13 Eylül 2020 00:06

SARS-CoV-2’nin yayılımı erken alınacak izolasyon önlemleri ile gerçekten de engellenebilirdi!

Koronavirüs ve aşı

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

COVİD19 pandemisinin en başından beri SARS-CoV-2 virüsünün dünyaya nasıl yayıldığına, tek tek ülkelerde salgının başlangıç noktasına dair bir çok senaryo yazıldı. Aslında bu senaryoların büyük çoğunluğu virüse dair kısıtlı bilgilere ya da öznel görüşlere dayanmakta idi. Click-baitçiliğin (tık avcılığının) dayanılmaz cazibesi(!) ile bu tip haberler kesinmişçesine servis edildiği için de, virüsün yayılımına dair büyük bir bilgi kirliliği oluşmaya başladı.

Bilimciler ise bu süreçte boş durmadı. Virüse dair genom dizilerini açığa çıkarmaya ve istatistik yöntemlerini kullanarak virüsün yayılımına dair bilimsel modeller ortaya koymaya başladılar. 10 Eylül’de Science dergisinde yayımlanan bir araştırma virüsün yayılımına dair “şehir efsanelerini” yıkan bilimsel modeller ortaya koydu. Araştırma, Kuzey Amerika ve Avrupa’ya virüsün ilk girişini ve buradan yayılımını anlatan “şehir efsaneleri”nin olasılık dahilinde olmadığını, virüsün farklı yollardan girişininin daha olası olduğunu gösterdi. Araştırmanın en önemli sonuçlarından biri de erken alınacak izolasyon önlemlerinin gerçekten de virüsün yayılımını durdurduğunu göstermesi oldu. Araştırmanın içeriği oldukça dolu olduğu için, burada hepsine tek tek yer vermem mümkün olmadı. Ancak Almanya özelinde SARS-CoV-2 virüsünün giriş ve yayılımını özetlemek isterim. Çünkü bu örnekten çıkaracağımız dersler oldukça fazla.

Avrupa’da virüsün ilk tespit edildiği ülke Almanya olarak bilinmekte. Almanya’ya virüsün ilk girişine ve yayılımına dair şöyle bir rivayet vardı: Otomotiv sektöründe çalışan bir kişi, ailesinin Wuhan’dan kendisini Shangay’a ziyarete gelişi sonrasında virüsü kapmıştı ve şirketin Bavyera’daki merkezini ziyareti sonrasında virüsü burada çalışan bir kişiye geçirmişti. İşte Almanya’da 27 Ocak’ta testi pozitif çıkan kişi bu çalışan idi. Bu ilk virüsün şirkette çalışan 16 kişiye bulaştığı ve hızlı bir izolasyon hamlesi ile virüsün daha fazla yayılmadığını bugün biliyoruz. Ancak işte bir “şehir efsanesi” bu virüsün farkedilmeden Almanya’ya yayıldığını, buradan da Almanya üzerinden İtalya’nın kuzeydeki bölgelerine geçerek buradaki salgını başlattığını öne sürüyordu. Almanya’da virüs genomu ilk dizilenen örnekler de otomotiv sektörü çalışanlarına ait idi. Science dergisinde bu hafta yayınlanan araştırma, Almanya’daki salgında ilk giriş yapan virüsün (otomotivcilerdeki) önlemlerle gerçekten de kontrol altına alınabildiğini gösterdi. İtalya’da salgının ilk çıkış noktası olan Lombardy’de 20 Şubat’ta tespit edilen virüsün ise Almanya’daki bu ilk virüsün kardeş bir kolu olduğu, o virüsten bir baz farkı olduğu ortaya konuldu. Bu virüs, otomotivcilerdeki virüs ile yakın akraba olmakla birlikte, yüksek ihtimalle Çin kaynaklı ayrı bir kol olarak İtalya’ya giriş yapmıştı. Bu kol, Avrupa’ya büyük oranda yayıldı. Bunun yanı sıra New York’ta yaşanan büyük salgının atası da işte bu kol idi.

Zamanında izolasyon ve diğer önlemlerin alındığı koşullarda, virüsün yayılımının nasıl önlendiğini ve önlenemediğini Almanya, İtalya ve New York örneklerinde evrim ağacı üzerinden bir kez daha görmüş olduk. Araştırmacılar bu verilerin analizi esnasında şu önemli noktalara da dikkat çektiler. Bugün dünya üzerinde genom dizisi elde edilen virüs örnekleri, tüm dünya genelini tam olarak yansıtmayabilir. Ülkeler ve bölgeler bazında örneklem sayıları, örneklemin alındığı yerler dengeli olmayabilir. Dolayısı ile bu verilerden yapılan çıkarımların yorumlanmasının dikkatli yapılması gerekmekte. Şunu unutmamak gerekir, gelecekte ortaya çıkacak yeni genom dizileri bugünkü çıkarımları da değiştirebilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa