Newroz’dan önce, Newroz’dan sonra
Fotoğraf: Evrensel
Newroz öncesi “HDP yok olacak, altı yüzden fazla siyasetçi ve yöneticiye yasak getirilecek, ohh ne güzel” diye yayın yapanlar Newroz’dan sonra “Peki HDP’ye oy veren 6.5 milyon seçmen ne yapacak? demeye başladılar. Çünkü milyonlarca HDP’linin tüm baskı ve engellemelere karşı Newroz alanlarını doldurduklarını görünce (haklı olarak) paniklediler.
Partiyi kapatıp, yöneticileri ve tüm kadroları hapse atıp kurtulalım dediler. Bu yönde hızla hukuken(!) sorunlarını çözmeye girdiler. Sonra partisiz ve lidersiz kalan HDP seçmeni onlara kalacaktı. Newroz öncesi HDP seçmenini kapma yarışında olanlar bu işin öyle kolay olamadığını zannederim anladılar.
Bugün HDP’ye yapılan saldırı ve uygulamaya çalıştıkları yöntemlerin yarısı AKP veya MHP ye yapılsa, doğrudur esameleri bile okunmaz. Çünkü AKP demek R. T. Erdoğan demektir. MHP demek D. Bahçeli demektir. Liderler olmazsa partileri de olmaz. Misal Turgut Özal dönemi o şaşalı ANAP, Özal’dan sonra hızla yok oldu. Yani lider partilerinin ömrü liderleriyle sınırlıdır.
Oysa HDP’yi kendi partileri gibi ‘tabela’ partisi olarak yorumlamaları en büyük yanılgıları oldu.
HDP’nin geçmişinden bu yana ne parti ismi ne de liderleriyle sınırlı olmayan bir ‘kitle’ partisi olduğunu anlayamıyorlar ya da işlerine gelmiyor diye düşünüyorum. Bunların üstüne Boğaziçi Üniversitesine kayyum meselesi, uzaya çıkış projeleri, Kanal İstanbul, vakıflara devirler ve son olarak İstanbul Sözleşmesi’nin iptali hızla sona gidişi gösteriyor gibi.
Aslında Cumhur blokunun büyük ortağının başı farkında ama mesele yüzde 51 olunca küçük ortağın tuzakları onu sıkıştırıyor.
Bu yıl Newroz kutlamalarında büyük coşku yaşandı. Newroz deyince Kürtler ve doğal olarak HDP üzerine projeksiyonlar çevrildi. Bir sürü toplamında ise bir kanal olarak işlev gören yandaş büyük medyada her gün HDP’siz HDP tartışılıyor. Aslında tartışılıyor kelimesi yanlış oldu, HDP linç ediliyor. Fezlekeler, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, HDP’nin kapandı kapanıyor fetvalarına alıştık.
Sular kendi mecralarında akıp gidiyor gibiydi. Mecburen iki satır yazabilmek için bu kanalları izlemek zorunda kalıyor bendeniz. Bugün dikkatimi çeken bir noktayı yazarak kadrajımı yapmak istedim.
Önce İstanbul Newroz kutlamaları ve sonrasında Diyarbakır, Van, Hakkari, Dersim Newrozları gerçekleştikten sonra bu kanallarda bir panik başladı. Neredeyse CHP’lileri bile tek tük ekrana çıkartıp muhalefete söz hakkı veriyoruz maskesini takanlar ne hikmetse Altan Tan’ı çıkarttılar. Dikkat edin kendi içlerinde bu panik hali dışa yansımaya başladı.
Kısacası hukuken(!) HDP’yi kapatıyor olabilirler ama bu siyaset hak, hukuk, adalet ve demokrasi mücadelesi sürdükçe başka isim ve yöneticilerle yoluna devam edecektir. 2021 Newroz’u bunu göstermiştir.
- Bir sabahın üç kapısı var göğe 29 Mart 2024 04:15
- Türkiye vatandaşlığına kabul edilmeyen fotoğrafçı Othmar Pferschy’nin dramı 01 Mart 2024 04:20
- Emirgan Sanat Evinden kültür merkezlerine… 16 Şubat 2024 04:20
- ‘Adalet-sizlik’ 02 Şubat 2024 04:13
- ‘Öyle bir yere geldik ki… hiçbir sokağın adı yok’ 19 Ocak 2024 04:11
- Yeni yıla başladık 12 Ocak 2024 04:36
- Ruh ve beden üzerine … 22 Aralık 2023 04:12
- Hatırla... 01 Aralık 2023 04:13
- Sözlerin izlerinden cennetin güzelliklerine… 24 Kasım 2023 04:10
- Ölümsüz bir çocuk: Hanzala! 03 Kasım 2023 04:00
- Hangi demokrasi, nasıl bir cumhuriyet? 27 Ekim 2023 04:00
- Fotoğrafçılar 13 Ekim 2023 04:25