14 Eylül 2020 23:00

Salgın romantizmine esaslı bir gol

futbol topuna vuran iki kişi

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Koronavirüsün ilk boy gösterdiği, henüz resmi yaptırımların ciddi olarak dillendirilmediği ama işyerlerinin birer ikişer uzaktan çalışma sistemine geçtiği dönemde dillere pelesenk olmuş, romantik bir söylem vardı: “Bakın, salgın herkesi nasıl da eşitledi? Hepimiz evlerimize kapandık, parası olan da olmayan da salgın karşısında eşit düzeyde!”

Teoride, bu güzel bir romantizmdi. Ancak pratikte anlaşıldı ki işin iç yüzü pek de öyle değildi. Salgın döneminde bakanlara ait özel okullar ve özel hastane zincirleri değerine değer katarken; pek çok orta ve küçük işletme şimdilik bir daha açılmamak üzere kapandı, kapanmaya da devam ediyor. Spor branşları da pek tabi ki bu durumdan etkilendi. Halihazırda, Avrupa’nın en büyüğü kabul edilen beş ligin henüz salgın başlangıcındaki maddi kayıplarının 4 milyar avro olduğu söylenegeldi. *

Rakam bu kadar abartılı olmasa da bizde de ciddi bir kayıp oldu. Ki, bu kaybı bir nebze amorti edebilmek için midir bilinmez, lig maçları zorla tamamlandı.

Fakat, çok doğal olarak ana akım medya hep ‘büyükleri’ konuştu. Kim, nasıl, ne şartlarda transfer yapabildi, hangi takım nerede kampa girdi, hangi takımın hocasının test sonucu beklendi; hepsine anı anına şahitlik ettik. Ancak biraz alt kademelere indiğimizde durum, bariz bir şekilde eski haliyle Esenler Otogarı’nın alt katlarından halliceydi.

İlan edilen koronavirüs tedbirleri ile yürütülecek maçların koşulları, alt lig takımlarına hiçbir şekilde uymuyordu. Nitekim kısa süre sonra bunu fark etmiş olacak ki, TFF de alt ligleri oynatmama kararı aldı. Ardından apar topar yaptıkları tecil uygulamasında “Zaten küme düşmüşlerdi” denilerek koskoca liglerde dört takım hariç kimsenin düşmediği bir sıralama uydurdular. Bunun da ne kadar mantıksız olduğunu birkaç hafta sonra fark etmiş olacaklar ki, bunu da iptal ettiler. Benzer bir garabeti amatör liglere de küme yükselme evresinde yaşattılar, orada da geri adım atmak zorunda kaldılar.

2019-2020 sezonu bir şekilde geride bırakıldı, derken asıl büyük sınav geldi çattı. 2020- 2021 sezonu profesyonel liglerin ilk iki basamağında başlatıldı ancak eylül ayının ortasına gelmemize rağmen amatör ligler için henüz hiçbir açıklama yapılmış değil. Dahası, yüzde 30 kontenjanla taraftar alınacağı açıklanıp birkaç gün sonra maçların tamamının seyircisiz oynanacağında karar kılan bir TFF söz konusuyken alınabilecek hiçbir kararın güvenilir olmayacağı da aşikar…

Yıllar yılı, pek çok farklı vesileyle alt liglerin spora elverişsizliğinden, yönetimlerin bu alanlara olan ilgisizliğinden ve adına ‘sistem’ denilen bir hilkat garibesi statünün varlığından bahsettik. O herkesi eşitlediği romantizmine kapılınmaya çalışılan koronavirüs süreci nasıl da “VIP hasta” ** dönemiyle taçlandırıldıysa, liglerde de benzer bir şekilde kimin lobisi güçlüyse onun sözünün geçtiğinin ortaya çıktığı bir maske düşüşüne maruz kalıyor.

Velhasılıkelam toplum olarak şimdiye kadar nasılsak, neysek; “o” olarak kalıyoruz COVID-19 karşısında. Bu da atılabilecek en esaslı golün tam da maç bitimine birkaç saniye kala atıldığını ve artık o gole cevap verebilecek kadar süremizin kalmadığının bir göstergesi.

* Kaynak: “5 büyük ligin koronavirüs kaybı 4 milyar avro”, Anadolu Ajansı, Berad Büyük, 19.03.2020

** Kaynak: “’VIP Hasta’ Dönemi!”, BirGün, İsmail Arı, 04.09.2020

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...