15 Ağustos 2020 23:50

Arkadaşım, Koko Kondo ve Barış

Koko Kondo | Fotoğraf: YouTube'dan ekran görüntüsü alınmıştır.

Paylaş

Benim 2 yaşımda bir arkadaşım var. Aşırı ilgiden hoşlanmadığı için burada adını vermeyeyim. Kendisi ile yaklaşık bir yıldır tanışıyoruz. Aramız bayağı iyi. Hiç yapmacıklığını görmedim. Kafasından ne geçerse, söylemeye çalışır. Dürüstlüğü şaşırtıcı değil çünkü 2 yaşında.

Geçenlerde annesine öğle uykusunda gördüğü rüyayı dilinden ve ellerinden geldiğince anlatırken ben de oradaydım. Bir inek (mooo) görmüştü. İneğin yanında çok uzun boylu bir zürafa (fofo) vardı. O arada birden, nereden geldiyse gelmiş, bir çöp kamyonu ortaya çıkmıştı. Hemen her gün mahalleye gelen çöp kamyonu arkasındaki kollarla çöp tenekelerini havaya kaldırıp devirdiği için, arkadaşım çöp kamyonunu devirme hareketi ile anlatıyordu. Sonra sevinçle ayağa kalktı ve içinde çıkartmalar olan kitabını getirdi. Annesinin hiç eksilmeyen ilgisinden çok hoşnuttu.

Arkadaşım garip bir rüya görmemişti. Tam da onun yaşındaki çocukların gördüğü türden bir rüya görmüştü. Bu rüyanın içinde tatsız, sevimsiz şeyler yoktu. Yoktu çünkü bazı büyüklerin kafalarında taşıdıkları garip inançlar, anlaşılması zor düşünceler, sabit fikirler, yabancılaşma ve ötekileştirme üretmekten başka hiçbir işe yaramayan ideolojiler çocuklara yabancıdır. Çocuklar daha bebekken başka bebeklerin ağlamasına dayanamaz, ağlamaya başlarlar. Yani başka çocukların duygularını anlamaya erkenden başlarlar. 3-3.5 yaşına geldiklerinde bir çocuğa vurmanın ve onu üzmenin doğru olmadığını kendiliklerinden bilirler.

Arkadaşım büyürken ona anlatılması gereken çok şey olacak. O zaten sorular sormaktan, aldığı yanıtları ve merak ettiklerini dev bir sünger gibi emmekten ve biriktirmekten hiç bıkmayacak. Yanında olup, ona anlatılması gerekenlerden bazılarını ben anlatabilmek istiyorum. Çocuklara anlatılması gereken zor şeylerin çoğunu okulda öğrenemeyecek. Çünkü okullarda çocukların ufuklarının açılması dünyayı sömürenlerin hiç işine gelmiyor.

Arkadaşım büyürken bir gün ona Koko Kondo’yu anlatmak isterim. Koko henüz 8 aylıkken, Hiroşima’ya göklerden hiç görülmemiş büyüklükte ve parlaklıkta bir alevin düştüğünü, bu alevin kocaman bir kenti yuttuğunu. Koko’nun bu korkunç alevin geride bıraktığı dehşet verici acılar içerisinde büyüdüğünü, gördüğü acıları içinde büyük bir kine dönüştürdüğünü. Yıllar sonra, o korkunç alevin gökten düşmediğini, bir uçaktan atıldığını öğrendiğini. O alevin bir bombadan çıktığını anlayınca, o bombayı yapanlara ve atanlara büyük bir kin beslediğini. 10 yaşına geldiğinde, ABD’deki bir televizyon programına çıkarıldığını, o korkunç bombayı Hiroşima’ya atan uçağın pilotu ile karşı karşıya geldiğini...

Arkadaşım soracak, biliyorum: Koko, on binlerce insanın bir anda yok olmasına, on binlerce insanın acılar içinde yaşamasına neden olan pilotu karşısında bulduğunda ne düşündü? Belki de şöyle diyeceğim: Koko karşısında bir canavar bulacağını sanıyordu. Ama karşısına bir canavar değil, bir insan çıktı. Büyükler konuşurken, Koko, o adamın gözlerinde biriken yaşları görünce çok şaşırdı. Bu adam bir canavar değildi. Çünkü canavarlar ağlamazdı. Canavarlar suçluluk duymazdı. Koko yetişkinlerin seslerini duyuyor ama içinden geçenleri düşünüyordu. Koko bir canavar değildi. Bu adam da bir canavar değildi. Ondan nefret edemezdi.

Arkadaşım duramayacak soracak, biliyorum: Peki sonra Koko ne yaptı? Koko acılar ile daha bebekken tanışmıştı. Kimsenin bu acıları çekmesini istemezdi. Kötülükleri yineleyerek, kötülükleri çoğaltarak ancak acıların çoğaltılacağını kavrayabiliyordu. Koko, Hiroşima’ya atılan kötülüğü ortadan kaldırmaya, barış için çalışmaya karar verdi. O gün tanıştığı pilotun (Robert Lewis) söylediği kimi sözler ve bir başkasının (Claude Eatherly) açıkça dile getirdiği suçluluk duygusu yüzünden çektiklerini daha sonra öğrenecekti. Koko yaşamını nükleer kıyım araçlarını ortadan kaldırmaya ve barışa adayacaktı.

Arkadaşım büyüyecek; okullarda öğretilmeyenleri, başka çocukların bilmediklerini bilecek. İnsanların canavar doğmadıklarını, canavar olmadıklarını ama kimi zaman canavarlaştırıldıklarını kavrayacak. Arkadaşım, eminim ki, Koko gibi barışın değerini bilecek. Birlikte, insanları canavarlaştıranlara karşı duracağız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...