Dersim’de şiddet uygulamadığı için azledilmişti, ölümünden 1 yıl önce.

İnönü Başkan olunca, İttihatçılarla barışma yoluna gitti. Hatta onlara görev de verdi, bakanlık, Meclis Başkanlığı dahil. Kemal karşıtlarından oluşan 150’liklerin affolunması ilk adımlarından biri oldu.

Eşref hemen dönmedi. Çerkes Ethem ise asla.

Ankara’ya karşı Çerkes direniş hareketi düzenlemiş, hatta Midilli Adası’nda Ermeni Devrimci Federasyonu ile komşu gerilla kampları bile kurmuşlardı. (*)

Kemal’in mutlak erki kontrolüne alması bir anlamda Çerkeslerin farklı kademelerde tasfiyesi anlamına da geliyordu.

İsmet Paşa’ya kindar derler. 1950’li yıllarda, Gazi Paşa’yı kokuttuğu söylenirdi, tabutunu müzede tutup, Anıt Kabir inşaatını bir türlü bitirmeyip.

Biz ’50’li yıllarda ilkokul okuyanlar, Mustafa Kemal değil, Atatürk hikayeleri ile büyüdük. Kemalizm efsanesini ise 27 Mayıs darbesi canlandıracaktı. Atatürk kitapları patlama yapacaktı DP döneminde çoğu cep kitabı olarak. İnönü milli şefliğine karşı anısı yükseltilen Ebedi Şeflik!

DP döneminde en büyük şeytan ise, komünizm ve sosyalizm olarak ilan olunacaktı. Ne de olsa Bankacı idi üçüncü Başkan!

 

(*) Hüseyin Aykol, Çerkes Ethem /Gerçek Yaşam Öyküsü, Belge Yayınları 2001; Emrah Cilasun, Çerkes Ethem/ “Baki İlk Selam”, Belge Yayınları 2004. Çerkes Ethem, “Baki İlk Selam”da, Nutuk’taki suçlamalara yanıt veriyordu.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...