Albayrak istifa ettirildi ama temsil ettiği ekonomik politikalar sürdürülecek!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, önceki gün akşam saatlerinde Instagram hesabından yapılan paylaşımla görevinden istifa ettiğini duyurdu.

Albayrak, istifasına gerekçe olarak “sağlık sorunları”nı gösterdi.

BBC’den Reuters’e kadar uluslararası medya Türkiye’nin Hazine ve Maliye Bakanının istifasını duyururken, havuz medyası önceki gece boyunca bu haberi duymazdan, görmezden geldi. Dün de havuz medyasının gazetelerinde Albayrak’ın istifasıyla ilgili tek satır yoktu!

“Gazetecilik adına utanç verici bir durum”, “Yandaş gazeteciliğin dibinin dibi” demek bile bu rezilliği açıklamaya yetmez! Bu tutum, yandaş medya için sözün bittiği yerdir! 

Albayrak’ın istifasıyla ilgili resmi bir açıklama da yapılmadığı için, istifanın nedenleri ve nasıllığına ilişkin çok sayıda iddia ortaya atılmaktadır. Bu iddialar 5-6 bakanın daha istifa ettirileceği, Albayrak’ın istifası ile kabinede bir revizyon yapılacağına kadar götürülmektedir.

BERAT ALBAYRAK SADECE BAKANLIKTAN MI İSTİFA EDİYOR?

Berat Albayrak’ın istifası hakkında “Tek adam yönetiminin bakanlarından biri, istifa etse ne olur etmese ne olur” denebilirdi. Ancak Berat Albayrak “Cumhurbaşkanlığı kabinesindeki bakanlardan biri” olsaydı, bu yargı doğru olurdu. Ancak Albayrak, sadece kabinedeki bakanlardan biri değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanı'nın damadı. Dahası AKP Büyük Kongresi sonrasında AKP’nin başına getirileceği planlanan, dolayısıyla Erdoğan’ın yerine de hazırlanan bir şahsiyetti!

Bu konuda Albayrak’ın Süleyman Soylu ile rekabet içinde olduğu konuşuluyordu. Ki, tek adam rejimlerinin doğası gereği bu yarışta, “aileden” olması nedeniyle Albayrak, Soylu karşısında açık ara öndeydi!

Albayrak’ın istifasını açıkladığı paylaşımda sadece bakanlıktan istifa etmediği gibi, istifanın gerekçesinin “sağlık nedenleri olması” da inandırıcı değil.

Çünkü;

1. ‘Sağlık nedeniyle istifa’ya kimse inanmaz: Burjuva siyasette “sağlık nedenleriyle görevden ayrılma”dan söz ediliyorsa siyaseti izleyen her kişi için bu gerekçe “en inanılmayan gerekçe”dir! Çünkü, “sağlık nedenleriyle istifa ediyorum” diyen birisi eğer yorgan döşek yatacak kadar hasta değilse, “Asıl gerekçem bugün söyleyemeyeceğim kadar önemli” demektir!
2. Albayrak siyasetten, hatta AKP’den istifa etmiş görünüyor: Albayrak’ın istifa açıklamasında, “Bundan sonraki yaşamını ailesine, ayıracağını” söylemesi, Albayrak’ın sadece bakanlıktan istifa etmediğini, siyaseti bıraktığının da açıklamasıdır. Hele de bu açıklamayla; içinden geçilen dönemi “at izinin it izine karıştığı bir dönem” olarak tanımlayıp, Albayrak’ın “Bindik bir ata gidiyoruz kıyamete” anlamına gelen gelecek biçimde, “Cenabı Allah sonumuzu hayreylesin”le tamamladığı dikkate alındığında Albayrak’ın AKP’den de istifa edip köşesine çekileceği, ülkeyi bile terk edip gideceği anlamına gelmektedir. Tabi söylediklerinin arkasında duracaksa! 

EKONOMİNİN SORUMLUSU ALBAYRAK MIYDI? 

Berat Albayrak Hazine ve Maliye Bakanıydı. Alışık olunan siyaset kültür içinde ekonominin başındaki kişidir.

Muhalefet biraz da tek adamla mücadele yerine onun önlerine attığı ile kavga etmenin kolaylığının şehvetine kapılarak, Albayrak’ı hedefe koydu. Erdoğan’a yönelik eleştirileri bile “Albayrak’ı görevde tutmaya devam etmesi”yle sınırlı kalıyordu.  

Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkça, “Ekonominin tek sorumlusu benim” diyerek, Albayrak’a kol kanat gererken aynı zamanda Albayrak’ın kendi emirlerini yerine getirme ötesinde bir inisiyatifin olmadığını açıkça ilan etmişti. 

Ve Erdoğan bu sefer gerçeği söylüyordu! Çünkü diğer bakanlar gibi Berat Albayrak da Cumhurbaşkanının emri olmadan hiçbir karar alamazdı; alırsa da gereken yapılırdı!

Bu yüzdendir ki, Berat Albayrak’ın istifası ile, ekonomide bir değişikliğin hayata geçirileceğini beklemek, bir gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ”Bu tek adam yönetimi iyi değilmiş. Gelin parlamenter sisteme dönelim” demesini beklemek kadar safçadır! Ki, özellikle İyi Parti’nin sözcüleri, Erdoğan‘ın eninde sonunda parlamenter sisteme dönmek zorunda kalacağını her vesileyle dile getiriyorlar. 

Nitekim Albayrak’ın istifası sonrasında konuşan ilk bakan olarak Mustafa Varank, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ekonomi politikaları devam ettirilecek” diyerek, “Cumhurbaşkanının ekonomide de tek sorumlu olduğunu” açıkça ifade etmiştir.

HALKÇI EKONOMİ TALEBİYLE MÜCADELE!

Kısacası Bakan Albayrak’ın istifa ettirilmesi, sadece su alan “tek adam gemisi”nde, artık yük haline gelen Albayrak’ın denize atılarak, geminin yüzmesini kolaylaştırma amaçlıdır. 

Piyasalarda dolar 8.10’lara, avro 9.60’lara gerileyerek, kendilerine “bakmayan” Albayrak’a “bay bay” demiştir. Ama bu, piyasaların ve elbette ki en büyük sermaye kesimlerinin, ekonomiyle ilgili tepkilerinin dikkate alınmasını istediklerine yöneliktir ve bir jestten ibarettir! Bunun tek adam yönetiminin ekonomi politikaları açısından anlamını Bülent Falakaoğlu’nun yazısından okuyacağız.  

Ama burada şunu söylemeliyiz ki, Berat Albayrak’ın istifası, burjuvazinin en vahşi, en açgözlü kesimini temsil eden geminin su aldığını göstermesi elbette ki işçi sınıfı ve halklarımız açısından, kendi taleplerinin savunmada daha kararlı olmaları için bir motivasyon dayanağı olacak bir gelişmedir. Ancak, Türkiye halklarının talepleri ne Albayrak’ın istifasıyla kendiliğinden ya da Saray’ın alacağı şu ya da bu konuda göz boyama önlemleriyle karşılanamazdır. Tersine bu talepler, işçi sınıfı ve haklarımızın, “halkçı bir ekonomi” talebi etrafındaki mücadelesini ilerletilmesiyle mümkündür. Berat Albayrak’ın istifası da bu mücadeleye dayanak sağlayacak, gerçeklerin açıklanmasına dayanak olacak bir gelişme olarak değerlendirildiği ölçüde anlamlı olacaktır.

Aksi halde Albayrak’ın istifası sadece tek adam yönetimine nefes alma fırsatı sağlayan bir gelişme olarak kalacaktır.