09 Eylül 2020 00:23

Sosyal medya yargısı

Twitter, LinkedIn, Facebook gibi logoların gözüktüğü bir ekran.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Son yıllarda savcılar ve hakimler sosyal medyadaki tepkilere göre kararlar vermeye başladı. İktidar yanlıları, muhalif kişiliği ile tanınan biri hakkında sosyal medya üzerinden tepki gösteriyorlar, tepkinin öznesi kısa süreli de olsa gözaltına alınarak “Cezalandırılıyor”. Olay unutulduktan sonra dava genellikle beraatle sonuçlanıyor. Tersi de oluyor. İktidar yanlısı birisi muhalefet tarafından sosyal medya üzerinden hedef gösteriliyor ve gözaltına alınıyor vs.

Yargının bu durumu bana kovboy filmlerini hatırlatıyor. Kasabaya gelen bir yabancı hakkında birileri bir söylenti çıkarır ve kısa sürede halk galeyana getirilip, adam uyduruk bir yargılama sonunda ipe çekilir. Filmin ilerleyen dakikalarında ise suçsuz olduğu anlaşılır.

Hukukun olmadığı yerlerde linç uygulaması yaygındır.

Oysa, hukuk olan yerlerde gözaltı ve tutuklama bir tedbirdir. Kaçma ihtimaline karşı çok nadir olarak uygulanır. Biz son yıllarda herkesin gözaltına alınmasını, herkesin tutuklanmasını istiyoruz. İstediğimiz herkes gözaltına alınıp tutuklansa halkın yarısı içeride olacak. Herkesi tutuklayıp, sonra da koyacak hapishane kalmadı diye gizli af çıkararak bırakıyoruz.

Son olay Gazeteci Oktay Candemir’in gözaltına alınıp salınması. Çok komik bir olay. Yetmiş yıl önce “Kızılcıklar Oldu mu?” türküsünü söyleyeni komünizm propagandası yapıyor diye gözaltına alırlardı, şimdi iktidarın propaganda aracı TRT’nin dizilerini eleştireni gözaltına alıyorlar.

Gazeteci Candemir bir tweet paylaşmış. TRT’yi tiye alıyor. Osmanlı, Selçuklu ile ilgili diziler nedeniyle iktidar ve TRT’yi alaya alıyor. İktidar yanlıları hemen sosyal medya linci başlatmış. Hukuka ve yasalara bağlı olması gereken savcı bu kampanyadan etkilenerek ya da yetkili birinin uyarması ile belki de Oktay Candemir’i gözaltına aldırmış. Peki gerekçe ne? Elbette, iktidarı ve TRT’yi eleştiriyor diye bir gerekçe gösteremeyecek. TCK’ ye bakmış en uygun madde olarak kişinin hatırasına hakaret suçunu işlemekten (TCK 130. madde) soruşturma açmış. Sonra da adli kontrol tedbirli olarak serbest bırakılmış.

Bu olay, hukuk fakültelerinde sınav sorusu olarak sorulabilir ve savcının yaptığını savunanlar ceza hukukundan çakar. Neden mi? Bir değil çok sayıda nedenden.

TCK 130. maddeye göre soruşturma açmak için ölmüş kişinin eşi, oğlu, kızı gibi birilerinin şikayetçi olması gerekir. Dosyada şikayetçi olan kimse yok. Anlaşıldığı kadarıyla şikayetçi gizli. Pek çok kişi gizli şikayetçiyi tahmin edebilir.

İkinci olarak, ölmüş bir kişiye hakaret edilmesi gerekir. Olayda Oktay Candemir, TRT yapımcıları ile dalga geçmiş. Ölmüş bir kişi yok ortada.

Üçüncü olarak, bir hakaret olması gerekir. Şerefsiz, hırsız, rüşvetçi vb. bir hakaret kelimesi kullanılması gerekir. Tweette böyle bir kelime de yok. Yani hakaret yok.

Dördüncü olarak gazetecinin gözaltına alınması için kaçma şüphesi, delilleri yok etme ihtimali ve ağır cezalık bir suç olması gerekir. Tweet sabit. Yok edilmesi, değiştirilmesi mümkün değil. İsnat edilen suç üç, beş aylık cezayı gerektiren bir suç. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ertelenmesi ya da adli para cezası verilmesi söz konusu suç sabit olsa dahi. Yani gözaltına alınacak, tutuklanacak bir durum yok.

Olamaz denilen şeyler oluyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...