Listelere inanmayın ama listesiz de kalmayın

2000’li yıllara dair gelecekten bakıp da bir şeyler söylenecekse bunların başında “aşırılıklar çağı” tanımlaması gelecektir. Ama buradaki aşırılık, bilim-sanat-edebiyat ya da insanlık namına faydalı şeylerden daha ziyade olanı tüketme üzerine inşa edilmiş bir aşırılık olarak anılacak.

Eskiden, her yılın sonunda konunun uzmanları o alanda yıl değerlendirmeleri yapar, deneyimli insanların önerilerinde “yılın kitapları”, “filmleri” vb. listeleri ortaya çıkardı. Şimdi yıl değerlendirmesi dışında “yılın en iyi festival filmleri listesi”, “18 yaş altı çocukların seveceği kitap listeleri” vb. gibi ayrıntılı işler oluyor. Yetmiyor, milenyumun en iyi filmleri, milenyumun tek haneli yıllarının en iyi filmleri icat ediliyor vb. Yani anlayacağınız bir listeciliktir gidiyor. Bu satırların yazarı da kendi alanı açısından bundan azade biri değil. Her yıl birkaç mecra için ‘yılın en…’ listeleri seçicisi oluyor.

Özellikle sinema listelerine dair birkaç kelam etmek istiyorum. Bu listelerdeki ‘en’ lafını görmezden gelirseniz aslında faydalı çalışmalar olduğu söylenebilir. ‘En iyi’nin göreceli olması bir yana, nasıl hesaplandığı bile tartışmalı çoğu zaman. Şöyle ki, diyelim bir yayın organı yılın en iyi yirmi filmini seçiyor. Bu filmleri de listedeki yerine göre 1’den 20’ye kadar puanlıyor. İlk sıradaki 20, son sıradaki 1 puan alıyor. Yine diyelim ki, “A” adlı filmimiz jüride yer alan yirmi kişinin 19’unun son sırasında yer alıyor. Yani 19 puan alıyor. Sonra seçicilerden birisi hiç kimsenin listesinde olmayan ama kendisinin takıntılı bir biçimde sevdiği “B” filmini birinci sırayı koyuyor. Ve tek bir kişiden oy alan bu film 20 puanla listeye girerken, 19 kişinin beğendiği diğer film liste dışı kalıyor. İnanın çoğu liste böyle yapılıyor. Bunu engellemek için belirli bir baraj yöntemi uygulayanlar da var. Yani bir filmin listeye girebilmesi için en az üç oy almış olması gereği vb.

Neyse diyeceğim şu ki, listeler kim tarafından oluşturulursa oluşturulsun nihayetinde öznel tercihlerin ve tartışmalı seçim sisteminin ürünü. Dolayısıyla mutlak doğru ya da yanlış olarak kabul etmek yerine birer yol gösterici olarak görmek daha makul. Listeleri, tarif ettiği dönemin ya da alanın öne çıkan, dikkat çeken yapımları olarak kodlamak, o alandaki eksiklerinizi tamamlamak için bir rehber olarak ele almak en doğru yaklaşım.

Tabii bu kadar liste muhabbeti yaptıktan sonra 2020 listelerinden bahsetmemek olmaz. Benden de çeşitli yerlerden geride bıraktığımız yıla dair listeler istendi. O mecralarda yayınlandı ama yine de burada derli toplu bir biçimde bulunmasında sorun yok.

Bu yıl salgın nedeniyle salonların kapalı olması, başta Cannes olmak üzere festivallerin yapılamaması, birçok filmin vizyonunun ileri bir tarihe ertelenmesi gibi durumlar söz konusu oldu. Yine de fena olmayan bir yıl denilebilir. Ama tabii ki dijital platformlarda yer alan filmlerin ağırlıklı olduğu bir seçki ortaya çıktı bu yıl. Kendi adıma 2020’nin en iyi 20 film böyle: Uncut Gems, I'm Thinking of Ending Things, Mank, Nomadland, Kaçan Kadın, The Other Lamb, The Vast of Night, Dick Johnson is Dead, Boyalı Kuş, The Invisible Man, Sound of Metal, Martin Eden, Palm Springs, Da 5 Bloods, Bergmal, Dark Waters, The Trial of the Chicago 7, Oğul-Ana, Judy, The Call, The Platform, The Devil All the Time.

Yerli yapımlara gelince. Hemen hepsini film festivallerinde izleme şansı bulduğumuz yapımlar arasında ilk beşe girenler şöyle; Çatlak, Nasipse Adayız, Hayaletler, Kumbara ve Gölgeler İçinde. Bu filmlerin yanı sıra bu yıl belgesel sinemada da çok iyi filmlerin olduğu gerçeğinin altını çizmemiz gerekiyor. Kendi adıma görme fırsatı bulduklarım içinde Mimaroğlu, Maddenin Halleri ve Ah Gözel İstanbul’u hatırlatmadan geçmeyeyim.

2000’Lİ YILLARIN EN İYİLERİ

Bu yıl başka bir vesileyle 2000 yılı sonrasının en iyi yerli ve yabancı filmleri listesi de istenmişti. Zorlu ve yorucu bir çalışma sonrası her iki kategoride de 20’şer filmlik listeler oluşturdum. Yakın tarihin öne çıkan filmlerini izlemek isteyenler için bir rehber olması umuduyla onları da iliştiriyorum…

2000’lerin en iyi 20 yabancı filmi

Mad Max: Fury Road
Beyaz Bant (Das Weiße Band)
Sil Baştan (Eternal Sunshine of the Spotless Mind)
Aşk Zamanı (In the Mood for Love)
Carol
Pan'ın Labirenti
Çöküş (Der Untergang)
Güneşli Pazartesiler (Los lunes al sol)
4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün (4 luni, 3 saptamâni si 2 zile)
İki Gün ve Bir Gece (Deux jours, une nuit)
Sen Şarkılarını Söyle (Inside Llewyn Davis)
Zodiac
Bir Ayrılık (Jodaeiye Nader az Simin)
Alacakaranlık Samurayı (Tasogare seibei)
Açlık (Hunger)
Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine)
Parazit
Ömrümüzden Bir Sene (Another Year)
Köstebek (Tinker Tailor Soldier Spy)
Saul Fia

2000’lerin en iyi 20 yerli filmi

Bir Zamanlar Anadolu’da (Nuri Bilge Ceylan)
Kader (Zeki Demirkubuz)
Hayat Var (Reha Erdem)
Sonbahar (Özcan Alper)
Ana Yurdu (Senem Tüzen)
Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak (Ahmet Uluçay)
Büyük Adam Küçük Aşk (Handan İpekçi)
Çoğunluk (Seren Yüce)
Vavien (Yağmur- Durul Taylan)
Zerre (Erdem Tepegöz)
Takva (Özel Kızıltan)
Kusursuzlar (Ramin Matin)
Tepenin Ardı (Emin Alper)
Saç (Tayfun Pirselimoğlu)
Pandora’nın Kutusu (Yeşim Ustaoğlu)
Oyun (Pelin Esmer)
Sivas (Kaan Müjdeci)
Neredesin Firuze (Ezel Akay)
Yozgat Blues (Mahmut Fazıl Coşkun)  
İki Dil Bir Bavul (Orhan Eskiköy/ Özgür Doğan)

Evrensel'i Takip Et