Satranç mitleri

Satranç öğrenmek zordur: Satranç öğrenmek çok kolay olmasa da sanıldığı kadar da zor değildir. Taşların hareketlerini, rok kurallarını, matın tanımını ve diğer birkaç kuralı en kötü ihtimalle bir saatte öğrenebilir ve oynamaya başlayabilirsiniz.  Diğer taraftan belki de bu miti doğru kabul etmemiz gerekir, çünkü satranç oynamayı öğrenmek kolay ama iyi satranç oynamayı öğrenmek gerçekten çok zordur.             

Satranç zaman kaybıdır: Bu bir mitten çok satrancı anlamakta zorlanan insanların kendilerini savunma mekanizması olarak açıklanabilir. Bir oyun olmakla birlikte diğer birçok oyundan farklı olarak satranç aynı zamanda spor, bilim ve sanat öğeleri içerir.  Eğer bilim ve sanatı zaman kaybı olarak görüyorsanız satrancı da böyle görmeniz doğal olacaktır. Modern olduğu iddia edilen dünyanın vahşi kapitalizmine esir düşmüş insanlar için paradan başka zaten her şey zaman kaybıdır. Ne gam, milyonlarca insan satrancın güzelliklerini keşfetmeye devam ediyor.

Satranç oynayınca zekamız gelişir: Satranç yeteneği ile zeka arasında bir ilişki olduğu gerçeği yadsınamaz. Ancak bu ilişki sanıldığının aksine yüksek zekayla ilgili değildir. Tüm satranç ustalarının dahi olmadığını ama hepsinin çok çalışarak usta olduğunu bir kenara not edelim. Satranç, beynimizi azami verimlilikle kullanmayı öğretir. Çok zeki insanlar satranç oynadıklarında, ciddi bir şekilde çalışmadıkları sürece acemi olmaktan öteye geçemez, kendilerinden daha az zeki ama satranç çalışan kişilere karşı daima kaybederler.

Satranççılar biraz tuhaf insanlar: Değil ama hadi diyelim ki öyle, ne olmuş yani? Zeki, garip, tuhaf insanlar, insanlığın gelişmesine sıradan insanlardan daha fazla katkıda bulunurlar. Einstein, Tesla, Newton, Da Vinci ve diğerleri çok mu sıradan insanlardı?

Satranç bir spor değildir: Pek çok insan satrancın fiziksel durum ile ilgisi olmadığına inanıyor. Oysa bir oyunun arkasında sağlam sinirler, yılların deneyimi, binlerce fikir, acı, ter ve gözyaşı vardır. Usta oyuncuların fiziksel olarak formda olmaları çok önemlidir. Ustalar arasındaki oyunlar genellikle 4, 5 hatta 6 saatten fazla sürebilir.  Fiziksel olarak hazır değilseniz, yüksek seviyede satranç oynamak ve 4-5 saat boyunca odaklanmış kalmak neredeyse imkânsızdır. Bu süreçte enerjiniz düşer, konsantrasyonunuz bozulur ve kaybedersiniz.  Üst düzey satranç oyuncularının düzenli olarak ağırlık çalışması, koşu, yüzme gibi sporlar yaptıklarına emin olabilirsiniz. Ha bu arada satranç, Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından spor olarak kabul edilmiştir, yani boşuna çenemizi yormayalım.

Kadınlar erkekler kadar iyi satranç oynayamaz: Bunu söyleyen erkeklere bir önerim var, herhangi bir kadın usta ile oynarsanız fikriniz değişmese de suratınızın aldığı renk emin olun değişecektir. Judith Polgar 10 yaşındaki bir büyük ustayı yendikten sonra Bobby Fischer'in rekorunu kırarak 15 yaşında büyük usta unvanını kazanan en genç oyuncu oldu.  Judith Polgar gibi, dünya şampiyonları Karpov, Kasparov, Kramnik, Spassky, Smislov, Topalov, Anand, Ponomariov, Khalifman ve Kasimdzhanov’a karşı galibiyet alan biri değilseniz bir daha kadın satrancı konusunda bla bla bla yapmayın.

Satranç ustaları 25-30 hamle ileriyi hesaplayabilir: Birçok insan ustaların 25-30 hamle kadar derin pozisyonları hesaplayabileceğine inanıyor. Bu, tahtada az sayıda taşın olduğu bazı basit pozisyonlarda mümkün olabilir ama en iyi oyuncular bile bu kadar derin hesaplama yapmazlar. Eski Dünya Şampiyonu J.R. Capablanca’ya kaç hamle ilerisini görüyorsunuz diye sorulduğunda, ‘’Bir hamle ama en iyisi’’ diyerek cevaplamıştır.