11 Temmuz 2020 23:39

Endonezya’dan Fatsa’ya

Jair Bolsonaro ve Carlos Alberto Decotelli

Jair Bolsonaro ve Carlos Alberto Decotelli (sağda) | Fotoğraf: Palácio do Planalto/Flickr (CC BY 2.0)

Paylaş

Vincent Bevins bir gazeteci. Mayıs ortası ABD’de yayımlanan Jakarta Yöntemi başlıklı kitabında, korkunç rejimlerin ve kıyımlarının izini sürüyor. Kitapta yer alan malzemeyi Los Angeles Times muhabiri olarak beş yıl boyunca Brezilya’da ve daha sonra Washington Post muhabiri olarak Endonezya’da çalışırken toplamış.

Bevins, korkunç rejimlerin insanlara yaptıklarını bireylerin yaşam öyküleri ile anlatabilecek denli ayrıntılı malzeme derlemiş. Anlattığı öykülerden biri, mayıs 1962’de ailesi ile birlikte Endonezya’dan kaçmak zorunda kalan Ing Giok Tan’ın öyküsü. Ing Giok Tan ve ailesi, yaklaşık 45 gün süren zor bir yolculuktan sonra, özgürlük ve olanaklarla dolu olduğu söylenen Brezilya’nın ve Güney Amerika’nın en büyük kenti São Paulo’ya ulaşmışlar. Ama düşledikleri özgürlük ve huzuru Brezilya’da da bulamamışlar çünkü iki yıl geçmeden yapılan darbe ile karşılarına bir başka diktatörlük çıkmış.

Bevins, 1964’de Brezilya’da ve 1965’de Endonezya’da olanları birlikte inceliyor. Kitabın tam başlığı ise, Jakarta Yöntemi: Washington’un Dünyayı Şekillendiren Antikomünist Savaş ve Kitlesel Kırım Programı. Bu kitabın Türkiye’de yakın gelecekte yayımlanacağını düşünmek zor. Ama kitapta anlatılanlar, hiç kuşkusuz, bizleri çok yakından ilgilendiriyor. Brezilya’da, Endonezya’da, Şili’de ve Türkiye’de oynanan oyunlar birbirleri ile çok yakından ilişkili.

Bevins’in sözünü ettiği Jakarta Yöntemi, Endonezya’da Suharto yönetimi tarafından komünist veya destekçi olduğu düşünülen her bireyin yok edilmesini amaçlayan kırımları içeriyor. Bu, ülke nüfusunun dörtte birinin kitlesel kıyım hedefine konulması demek. Brezilya’da Portekizce konuşulduğu için yöntemin adı, Operação Jacarta. Komünist Partinin, destekleyenlerinin ve muhalif görülen herkesin yok edilmesini amaçlıyor. Brezilya’daki cunta ve destekçisi CIA, Şili’de darbe yapılması için devreye girdiğinde Jakarta Yöntemi artık tanınır oluyor. Başkent Santiago’da, bazı semtlerde duvar yazıları beliriyor: “Jakarta geliyor!

Bevins, Brezilya’dan ayrılmadan önce Bolsonaro ile yaptığı görüşmede ve Bolsonaro’nun mecliste yaptığı konuşmada, Jakarta Yöntemi’nin izlerini bulduğunu söylüyor. Bolsonaro, Başkan Rousseff’in görevden alınması için yapılan oylamada kullandığı oyu, Carlos Alberto Brilhante Ustra’ya adadığını duyuruyor. Bu kişi, diktatörlük dönemi işkencecilerinden. Rousseff’in işkence görmesini sağlayan kişi.

Günümüzde Brezilya’da olanlar işte böyle korkunç bir geçmişin ürünü. Bolsonaro işte bu geçmişin temsilcisi. Brezilya’yı anlamak için Jakarta Yöntemi’ni bilmek gerekiyor. Bu Endonezya için de geçerli. Günümüzde Türkiye’deki korkunç durumu ve cumhuriyetin yok oluşunu açıklayabilmek için de...

Hızla Fatsa’da olanları anımsayalım. Demirel, “Bırakırsanız yüz Fatsa daha çıkar” dediğinde, Fatsa’yı yok etmekten söz ediyordu. Bu görevi yerine getirecek olan Reşat Akkaya, Türkeş’e “Başbuğum” diye hitap eden bir faşistti. Ordu’ya vali olarak gönderildi ve 11 Temmuz 1980 günü “Nokta Operasyonu” başlatıldı. Fatsa binlerce asker ve polis tarafından savaş alanına çevrildi. Maskeli faşist muhbirler ev ev yok edilmesi gerekenleri gösterdiler. Bu acımasız saldırının tek nedeni, Fikri Sönmez’in belediye başkanlığıydı. Sosyalist belediyecilik, halk meclisleri ve devrime inananlar yok edilmeliydi.

Terzi Fikri’yi ölüme gönderenler, Erdal Eren’in yaşını büyüterek asanlar ile Jakarta Yöntemi’ni uygulayanlar aynı zihniyetin temsilcileri. Bugün Berkin Elvan, Dilek Doğan ve Ali İsmail Korkmaz içimizde birer yara olduysa, bu düzen çocukları birer nesneye çevirdiyse, Fatma Elarslan 13 yaşında “örgüt üyesi” sayıldıysa, hepsinin bir açıklaması var. Siyasal islam, milliyetçilik, ırkçılık, kadın-çocuk-doğa düşmanlığı Türkiye’de çok uzun bir süreç sayesinde yayıldı. Bunu iyi bilmek gerek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...