02 Eylül 2020 00:41

Sürü bağışıklığı olur mu?

Sivas'ta caddede yürüyen maskeli insanlar,

Fotoğraf: Mert Taha Akyol/DHA

Paylaş

İktidar pandemi konusunda bayrakları indirdi. Teslim oldu. İktidar temsilcileri açıkça itiraf etmese de “sürü bağışıklığı” politikasına geçti.

Sürü bağışıklığı politikası savunucularına göre, Kovid-19 virüsü hepimize bulaşacak, ya da en azından yüzde seksenimize bulaşacak. Yüzde dört ile altı oranında kayıp vereceğiz, kalanlar bağışıklık kazanacak, bu arada aşı da bulunacağı için pandemi sona erecek.

Fakat, bilim insanları bu teze çok fazla itibar etmiyor. Bir kere virüsün bulaştığı kişilerin bağışıklık kazanacağı ve virüse karşı dayanıklı olacağının garantisi olmadığını söylüyorlar. Nitekim daha şimdiden iki kere, hatta üç kere Kovid-19 virüsü bulaşıp hastalanmış insanlar olduğu açıklanıyor. Geçmiş grip vd. virüs hikayelerinden aşının da her zaman ve uzun süreli çare olmadığı söyleniyor. Çünkü virüs mutasyona uğruyor. Grip aşısı olan kişiler bir sene önceki virüse karşı aşılanıyor ama hemen hemen her sene mutasyona uğramış ve bir önceki seneden daha farklı bir virüs ile karşılaşılıyor.

O zaman, uzun süre maske ve el hijyeni ile yaşayacağız.

Kapitalist sistem salgın daha yeni başlamışken tecrit ve izolasyonu kabul etmedi. “Batarız” dedi. Bilim ile kapitalizm bir daha çelişti. Kapitalizm kazandı. İnsanların sürü bağışıklığı denilerek önlenebilecek ölümlerine göz yumuldu. “Kapitalizm batmasın, hükmünü sürdürsün” diye ölmeye devam edeceğiz.

“Herkes kendini korusun” deniyor. Daha bilinçli olanlar kendilerini korumaya çalışıyor ama herkes kendini korumayınca, onların kendini koruması da yeterli olmuyor. Emekliler ve çalışması gerekmeden yaşamını sürdürebilecek olanlar daha avantajlı. Küçük çocuğu olanlar, kalabalık işyerlerinde çalışmak zorunda olanlar, çalışmaya toplu taşıma araçları ile gitmek zorunda olanlar dezavantajlı.

Patronlar ve iktidardakiler herkesten avantajlı. Üç günde bir test yaptırıyorlar. Kendilerine kimseyi yaklaştırmıyorlar. Uzaktan çalışıyorlar. Bulundukları ortamların hijyeni tam.

Kabak yine emekçilerin, yoksulların başına patlıyor.

Sosyalistleri, her şeyi sosyalizme bağlıyorlar diye eleştirirler ya, hatta alay ederler. Ama, sosyalizme bağlamadan olmuyor galiba. Pandemide sürüye sayılmak istemiyorsak, sürünün içinden bağışıklık kazananlar ve kazanamayıp ölenler olarak sayılmak istemiyorsak kapitalizmden kurtulmamız gerekiyor. Patronlardan, diktatörlerden, devletlerden, sınırlardan kurtulmamız gerekiyor. Sürü değil; bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe yaşamamız gerekiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa