01 Aralık 2020 23:23

Fransa yine ayakta

Paris'te eylem | Fotoğraf: Julien Mattia /  AA

Paylaş

Fransızlar, başta Paris olmak üzere yine sokaklara çıktı. Hükümet polislerin fotoğraf ve videolarının çekilmesi ve medya-sosyal medyada yayımlanmasını yasaklamak istiyor. Fransız halkı ise bunu ifade ve basın özgürlüğünün kısıtlanması olarak değerlendiriyor. Hükümetin böyle bir yasal düzenleme yapmak istemesinin nedeni, polis vahşetini gözlerden gizlemek. Bizde polisin yasaya aykırı işlerini Terörle Mücadele Yasası 6. madde ile gizlemeye çalışıyorlar. İşkenceci bir polisin ismini yayımlasan “Terör örgütlerine hedef gösteriyorsun” diye hemen dava açarlar. Hatta bu kapsama artık hakim ve savcılar da dahil ediliyor. En son iktidarın propaganda bakanı da kapsam içine dahil edildi.

Bir de medyanın gönüllü sansürü var bu konuda. Vatandaşın kolunu kıran, kadınları taciz eden polislerin dahi yüzleri buzlanarak gizleniyor medyada.

Bir zamanlar, güya demokratikleşirken polis kasklarının ve omuzların üstüne kimlik numarası uygulaması getirilmeye çalışılmıştı. Polislerin “Kahrolsun insan hakları” diye slogan atarak yürüyüş yaptığı günlerdi. Kimlik numarası uygulamasını oturtamadılar. Çünkü devlette “Polisin elini soğutmamak lazım” diyen bir gelenek vardı.

Geçen gün, Hanefi Avcı bir TV kanalında “İşkence yaptınız mı?” sorusuna, bir dönem işkencenin devlet politikası olduğunu, yazılı bir şey olmasa da herkesin işkenceyi bildiğini ve devletin polisin işkence yapmasını onayladığını anlattı.

Polisin bizdeki gibi korunması Fransa’da kolay değil. Bizim sosyal medyada birkaç paylaşımla ya da birkaç hukukçunun yazısı ile kınadığımız polisin korunmasına dair bir yasal düzenleme konusunda ayaklanıyor Fransızlar. 1789 ile başlamış devrim gelenekleri olan bir ülkede özgürlükleri kısıtlamak elbette kolay olmaz. Komünarların torunları haklarından kolay kolay vazgeçmez.

Polislerin yüzleri açık olmalıdır. Yüzü ve vatandaşlara karşı davranışları fotoğraf, video ve yazı ile teşhir edilebilmelidir. Yasaları ihlal eden, vatandaşa eziyet eden polisin bırakın ismini ve yüzünü gizlemek; tam tersine bu tip polisler özellikle teşhir edilmelidir.

Küçük, basit bir yasa değişikliği gibi düşünülebilecek girişim aslında polis devleti mi, hukuk devleti mi tercihi konusunda önemli bir sorundur. Fransızlar bunun farkında. Fransızlar, Macron İktidarının daha önce de denediği özgürlükleri kısıtlama girişimlerini geriye püskürttüğü gibi, bu girişimi de engelleyecektir.

Hak ve özgürlükleri koruma, sahip çıkma, genişletme konusunda Fransızlardan öğreneceklerimiz var.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...