08 Ağustos 2020 00:10

Ticaret savaşları TikTok ile sürüyor

zeminde 0 ve 1'den oluşan rakamlar üzerine tutulmuş büyüteçte TikTok yazısı görünüyor.

Görsel: Christoph Scholz/Flickr (CC BY-SA 2.0)

Paylaş

ABD Başkanı Donald Trump perşembe günü yayımladığı iki ayrı başkanlık kararnamesi ile Çin kökenli sosyal medya uygulaması TikTok ve yine Çin kökenli mesajlaşma uygulaması WeChat’i ulusal güvenliğe tehdit olarak ilan ederek uygulamaların ABD’deki faaliyetlerinin 45 gün sonunda yasaklanacağını duyurdu. TikTok ile ilgili kararname uygulamanın kullanıcılardan topladığı devasa veriye işaret edip bu verilerin Çin Komünist Partisi tarafından Amerikalıların kişisel ve gizli verilerine ulaşmakta kullanılabileceğini belirtip bunun federal çalışanlara karşı fişleme, takip ve şantaj amaçlı olarak kullanılmasının mümkün olduğunu ifade ediyor. WeChat ile ilgili kararname de benzer gerekçeler sunuyor. Eğer TikTok ve WeChat’in Çin kökenli olmayan bir şirkete 45 gün içinde satışı gerçekleşmezse kararnamelerin koyduğu yasak yürürlüğe girecek.

Microsoft CEO’su Satya Nadella’nın Trump’la görüşmesinin ardından, geçen hafta pazar günü Microsoft, TikTok’un ABD, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda ayaklarını satın almak için görüşmelerde bulunduğunu resmi blogunda açıklamıştı. Microsoft, TikTok’un sadece belirli ülkelerdeki faaliyetlerini satın almak için görüştüğünü açıklamış olsa da Financial Times Microsoft’un TikTok’un tümüne talip olduğunu iddia ettiğini de not düşelim. Pazartesi günü Trump bir açıklama yaparak TikTok’un Amerikalı bir alıcıya satışı için 15 Eylül’e kadar süre vermişti. Bu açıklamalardan 3-4 gün sonra gelen bu kararnameler ile dünyanın en popüler sosyal ağlarından birinin sahipliğinin değiştirilmeye ya da bu gerçekleşmiyorsa piyasasının daraltılmaya çalışıldığını rahatça iddia edebiliriz. Bu hafta Facebook’a ait Instagram’ın neredeyse TikTok’un birebir kopyası olan Reels’i 50 ülkede hizmete açması da pratikte bu denklem ile birleşiyor. Facebook daha önce de Lasso adlı uygulaması ile TikTok’a rakip olmaya çalışmış ancak başarısız olmuştu.

Piyasada en büyük ve en gösterişlileri de dahil olmak üzere kullanıcı verilerinin en ufak parçalarını dahi detaylıca toplayan on binlerce uygulama var. Bunların önemli bir çoğunluğuna dokunulmuyor. Hatta bunların en büyükleri kendilerine yakın gördükleri devletlerle ciddi iş birliği halinde. Özetle veri konusunda sorun olarak gördükleri şey kullanıcıların verilerinin korunmaması değil, verilerin kimin elinde olduğu. Veri güvenliği konusu iddia edildiği gibi denklemin tümü değil. Sosyal medya uygulamaları hem propaganda açısından önem taşıyor hem de büyüklüğü milyarlarca dolarla ifade edilen devasa bir pazar. Devletler hem propaganda pastasından hem de bu devasa pazardan nemalanabildikleri maksimum ölçekte nemalanmak istiyor. Şirketler ise kaz gelecek yerden tavuğu esirgemiyor. Facebook’un bugüne kadar Trump’a ait yüzlerce sıkıntılı gönderiden sadece birini -o da yükselen yoğun tepkiden sonra- yayından kaldırmış olması tesadüf değil. Instagram’ın Biden hakkında olumsuz tagları gösterirken Trump hakkında olumsuz tagları göstermemesi de tesadüf değil. Otomatik oynatmada ırkçı videoları uç uca sıralayan Youtube’un 2 bin 596 Çin kökenli hesabı “koordine etkileme operasyonu” gerekçesi ile kaldırması da tesadüf değil.

Huawei ile kızışan ABD-Çin ticaret savaşları şimdi TikTok ve WeChat ile devam ediyor. Sosyal medya şirketleri de bu savaştan en fazla maddi ve politik kâr edebileceklerini hesapladıkları yerlerden cepheye yerleşiyor. Ve onlar için bu savaşta her yol kabul edilebilir. Karşı cephedekinin yazılımını intihal de makul, başkanlık kararnameleri ile rakibi zorlama da makul. Bu savaşın ortasında kalan kullanıcı verilerini ise gerçekten korumaya çalışan -bir avuç çevrimiçi hak savunucusunu dışarıda bırakırsak- neredeyse yok gibi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...