07 Haziran 2020 00:06

Beyoğlu'nun tarihi sinemaları (3)

Emek Sineması ve Fitaş Sinemaları

Emek Sineması ve Fitaş Sinemaları | Fotoğraflar: DHA, Google Street View

PAZAR
Paylaş

Sinema salonlarının hızla yaygınlaşıp neredeyse her mahalleye bir salon açılmadan önce İstanbul’un, İstanbullunun eğlence ve sanat merkezlerinden biri de seyircilere kıraathaneleri, çayhaneleri, cambazhaneleri ve çadır tiyatrolarıyla eski temaşa geleneklerini ve musiki sohbetlerini sunan Şehzadebaşı, Direklararası’ydı.

Direklerarası, merkezi konumunu sinemanın yerleşmesi, yaygınlaşması ve popülerleşmesiyle birlikte kaybeder; salonların bir kısmı sinema salona dönüştürülür, yeni sinema salonları açılır.

Karaköy, Pera, Harbiye ve Pangaltı’ya uzanan yeni İstanbul’da, özellikle Pera’da (Beyoğlu) arka arkaya açılan tarihi sinema salonlarıyla, tiyatro salonlarıyla İstanbul’un yeni sinema, sanat ve eğlence merkezi Beyoğlu olur.

Geçen hafta İstanbul’da ilk sinema gösteriminin 12 Aralık 1896’da Galatasaray’daki Sponeck’te yapıldığını, Pera’da (Beyoğlu) açılan ilk sinema salonu olan Pathé Sinemasının 1908’de, Tepebaşı’da kurulduğunu söyleyerek başlamıştık “Beyoğlu’nun tarihi sinemaları”nı yazmaya. İstiklal Caddesi’nde boydan boya sağlı sollu yer alan tarihi sinema salonları ne yazık ki, 1990’lardan itibaren yıkılır, kapatılır, yok edilir.

Bir önceki yazımızda yok edilen, kapanan Beyoğlu’nun tarihi sinemalarından Elhamra Sinemasını, Cine Magic’i (Taksim, Venüs, Taksim Sahnesi), Melek Sinemasını (Emek Sineması), Rüya Sinemasını yazmıştım.

Kaldığımız yerden sürdürelim Beyoğlu’nun tarih ve kültür kaybında yok olan tarihi sinemalarını anımsama yolculuğumuzu.

Taksim’den İstiklal Caddesi’ne girdiğimizde Fransız Konsolosluğunu geçtikten sonra sağdaki pasajda iki sinema birden vardı; Fitaş ve Dünya sinemaları. Pasaj girişi İstanbulluların randevulaşma, buluşma noktasıydı. İstiklal Caddesi’ne Taksim yönünden girdiğinizde hemen solda bulunan Lale Sineması da bugün yok olmuştur.

FİTAŞ VE DÜNYA SİNEMALARI

 Burada 1919-1950 arasında, sinemalar yelpazesinin en önemlilerinden Kozmagraf Sineması bulunuyormuş. Daha çok gelir düzeyi düşük kişilere hitap eden, ikinci vizyon filmler gösteriliyormuş. 1960’ların sonunda Dünya ve Fitaş Sinemaları burada faaliyetlerine başlamış. Dünya, yapının alt bodrumunda olan ufak bir sinemaydı. Fitaş ise yüksek tavanı ve balkonu ile Beyoğlu’nun en büyük sinemalarından biriydi.

LALE SİNEMASI

Fitaş ve Dünya sinemalarının karşısında bulunan, dönemin en güzel sinemalarından biri olan Lale Sineması varlığını 2000’li yıllara kadar sürdürür.

Karaköy’ün ünlü börekçisi Çeyrek Hasan’a ait olan bina, 1954’ten itibaren sinema işletmeciliği denince ilk akla gelen isimlerden Cemil Filmer tarafından işletilmiştir. Sinema feneri denen teknik Türkiye’de ilk kez bu sinemada kullanılmıştır. Yani, gösterimde olan bir filmin herhangi bir sahnesi dekupaj tekniğiyle alınıp dev boyutlarda sinemanın önüne asılmış ve arkasındaki fenerlerle aydınlatılmış.

YENİ MELEK

Gazeteci Erol Dernek Sokak’taki sinema 1954’te açılır. Tabanı ve yanları aynalı olduğu için o dönemde Aynalı Sinema da denirmiş.

’80’lere kadar faaliyetini sürdüren salon uzun yıllar kapalı kalır. 1960’lı yıllarda yurt dışından gelen ünlü şarkıcıların konserler verdiği salon, 2000’lerde bir konser ve etkinlik merkezi olarak tekrar hayata dönmesi için çaba gösterilse de etkinliklerini sürdüremez, tekrar kapanır.

SARAY SİNEMASI (Luxembourg Sineması, Gloria Sineması)

Kentin en eski salonlarından biriydi.  Saray Sineması ne yazık ki bugün yok. Demirören AVM’nin bulunduğu yerde, 1913’te açılmış olan salonun ilk adı Cine-Luxembourg’dur. Daha sonra Gloria ve 1930’larda Saray Sineması olur. 2000’lere kadar gelen bina, bir süre önce yıkılır ve yerine AVM yapılır. Erdoğan Demirören binayı aldıktan sonra Saray ve ve yanındaki Lüks Sinemasını kapatır. Eski, tarihi binaya “Demirören AVM” adıyla yeniden yapılandırılırken üç kat daha ilave edilir. 1913’te Gamo adıyla kurulan salon, 1914’te Cine-Lüksembourg, 1930’larda Glorya, 1933’te Saray adını alır. Saray, dünyaca ünlü yerli ve yabancı sanatçıların konser verdikleri bir kültür merkezi gibidir. Döneminde en iyi Türk filmlerinin galaları burada yapılır.

LÜKS SİNEMASI (Verdi Tiyatrosu, Odeon, Ekler Sineması, Şark Sineması)

Saray Sinemasının hemen yanında, aynı blokta Lüks Sineması vardı. İlk zamanlar Verdi Tiyatrosu olarak kurulan mekan, sonra Odeon ismini alır. Verdi ve Odeon, Avrupalı grupların oyunlar sergilediği en önemli salonlardan biri olur. Salon 1914’te Ekler Sineması, 1933’lerde Şark Sineması ve daha sonra Lüks Sineması adını alır.

YILDIZ SİNEMASI (Etual Sineması)

1920’lerde açılan Etual (Etoile ) Sineması, 1933 yılında adını Yıldız Sineması olarak değiştirir. Çoğunlukla yabancı filmler gösterilen Etual Sineması 1960’lı yıllarda kapanır, sonra yerine bir banka şubesi açılır.

SİNE POP SİNEMASI (Ar Sineması)

Emek’le aynı yerde, Yeşilçam Sokak’ta 1943 yılında Ar Sineması olarak açılır. Çok yakın zamana kadar da Beyoğlu’nun en popüler sinemalarından biri olarak çalışır. Demirören AVM inşaatı sırasında gürültüden etkilendiği, sonra duvarlarında çatlaklar oluştuğu, sonrasında da seyircisizlikten kapanacağı haberleri yansır medyaya.

ALKAZAR SİNEMASI (Elektra Sineması)

İstiklal Caddesi’nden Galatasaray yönüne inerken solda Ağa Caminin ve Rüya Sinemasının çapraz karşısında bulunan Alkazar Sinemasının önceki adı Elektra’dır. 1923’te kurulan Elektra, dış cephesiyle günümüze kadar gelen en eski yapılardan biridir. İstiklal Caddesi üzerindeki sinema giriş kapısıyla dikkat çekmekteydi. İstiklal Caddesi’ne olan cephesi dar bir binadır. Sinema, cadde cephesinden arkaya uzanan bir yapıda bulunmaktadır.

Burada genelde öğrenciler tarafından tercih edilen iki film birden, serüven ve kovboy filmleri oynarmış. 1970’lerde yerli seks filmi-porno gösteren bir sinema oldu. 1980’li yıllarda kendi içinde salonlara ayrılan sinema, bir süre kapalı kaldıktan sonra ’90’larda aralarında Onat Kutlar, Yılmaz Zafer gibi sinemacıların olduğu bir ekip tarafından Avrupa filmleri ve bağımsız sinema örnekleri gösterilen üç salonluk yeni bir sinemaya dönüştürülmüştü fakat ne yazık ki 2010 yılında kapanmak zorunda kaldı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...