24 Ekim 2020 00:50

HDP'ye saldırı TBMM'ye ve tüm partilere saldırıdır

HDP tabelası önünde bekleyen maskeli polisler

Fotoğraf: MA

Paylaş

HDP’ye saldırılar sürerken hiç kimse, hiçbir parti özgür değildir. Zira HDP’ye saldırı demokrasiye saldırıdır. HDP tasfiye edilmek istenirken, diğer partilere de ders verilmek, susturulmak, tek parti hakimiyeti sağlamlaştırılarak yola devam edilmek isteniyor. Hiçbir parti, hiçbir yurttaş HDP ezilirse Türkiye’nin güllük gülistanlık olacağını düşünmesin. HDP’nin ezildiği koşullar Türkiye’nin en karanlık, en faşizan koşullarının tamamlanmış olması demek olur.

Hukuksuzluğun ayyuka çıktığı, zorbalığın işleyiş haline getirildiği günümüzde HDP’ye yönelik saldırıların hâlâ “terörle” ilişkilendirilerek diğer partilerin susturulması anlaşılır bir şey değil. Ne hak ne hukuk tanıyan bir yönetim gerçeği orta yerdeyken HDP’ye yönelik saldırılar karşısında partilerin gösterdiği suskunluk kabul edilir değil. Barışta ısrar eden, Kürt sorununun, Türkiye’nin demokratikleşmesi sorunu olduğunu söyleyen, demokratik Türkiye için, hak, adalet, barış ve eşit koşullarda kardeşlik diyerek destek bulan HDP’nin ezilmesine seyirci kalmak barışa, eşitliğe, özgürlüğe yabancılaşmaktan başka bir şey değil. HDP’ye yapılanı, Kürtlere reva görüleni görmezden gelen hiçbir partinin, siyasi oluşumun AKP karşısında durduğu da inandırıcı değildir.

AKP-MHP baskı rejimi hâlâ eski silahlarını kullanarak “Millet İttifakı”nı bölüp parçalama hesabı yapabiliyorsa burada bir sorun vardır ve bunu çözmek gerekir. Ne yazık ki son yerel seçimde bir biçimde ittifakta yer alan partiler hâlâ bu oyunlara gelebilmektedir.

Ve ne yazık ki CHP hâlâ HDP’ye yönelik saldırılar karşısında yapılması gerekeni yapmamakta, çıkarılması gereken sesi çıkaramamaktadır. HDP’ye bu denli ağır baskı ve hukuksuzluk uygulanırken ses etmeyen partiler hâlâ HDP’ye vurulan her darbenin aynı zamanda kendilerini zayıflatmaya, etkisiz kılmaya, bölüp parçalamaya yönelik hesaplarla birlikte yürütüldüğünü anlamamış olamazlar. AKP-MHP daha ne yapsın da CHP ve diğerlerine bu gidişatın ne denli vahim olduğunu anlatabilsin!

Gerçek şu ki, HDP üzerinden, Kürtler üzerinden tüm partiler hizaya çekiliyor. Türkiye karanlığa sürükleniyor. “Bölücülük”, “terörizm” safsatasıyla birlikte vatan, millet, bayrak, din istismarı üzerinden muhalifler etkisiz kılınmak isteniyor. Tükenmiş iktidar kendini var etmek için ne kadar çakar almaz, paslanmış, deşifre olmuş silah varsa onları kirli bohçasından çıkarıp kullanıyor ve muhalefet sus pus oluyor. Girdiği, gizlendiği siperlerde yatmaya devam ediyor!

AKP-MHP koalisyonu, yapması gerekenin son yerel seçimlerdeki halk birliğini bozmak olduğunu biliyor. Varlığının buna bağlı olduğunun farkında. HDP’ye bu denli saldırıyor olması bir yanıyla güçlü ve dinamik demokratik bir mihrakı bitirmek iken bir yanıyla da muhalefeti etkisiz kılmak, dağıtmaktır.

Çünkü HDP’ye vurdukça CHP’yi sindirdiğini, İyi Partiyi sıkıştırdığını düşünüyor.

BİR KEZ DAHA HDP DİYARBAKIR ÖRGÜTÜ BASILDI

İki Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hâlâ tutuklu HDP’nin. Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Aysel Tuğluk, Gülseren Yıldırım ve daha onlarca eski ve son seçimde seçilmiş milletvekilleri cezaevinde. Yeni fezlekeler hazırlandı, dokunulmazlıklar bir kez daha hedefte.

Onlarca belediye eş başkanı tutuklu. Kayyum atanmadık bölge belediyesi kalmadı. Mızraklı, Kaya gibi belediye eş başkanları uyduruk gerekçelerle onlarca yıl hapis cezalarıyla cezalandırıldılar.

Kürt halkına yönelik hukuksuzluk devam ediyor. Halkın iradesini yok sayıyorlar. Kürt siyasi hareketi ve siyasetçileri üzerinden siyasete, örgütlenmeye, partilere, yasal çalışmaya saldırılıyor.  Şiddet, baskı ve hukuksuzluk atbaşı gidiyor. Hukuk ve adaletin kırıntısını yok edercesine yükleniyorlar HDP’ye.

Önceki gün Diyarbakır il örgütü basıldı. Bölge halkına, Diyarbakır halkına göz dağı vermek için il binası kuşatıldı, saatlerce arama yapıldı. Diyarbakır İl Eş Başkanları Zeydan Zeyyat Ceylan ve Hülya Alökmen Uyanık ile Yenişehir İlçe Eş Başkanları Kasım Kaya ve Remziye Sızıcı gözaltına alındı. Suç aleti diye çöp kutusu, partinin üye kayıtları, duvara asılı panolar, parti bayrakları, posterler, pankartlar toplanıp götürüldü.  Parti binası kalkanlarla, panzerlerle, polis ablukasıyla kuşatılırken yandaş medya HDP’yi terörle, terörizmle ilişkilendirmek için yalan makinesi olarak çalışıyordu.

Ve TBMM’nin 3. partisi olmayı başarmış, 6 milyonu aşkın seçmenin oyunu ve milyonlarca Türkiye yurttaşının desteğini almış olan bir partiye yönelik saldırı sürerken diğere partilerden ses çıkmadı.TBMM’deki partiler suskundu yine.

Görünen o ki AKP-MHP baskı rejimi saldırılarını sürdürecek ve HDP’ye yönelik dinmeyen saldırılar karşısında bu suskunluk devam ederse bilinmelidir ki ne CHP ne İyi Parti ne Saadet ne Deva ne Gelecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...