Windows 35 yaşında
Fotoğraf: Rama & Musée Bolo (CC BY-SA 2.0)
Bundan 35 yıl ve 1 hafta kadar önce MS-DOS’un halefi olarak hazırlanan Windows 1.0 piyasaya sürüldü. Dönemin korkutucu komut satırlarından kaçanlar için Windows 1.0 grafik ara yüzlü ilk sistem değildi. Kendisinden önce Apple’ın çeşitli sistemleri, bunlardan daha önce ise bugün kullandığımız hemen hemen tüm grafik arayüzlerin atası olan Xerox PARC’ın Alto’su vardı. Xerox Alto’dan biraz daha geride ise 1960’larda Douglas Engelbart’ın ilk bilgisayar faresini icadı ve bugün yaygın olarak kullandığımız hiperlinklerin ilk formlarını da taşıyan NLS’yi (oN-Line System) geliştirmesi vardı. ’68’in aralık ayı başlarında yapılan ve bugün “tüm demoların anası” olarak andığımız 90 dakikalık sunumda Douglas Engelbart grafik arayüzden hiperlinklere, kelime işlemciden fareye modern bilgisayarların tüm temel işlevlerini NLS adlı sistemde sunmuştu. Bu işlevler 1973’te Xerox’un Alto’sunda, ardından 1984’te Apple’ın Machintosh’unda ve sonrasında, 1985’te ise Microsoft’un Windows’unda sunulacaktı.
Daha ’60’larda geliştirilen grafik arayüzler ve modern bilgisayarların temellerini oluşturan çeşitli teknolojilerin ’80’lerin ortalarına kadar dikkate değer bir ivme kazanması mümkün olmadı. Ancak bu durum ’84’te Apple Macintosh ile ardından ’85’te MS Windows ile değişti. 35 yıl önce kullanıcılara sunulan Windows 1.0 kişisel bilgisayarlar açısından da bir dönüm noktasıydı. Piyasaya sürüldüğü ilk dönemde “Fareye fazla önem yüklemekle” eleştirilen Windows 1.0, kendi döneminin diğer sistemlerine göre yazılımsal açıdan hem daha fazla çeşitlilik hem de daha fazla olanak sunuyordu. Buna bir de başarılı reklam kampanyaları eklenince o dönemden geriye kendi sınırlı kullanıcı tabanını korumayı başaran Apple dışında başka bir şirket ve yazılım kalmadı.
Windows’un bu 1.0 sürümünü bir kısmı ciddi fiyasko olarak da görülen 2.0, 3.0, 3.1, NT, 95, 98, Millenium, XP, Vista, 7, 8 ve 10 izleyecekti. Linux’ın sunucu alanında, Android’in ise mobil cihazlardaki yükselişine kadar Windows 1.0’ın ardılları hemen her alanda liderliğini korumayı başardı. Mobil cihaz sayısının bilgisayar sayısını aştığı günümüzde bile StatCounter’ın verilerine göre Windows, Android ile işletim sistemlerinde liderlik için kafa kafaya giden bir yarışı sürdürüyor. Windows’un neden başarılı olduğu, neden dönemdaşı işletim sistemlerinin hemen hiçbirinin varlığını sürdüremediği, neden Apple’ın sınırlı sayıda kullanıcıda kaldığı, neden Linux’ın ücretsiz ve açık kaynaklı olmasına rağmen geniş kitlelere ulaşamadığı başlı başına uzun bir tartışma. Bu tartışmanın detaylarına çok fazla girmeden Windows’un 1.0 sürümünden 10 sürümüne kullanıcıların alışkanlıklarında ciddi rahatsızlığa yol açacak pek bir değişikliğe gitmemesinin önemli bir faktör olduğunu söyleyebiliriz.
Windows’a dair, özellikle de sahipli, kapalı kaynaklı yazılım olmasından kaynaklanan eleştirilerim(iz) Windows’un 35 yıldır ortalama bilgisayar kullanıcısı kitlesini yakalamayı başardığı ve yakalamayı başardıklarını da bir daha kolay kolay bırakmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Windows’un 35 yıllık serüveninde de eleştirilecek çokça başlık var. Ancak bu 35 yıllık deneyimde öğrenilecek ve ders çıkartılacak da bir o kadar başlık olduğu aşikar. Belki mesele biraz da buralardan öğrenip, bu deneyimleri açık kaynaklı ve ücretsiz sistemlerde kamu yararına uygulayabilmektedir.
- Masaüstü işletim sistemlerinin geleceği ve Linux 13 Nisan 2024 04:35
- XZ arka kapısı ve açık kaynağın zaafları 06 Nisan 2024 04:53
- Veri yağmacıları 16 Mart 2024 04:34
- Yapay zeka ve sihirbazlar 09 Mart 2024 05:07
- Verileriniz sermayeye feda olsun! 02 Mart 2024 05:40
- Geniş dil modelleri ve olağan hataları 24 Şubat 2024 04:09
- Apple’ın AB’ye misillemesi PWA’ların sonu mu? 17 Şubat 2024 04:43
- Disney, oyunlar ve at zırhı 10 Şubat 2024 04:19
- Open AI fikri mülkiyete karşı 13 Ocak 2024 04:44
- Yapay zekanın belirsiz geleceği 06 Ocak 2024 04:00
- Yapay zekada telif kavgası: Tekeller tekellere karşı 30 Aralık 2023 04:47
- Oyunları var edenlerin sesini ödülle kısmak 09 Aralık 2023 04:19