08 Kasım 2020 23:25

Ne salgında ne depremde!

Yıkımı izleyen iki vatandaş

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi olarak geçen hafta güney illeri tabip odaları toplantısı sonrası Adana Tabip Odası ev sahipliğinde toplantımızı yaparken, 30 Ekim 2020 Cuma günü öğle saatlerinde İzmir depreminin haberini almış, ardından genel sekreterimiz ile konsey üyemiz hemen İzmir’e hareket etmişti. Arkadaşlarımız bölgede İzmir Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi ile birlikte inceleme ve değerlendirmelerde bulunmuş; AFAD ve İzmir kriz masası yetkilileri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı; Ege Tıp Fakültesi ve çeşitli hastane-sağlık kurumu yetkilileriyle görüşülmüştü. İlk gözlemlerimiz sorası hızlı değerlendirme raporumuzu 2 Kasım günü yayımlayıp*, tüm konsey üyelerimizle dönüşümlü görev üstlenmiş, İzmir’deki meslektaşlarımızı yalnız bırakmayacak bir program yapmaya çalışmıştık.

İlk ziyaretin ardından Merkez Konsey 2. başkanı yola çıkmış, 3 Kasım günü de İzmir Tabip Odamızın gözlemlerine dayalı değerlendirme raporunun basınla paylaşıldığı basın toplantısına katılmış ve ziyaretler yapmıştı**.

Üçüncü ziyaret ve gözlem çalışması için de ben görev almıştım. Odalarımızın da ziyaret ve destek programlarında yer almak istemesi üzerine Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Urfa ve Manisa Tabip Odalarından başkan ve yönetim kurulu üyelerimizle 7 Kasım günü İzmir Tabip Odamızı ziyaret edip başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi ilettikten sonra, depremde eşini ve iki çocuğunu kaybeden sevgili dostumuz, Odamızın Genel Sekreteri ile dayanışma duygularımızı paylaşmak üzere yanına gittik, ardından da Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı geçici yerleşim bölgesini ziyaret ederek sahada görev yapan ekipler, çadırlarda kalanlarla görüştük. En sonunda da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını ziyaret edip, kendisine tüm İzmir halkı için geçmiş olsun ve başsağlığı dileklerimizi aktardık.

Bunları uzun uzun niye anlattığımı merak etmişsinizdir. Ziyaret sırasında alanda Belediyenin Toplum Sağlığı Merkezi ve İzmir Tabip Odasının ortaklaşa kullandıkları birimin önünde çekilen fotoğraf ile Türk Tabipleri Birliği adına sosyal medyada bir bilgilendirme yapılıp, bu ziyaretin ardından da birinci hafta raporumuzu paylaşacağımız aktarılınca meslek örgütümüzü geç kalmakla suçlayan ve her zamanki gibi karalama yarışına giren “bağzı” hesaplar dikkatimi çekti. İnsan hafızası unutmakla malul diye biliyoruz ama bu kadar yakın bellek kaybı hayli düşündürücü doğrusu. Unutma değil de unutturma, eleştiri değil de karalama söz konusu olunca çalışmaları paylaşma ihtiyacı hasıl oldu.

Türk Tabipleri Birliği Olağan Dışı durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu özellikle 1999 deprem silsilesi sonrası çok önemli çalışmalar yapmış, değerli bir birikimi de kitaplaştırarak yolumuza ışık tutmuştu. Bu çalışmalara emek veren değerli meslektaşlarımız hızla önlerine bir eğitim de koyarak, alanda doğrudan görev alarak bir yandan İzmir’de yaşananları değerlendirme bir yandan da depremlerle yaşadığımız Türkiye’de bundan sonra atılacak adımları belirlemeye çalışıyorlar. Başvuru kaynağımızın güncellenmesini de olanaklı kılacak böyle bir çalışma çok değerli.

TTB Merkez Konseyi olarak ilk gün hızlı değerlendirmemiz sonrası ilk hafta raporumuzu da paylaşacağız ancak sahadaki gözleme dair kısa bir bilgi hem salgında hem de deprem sonrasında yapılan benzer yanlışları vurgulamak açısından anlamlı olabilir. Merkezi bir yönetim, sivil örgütler ve yerel yönetimlerle birlikte çalışmama kararlılığı ve güvenlikçi anlayışla sorunlara müdahale yarar vermiyor, ciddi zararlara yol açıyor. Filyasyon ekiplerinin tulumlarıyla baskın yapan güvenlik görevlilerinin tutumu filyasyon çalışmalarını olanaksız hale getirdiği gibi sağlık çalışanlarına şiddete de davetiye çıkarıyor. Yardım malzemesi dağıtan sivil örgütlere kolluk saldırısıyla depremin yaraları nasıl sarılamazsa. Bilgiyi de paylaşarak ortak bir çalışma yürütmek yerine aynı alanda üç ayrı kurumun psikososyal dayanışma çadırı kurması da insan gücünün akılcı kullanılmaması demektir.

Ne salgınla ne de depremlerle böyle başa çıkmak mümkün. Bilgi paylaşılmadığında, bilimsel çalışmalara kulak verilmediğinde olan topluma oluyor. İnsanlar ölüyor…

* https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=43889522-1ce6-11eb-9f63-b7e1409e57db

** http://www.izmirtabip.org.tr//SF/3303/rapor_deprem.pdf

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...